"Buraya gel kızım. Burdayım, çok yakınında..."
"Göremiyorum seni baba, nerdesin!"
"Kalbinin yanında, başının arkasında, parmaklarının ucunda, gözlerinin tam altında çok ama çok yakınındayım birtanem. Lütfen bana gel, gel ve beni bu zindandan kurtar!"
"Ne zindanı baba! Nerdesin ne olur söyle!"
"Uyan kızım, beni bul. Ne olur uyan ve beni bu zindandan kurtar. MİA!!" Terler içinde kalktığım uykum beni nefessiz bırakmıştı. Boğazımda kocaman bir düğüm vardı sanki, neler oluyordu böyle? Babam rüyamda bana yalvarıyordu onu kurtarmam için. Aradan kaç zaman geçti bilmiyordum ama yıllardır ilk defa onu rüyamda görmüş gibiydim sanki. Babam, babam bana yalvarıyordu. "EVA!"
"Burdayım kraliçem sakin ol. Biliyorum."
"Neydi bu ozaman?"
"İlginç bir durum. Bende tam olarak çözemedim kraliçem."
"Nasıl ilginç bir durum Eva? Bir rüya, sadece bir rüya. Ama tıpkı gerçek gibi..."
"Bu bir yansıma Mia. Rüya değil. Bu yüzden anlayamadım diyorum ya sana."
"Yansıma nedir? Ne demek istiyorsun?!"
"Yanıma gel." Apar topar kalktığım yatağımdan koşarak sarayın bahçesine ilerledim. Ben tam kapıdan çıkarken Eva iri bedeniyle süzülerek bahçeye iniyordu. Kapıyı açar açmaz gördüğüm manzara beni bir kez daha etkilesede şu anda aklımdaki tek şey babam dı. "Neler oluyor Eva, yansıma nedir?"
"Yansıma arafta kalanlarla ilgili bir olaydır kraliçem. Ruhu henüz öteki dünyaya geçememiş, arafta sıkışıp kalmış ruhların hikâyesidir yansıma. Ve bazen arafta kalanlar bağ kurmak için çabaladığı insanlarla iletişime geçebilir."
"Ne demek istiyorsun sen? Benim babam yıllardır arafta mı? Sadece benimlemi iletişime geçti, belki Alex'te biliyordur, hemen onun yanına gitmem gerekiyor."
"Dur! Sakin ol Mia. Arafta kalanlar sadece bir kişiyle iletişime geçebilir. Eğer seninle geçtiyse Alex ile iletişime geçmiş olamaz."
"Eva... Eva kaldıramıyorum, yapamıyorum. Bu kadar şeyin üst üste gelmesi beni çok yoruyor. Arafta kalmak nedir? Acı çektirir mi? Babam nerde şimdi? Onunla konuşa bilirmiyim, görebilir miyim? Onu ordan kurtarabilirmiyim? Bana cevap bul Eva!"
"Lütfen sakin ol Mia. Henüz bende anlayamadım, baban nasıl arafta kalmış olabailir? Çok ilginç bir durum."
"Asıl ben anlayamıyorum Eva? Bunca şeyin üstüne kalkmış bana birde baban arafta kalmış olabailir diyorsun." Kalbim güm güm atıyordu. Öyle bir sıkıntı vardı ki içimde bir türlü rahat nefes bile alamıyordum. Bu yansıma meselesi kafamı o kadar bulandırmıştı ki... sürekli hergün hergün yeni şeylerin ortaya çıkması beni artık çileden çıkartıyordu. Neydi bu yaşadıklarım? İsyan ateşlerimi harlamak istiyordum, intikam almak istiyordum ve şimdi de babamın gerçekten arafta kalıp kalmadığını öğrenip onu kurtarmak istiyordum. "Eğer arafta ise onu bu dünya ya tekrardan getirebilirmiyiz?"
"Evet, ama bu ağır bedeller isteyebilir."
"Ne gibi bedeller?"
"Bilmiyorum. Bedel ve şartları araf perileri belirler."
"Araf perileri ne oluyor, nasıl yani ?"
"Arafın perileri vardır 3 tane. Bunlardan birisi arafın giriş kapısında, birisi çıkış kapısında diğeri ise öbür dünyanın geçiş kapısında bekler. Her ölümlü öbür dünyaya gitmeden önce araftan geçer ilk öncelikle. Arafın girişindeki peri bunun için vardır. Öbür dünyanın kapısında bekleyen ise seninde tahmin ettiğin gibi araftan geçenlere kapıyı açar. Fakat arafta sıkışıp kalanlar ya lanetlenen insanlardır. Ya da vakti gelmeden ölenler."
"Peki 3. Peri ?"
"O arafta sıkışan insanların bu dünya ya geri gelebilmesi için açar kapısını. Ama bu kapıyı sadece çok ağır bedeller karşılığı açar. Özellikle de arafta kalan kişi lanetlenen birisi ise, bazen bir can bile isteyebilir karşılığında."
"Babamın neden arafta kaldığını nasıl öğrenebiliriz?"
"Bunu ancak 3. Peri söyleye bilir."
"Babamla iletişime geçerek öğrenemezmiyim?"
"İmkansız. O bile niçin arafta olduğunu bilemez." Kalbim daha da sıkışmaya başlamıştı. Ellerim titryiyordu, başım dönüyordu. Kaldıramıyordum. Gözlerim kararmaya başladığında ise tamamem bir boşluğun içindeydim artık.
Oylarınız ve yorumlarınız benim için önemli 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON EJDER
FantasyYavaş yavaş herşey kararıp bir boşluğa çekilmeye başlamıştı sanki. Ejderhanın görüntüsü gözlerimin önünden silinirken ona doğru koşmaya başladım. "Hey dur ! Sana sormam gereken şeyler var. Hey sana diyorum, lütfen gitme !" "Geri gelicem Mia. Artık...