~26~

1.8K 148 80
                                    

Bu sabah uyanmama sebep olan güneşin parlak ışıkları yerine Daniel'in anlıma kondurduğu o güzel buseydi. Gözlerimi yavaşça araladığım zaman karşımda masum gülüşü ile uyku sersemliği birleşmiş sevimli bir çocuk duruyordu sanki. "Günaydın güzelim"

"Günaydın." Bende ona sevimli bir gülücük gönderdikten sonra aklıma gelen şey ile aniden yerimden fırladım. Babam dün eski Tenebris kralı, yani kardeşi ile görüşecekti ve yanıma gelecekti, ama geceden beri ne bir haber nede babamın kendisi gelmişti. Acele ile yerimden kalkıp üstümü giyinmeye çalıştım, yataktan kalkıp gömleğime uzandığım an uyku sersemliği ile dengemi kaybedip tam düşüyordum ki Daniel beni belimden yakaladı. "Yavaş ol Mia ne bu acele, ne oldu bir anda ?"

"Babamı tamamen unuttum Dani, gidip hemen onu görmem gerekiyor."

"Ah lanet olsun bu benimden aklımdan çıkmış. Tamam bekle biraz, bende geliyorum." Oda yatağından acele ile kalkıp üstünü giyindikten sonra tam kapıdan çıkacaktık ki kapı bir anda üstüme doğru açıldı.

"Alex ! Biraz yavaş olsana, ah lanet olsun burnumu kırdın. Sabah sabah bütün terslikler benimi bulur !" Daniel elimle tuttuğum burnumu, başımı havaya kaldırarak kontrol etti. O sırada Alex heyecan ile birşeyler anlatıyordu. "Özür dilerim ! Çok kötü... Konuşmuş ama işler ters gitmiş, ah burnun acıyormu ? Kan yok gibi. O adam babama bıçak çekmiş ve ba-"

"Alex sakin ol !" Lafını yarıda kesip Daniel'in kontrolünden çıktım ve Alex'in omuzlarından tuttum. "Iyiyim birşey yok. Şimdi derin bir nefes al ve tane tane anlat, hiç birşey anlamadım." Alex ellerimi omuzlarından çekip sıkı sıkı tuttu ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Babam dün yanımızdan ayrıldığı andan beri o adamın yanındaymış, muhafizlar bir kaç kez kontrol için yanlarına gitmiş ama hiç bir sorun olmadığı, sadece konuştuklarını gördükleri için en sonunda sürekli yanlarına gidip kontrol etmekten vazgeçmişler."

"Tamam şimdi tekrar nefes al, buraya kadar problem yok, peki sonra ne olmuş ?"

"Sabah ki nöbet değişiminde zindanı tekrar kontrole gittikleri zaman adamın kalbinde bir bıçak ve yanı başında oturan babamı bulmuşlar. Yanına gidip konuşmak istedim hemen, ama odasında yastığına sarılı bir vaziyette 'Isteyerek olmadı, bıçağı o çekti kendimi savunmak istedim.' diyip duruyor. Sürekli aynı şeyi tekrarlıyor."

"Ciddi olamazsın ! Muhafızlar bu adamın üstünü aramamışmı zindana atarken. O bıçağı nasıl yanında sokabilmiş ! Ya babama birşey olsaydı." Odadan çıkıp babamın odasına doğru hızla yürümeye başladık. O sırada Alex yine lafa atladı. "Bıçak babamın botunun içindeymiş. Babamın bıçağını nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum ama bu şekilde gerçekleşmiş olay."

"Babamda bıçak olduğunu nerden biliyorsun ?"

"Babamı içeri alan muhafızı sorguladım, babam girerken üst araması yapmış ve botundaki bıçağı farketmiş ama almamış."

"Ne demek almamış ! Zindana nöbetçi muhafızlar hariç hiç kimse silah ile giremez !"

"Bilmiyorum ! Adam herhangi bir olaya karşı kendisini savunmak ister belki diyerek almamış botundaki bıçağı. Tenebris kralının tehlikeli biri olduğunu ve babamın silahını bu yüzden almak istemediğini söyledi arama yaparken."

"Bu kadar saçmalıkta biraz fazla. O muhafızla derhal görüşmek istiyorum, babamın yanından ayrıldıktan hemen sonra. Daniel !" Daniel hemen yan tarafımda belirdi bir anda. "Ben şimdi onların yanına gidiyorum. Sen gelesiye kadar sorgu alırım."

"Tamam." Babamın kapısına geldiğim zaman durdum ve derin bir nefes aldım. Kapıyı açtığım zaman hemen karşıdaki yatakta oturmuş ve elindeki yastığa sıkı sıkı sarılmış babamı gördüm. Gözleri kızarmış ve bedeni sanki 20 yaş yaşlanmış gibi çökmüş duruyordu. Yavaş adımlar ile ona yaklaştım ve hemen önünde diz çöküp ellerini tuttum. Alex'te kapıyı kapatıp yanımıza geldi ve babamın yanına oturup elini omzuna koydu. Biraz daha babamı süzdükten sonra konuşmaya başladım. "Babacım, iyimisin ?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON EJDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin