Bugün uzun bir ara verdiğim okuluma yeniden dönmüştüm. Artık Justin yoktu. Benim yüzümdendi ama böyle olmasını istemezdim. Aklıma son görüşmemizi getirmemeye çalıştım. Yoğun bir okul günü olmuştu. Sınıf arkadaşlarım arasında en çalışkan olanından ders notlarını almak için rica ettim. Hepsini bir günde yazamayacağım için çıkışta beraber fotokopi çektirmeye gitmeyi önermiştim. Notlarından ayrılmayacağına sevindiği için hemen kabul etti.
Yarım saaten çok sürmüştü bu iş ama nihayet bitmişti. Notlar için ona teşekkür ettim. Eve yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Hava güzeldi ve soğuk bir yerde yaşayan insanlar olarak böyle zamanları değerlendirmeyi severiz. En azından ben ve benim yaş grubum için böyle. Yoldayken Harry aradı. Bugün müsait olduğunu ve beraber zaman geçirebileceğimizi söyledi. Sonra nerde olduğumu sordu. Bulunduğum yeri söylediğimde beklememi söyledi. Bende yol ortasında beklemeyeceğimi, yol üstündeki Starbuck'da olacağımı söyledim.
Kafeye örümcek adam maskeli bir adam geldi. Bu manyakda neyin nesi diye düşünürken yanıma oturdu. "Size nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordum ama elimde olmadan adama deli gözünde bakıyordum. "Jessi, benim." diye fısıldadı. Adımı nerden biliyor diye düşünüp korkmaya başlamıştım. "Jessi, ben Harry." dedi. Tanrım, seri katilim olacak bir şizofrenle konuştuğumu sanıyordum. "Deli misin sen? Bu kılıkta ne işin var burda, herkes bize bakıyor senin yüzünden." diye fısıldayarak etrafa bakındım. Herkes bize bakıyordu hala ve utancımdan kıpkırmızı oldum. "Maskemi çıkarsam daha mı iyi?" diye fısıldamaya devam etti. "Tamam. Her neyse. En iyisi burdan çıkalım." dedim ve koluna yapışarak kafedekilerin bakışları arasından geçtik.
Arabaya bindiğimizde Harry hala maskesini çıkarmamıştı ve gülme krizine girmeme neden olmuştu. Harry ne olduğunun hala farkında değildi anlaşılan. "Ne gülüyorsun? Bu kadar mı komik duruyor." dedi. "Kızma ama evet, öyle. Ayrıca maskeni çıkarmadan araba kullanman da ayrı komik oluyor." dedim. Bir hışımla kafasındaki maskeyi alıp dışarıya fırlattı. "Neden attın? Ben onu anı olarak saklayacaktım." dedim. "Bende bu yüzden attım zaten." dedi sitem edercesine. Ne yapacaktım ben bu şapşalla böyle. Sinir olduğu kadar sempatik de olabilmek tam olarak böyle bir şey oluyordu galiba.
Beraber lunaparka gittik. Kimse yoktu. "Burası neden ıssız adaya dönmüş?" dedim. Gülme sırası diye bir şey varsa, bu sıra Harry'deydi anlaşılan. "Lafım çok mu komikti?" dedim. Kızmış gibi çıktı sesim ama ben de ona gülerek eşlik ediyordum. "Hayır. Bugün için sadece ikimiz olmak istedim. Lunaparkıda bu yüzden kapattırdım.". Diyecek bir söz bulamadım ve ona sarılmakla karşılık verdim. Kollarımda onu hissetmek gibisi yoktu. O da teşekkürünü bu şekilde almaktan mutlu olmuştu.
Gün boyunca hepsine defalarca bindik. Bir ara Ranger'a bindiğimizde Harry'nin yüz ifadesi çok komikti. Bunu fırsat bilerek onu beş defa daha bindirdim. Ranger manyaklığım bittiğinde başım fena dönüyordu. Sanırım Hazz de iyi değildi. Birden yere düştü. Hazz diye bağırıp bacaklarımın üstüne oturdum ve onu uyandırmak için sarsmaya başladım. Bu kadar kötü olacağını nerden bilebilirdim. Kalbini dinledim, neyseki atıyordu. Sonra nefes alıyor mu diye nabzını yokladım. Bu sırada ellerini belime kenetleyip beni üstüne çekti ama gözü hala kapalıydı. "Hazz!" diye seslendim ama cevap vermedi. Pis kıvırıck, numara yapıyormuş demek. "Aç gözünü şapşal." dedim gülerek.
- Öpmezsen olmaz.
+ Kendini uyuyan güzel mi sandın.
- Uyuyan güzel değilim ama uyuyan yakışıklıyım ve bunu inkar etme.
- Bence numaracı bir pisliksin.
+ Hadi!
- Ne?
"Öpmeni bekliyorum." dedi. Sol yanağından öptüm. "Ordan değil." dedi. Sağ yanağından öptüm. "Oradan da değil." dedi ve dudağını uzattı. Bu hali gerçekten komikti. Dudağından öptüğümde istediğim gibi küçük ve masum bir öpücük olmadı. Burada sevişebilecek kadar ateşli bir öpücüktü ve bunu sonlandırmaya hiç niyeti yoktu. Bu görevi isteksizce yapan ben oldum. "Günün sonuna geldik, artık gidelim mi?" dedim. "Hiç istemiyorum ama peki." dedi.
Evin kapısına geldiğimizde Jeniffer'ın sesi geliyordu. "Evde sıkıntıdan patladım ve o benim gibi birisini hak ediyor. Onunla çıkmasını istemiyorum." diyordu. Kimden bahsediyor olabilirki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfler
FanfictionNina Agdal ve Harry Styles ile ilgili güzel bir hikaye. İyi okumalar :) NOT: Vote yapmayı unutmayın :)