SON EJDER

~2~

Boyut kapısı ? Ejderha ? Gitmek ? Annem kafayı sıyırmış olmalı. "Ah peki. Tamam annecim, sen biraz dinlenmeye ne dersin, bak çok yorulmuşsun. Ne zamandır uyumuyorsun ?" Annemim yüzünde acı bir tebessüm oluşmuştu, bana bakan dolu gözleriyle kafasını iki yana salladı. "Anlamıyorsun, inanmıyorsun değilmi... Ama ben senin inanacağın bir şey biliyorum."

Çantasını kucağına alıp içinden sararmış bir zarf çıkardı. Baya eski bi zarf olduğu her halinden belliydi. Zarfı bana uzattı "Bu babanın sana yazdığı mektup, bundan 15 yıl önce gitmek zorunda olduğu zaman sana ve Alex'e birer zarf bıraktı. İçinde ne yazdığını bilmiyorum, ama babana inanıcağını biliyorum kızım." Bir süre daha bana bakan dolu gözlerini elinin tersiyle sildikten sonra Alex'in yanına gidiceğini söyleyip odadan çıkmıştı. Yatağımın üzerine bırakılmış ve yılların etkisi ile sararmış zarfa bi süre baktıktan sonra sanki kırılacak ya da uçup gidecek bir nesneymiş gibi korkakça elimi uzattım. İçimi bilmediğim bir korku ve heyecan kaplamıştı, vücudumun alev alev yandığını hissetmemde cabası...

Ne yani zarfın içindeki bir mektubu okumaktanmı korkuyordum? 'Kendine gel Mia! Sadece bir mektup bu. Babandan sana kalan son şey alt tarafı!' Peki, ben hazırım, ben yapabilirim. Hem neden yapamıyım ki? babam bana bir mektup bırakmış, hemde şu çizgi filmlerde gördüğüm ağzından ateş çıkartan ejderhalarla ilgili. Komik, belkide bir şaka olmalıydı. Ama bir şakaysa annem neden babamı araya soksun ki. Bu konuda hassas olduğumu biliyordu. Sabrımın doruk noktalrına gelmeye başladığımı hissettikçe kendimi sorgulamayı bıraktım ve zarfi yavaşça açtım. İçinde zarfın dışı gibi kendiside sararmış içi yazılarla dolu bir kağıt parçası vardı.

"Canım Kızım...

Biricik ateş parçam, hayatımın ikinci aşkı (birincisi annendi tabikide). Şimdi senin o alev rengi saçlarını okşayıp karşında oturarak sana açıklamak isterdim tüm bu olanları, ama öyle bir şansım yok kızım. Geliyorlar, beni almak için, bir gün sen ve Alex içinde gelecekler. Ve sanırım o güne bir hafta kaldı. Annenden bu zarfı senin 18. Yaş gününden bir hafta önce vermesini istemiştim. Canım kızım sen ve ben normal insanlar değiliz. Anneninde pek normal olduğu söylenemez. Zaten abin annenin soy özelliklerini sen ise benim soy özelliklerimi almışsın. Bunu doğduğun gün alev gibi parlayan o güzel saçlarından anlamıştım. Benim sevgili güzel kızım, şimdi yazacaklarımı lütfen dikkatle oku ve çabucak toparlanmaya çalış. Ben ejderlerin soyundan gelen bir ejderha süvarisiyim ve sen kızım, sende benim gibi bir süvarisin. Sen doğmadan önce benim ejderham öldü. Ve benim ejderham yeryüzündeki son ejderhaydı. Ejder neslinin ve ejderhaların soyunun tükendiğini sanmıştık... Taaki senin doğduğun o müthiş geceye kadar. Senin doğduğun gece benim diyarımda yağmur yağmadan çakan kırmızı şimşekler bir ejderin doğumunun habercisiydi ve büyük heybetli dağlarından gelen bir kükreme ise bir ejderhanın doğuşunun habercisiydi. Eğer bir ejder doğduysa onunla birlikte bir ejderhada doğar kızım, bir ejder asla ejderhası olmadan doğmaz, doğamaz. Sana bir mektubum daha var ama onu ejderhanı bulduktan sonra okumanı istiyorum prensesim. Lütfen anneni dikkatle dinle ve ona hiç bir şey için kızma. Ondan bunca zaman bu olanları saklamasını ben istedim, çünkü böyle olması gerekiyordu. Seni sevdiğimi asla unutma kızım ve kendine çok dikkat et ikinci aşkım...

Seni herşeyden çok seven ve daima sevecek olan BABAN"

Sessizlik...

Sessizlik...

Sessizlik...

Ve ufak bir hıçkırık eşliğinde süzülen bir damla yaş, iki, üç, dört. Ağlıyordum... Ağlıyordum çünkü babam, o bizi isteyerek bırakmamıştı ve o bizi çok seviyordu. Babam bana ikinci aşkım demişti. Ve...Ve ejderhalarmı! Lanet olsun ben daha bunun yeni farkına varıyordum, ben bir ejderdim ve bir ejderham vardı ? Öylemi ? Yani babam öyle yazmıştı. Peki annenin soyu derken ne demek istemişti ? Alex'in annemin soy özelliklerini taşıdığını yazmıştı babam. Bu ne demek oluyordu? Aklımdaki sorulara kendi kendime cevaplar aramaya çalışıyordum ama sürekli sorum ne olursa olsun aynı yere varıyordum "Ben bir ejderim ve bir ejderham var" şu anda bundan başka birşey düşnemiyordum.