Part; 63

2.1K 154 6
                                    

"Normalde annemler bizi bekliyor biliyorsun. Seninle tanışmak için."

"Bu halde uçak yolculuğu yapabileceğimi hiç düşünmüyorum. Fransa işini birazcık erteleme şansımız var mı?"

Kafasını iki yana salladı. "Anneme durumu söyleyeceğim ve ondan fikir alacağım."

"Sevişirken olduğunu söyleme." Kafa salladı ve eline telefonu aldı o sırada Ally içeriye girdi. Bir elinde çikolata bir elinde telefonu vardı. Alonza hızla ona gülümsedi. Ben de gülümsedim. Yanımıza oturdu. Bilgisayarımdan atletizm sınavının açıklamasını okuyordum.

"Hey anne. Nasılsın? İyiyiz Ally ve Sky ile oturuyoruz... Hey sana bir şey söylemeliyim... Sky ile bu gün hastaneye gittik ve vajina kaslarının zorlanması sonucu kaslar zedelenmiş bu yüzden kramplarla ve kanamalarla uğraşıyor... Ya tamam benim yüzümden ama bilerek olmadı... Doktor bir ay dinlenmesini söyledi... İki hafta sonra nasıl olur... Teşekkür ederim. Ama Ally'nin benimle kalmasını istiyorum... Bende. Hoşçakal." Telefonu kapatır kapatmaz elimdeki kablosuz mouse göğsüne çarpmıştı. Tabii ki ben atmadım sadece masa boyunca 20cm yükseklikten ona doğru kaydı.

"Ne yapıyorsun Sky!"

"İyi ki söylemeyecektin! Ben artık annenin yüzüne nasıl bakacağımı şaşırdım. Utandırıyorsun beni!"

"Sen benim karım olmayacak mısın? -Kafamı sallamıştım.- Utanma o halde. İki hafta sonra kesin bekliyor. Ally'de götürmeliyiz zaten. Durdurdu hazırlıkları."

"Alonza seni manyak. Başıma iç açıp duruyorsun."

"İtiraf et." Bana doğru iyice yaklaştı ve kafasını saçlarımın yanına götürdü.

"Çok zevk aldın. Seni becermemden."  Burnunu saçlarımın arasına sokup derin bir nefes aldığını duydum. Ardından sakince boynuma nefesini verdi. Kafamı geri çektim. Gülümseyerek yerine oturdu.

"Şimdi cidden bir ay sana dokunamayacaksam ben en iyisi Ally ile yatayım."

"Neden?" Hayal kırıklığına uğramışcasına kafamı eğdim. Gülümseyip çeneme parmaklarını değdirdi ve kafamı kaldırdı.

"Güzelim yanımda olduğunda sana dayanamayacağımı biliyorsun. Aramızdaki çekime karşı koyamıyorum Sky..." Gülümsedim. Güldüğümü görünce o da güldü.

"Alonza bir kaç gün evde kalmalıyım. Evi temizlemeli ve kıyafetlerimi hazırlamalıyım."

"Aşkım tüm kıyafetlerini buraya taşısan da kurtulsak."

"Sözleşmem var emlakçı ile. O ev 4 ay daha benim. Sonra satacağım."

"Olur. Zaten orayı pek sevmiyorum. Çok göz önünde."

"Merkezde çünkü. Senin gibi ormanda yaşamıyorum."

"Nesi var ormanın?"

"Sorun orada. Bir şey yok. İçtikten sonra sen evi nasıl buluyorsun Alonza? En yakın market 4 kilometre uzakta."

"Seviyorum burayı."

Kafa salladım. Bilgisayarımı alıp odamıza geçtim. Odanın kapısından içeriye girmek üzereyken kalçamı kavrayan Alonza'ya hızla döndüm. Elimdeki bilgisayarı alıp yatağa fırlattı. Kapıyı çekip ellerini belime yerleştirdi ve duvarla arasına girmem için beni zorladı.

Derin bir nefes alarak gözlerine baktım. Kızıl saçlarının ardından güneş parlıyordu. Renkli gözleri benim gözlerime değdiğinde içim ürperdi. Arzu muydu bu?

"All. Yapma."

"Sky. Yapmalıyım."

"Senin kadar masum görünen bir kız nasıl bu kadar terbiyesiz olabilir? Şu güzelim dudaklarına, çillerine, gözlerine bak. Çok genç ve savunmasız gözüküyorsun."

"Daha sinirli görmedin beni."

"Kızgın halini gördüm. Sanki şeytanın beyaz tenli halisin. Gözlerin o duyguları çok derin yaşıyor."

Dudaklarını benimkilerin üzerine kapattığında gözlerimi kapattım. Yavaş öpücükler bıraktı ve dilini dudaklarım arasından kaydırdı. İçimin ürperdiğini hissederken ustaca dilini kullanmaya başladı.

Bir kaç dakika kendimden geçmiş bir şekilde onun Fransız öpücüğüne karşılık verirken benden ayrılmasıyla boşluğa düşmüş gibi ayaklarım birden yerle ilişkisini kesti bedenim duvara yaslı aşağıya kayacağım sırada beni tuttu.

"Dizlerimi hissedemiyorum. Tanrım vücudumu kaybettim." Diye mırıldandım gözlerim kapalıyken.

"Ciddi anlamda bu öpücük sende çok iş yarıyor." Gülümsediğini görünce onu yavaşca üzerimden ittim.

"Kes sesini sevişmek yok. Cinsel ilişki yok. Parmakların hızlı kendin için onları kullanabilirsin aşkım. Ha unutmadan seni çok seviyorum..." Duvarla arasından çıkıp telefonumu alarak hızlıca aşağıya indim. Kasıldığımı hissedebiliyordum. Hadi ama bu kadar kolay kasılmak da ne.

Bir ay boyunca onu benden uzak tutmak çok zor olacak eminim.

#KalbiDengem.
Yorum yoksa bölüm yok.

Şair Ruhlu Şövalye'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin