- Jessi! Jessi uyan! Uyanmazsan Harry'nin yapamadığı işi ben yaparım ve bu sefer sağır olursun.
+ Ne? Ne oldu? Ne zaman eve geldim? Çok mu uyudum?
- Ne diyorsun Jessica? En son benimle konuştun ve sonra odana gittin. Abin geldi şimdi. Seni merak ettiği için sana bakmaya geldim. Üç saattir odandan çıkmadığına göre o kadar uyumuşsundur.
+ Bütün o yaşadıklarım aslında rüya mıydı?
- Sen iyi misin Jess? Bembeyaz olmuşsun ve sana bu renk yakışmamış.
+ Gördüğüm şeyi sen görseydin ya da aynısını Niall ile yaşasaydın ölü renginde olurdun herhalde.
- Seninde öyle olmadığın söylenemez. Su getirmemi ister misin?
+ Teşekkür ederim. Ama abimin yanına gitsem iyi olur.
- Bu halde mi?
Ben iyiyim, dedim ve televizyon izleyen kas yığınımın yanına gittim. O kadar odaklanmıştıki koluna girmesem beni hala fark etmezdi.
- Abim.
+ Melek! Nerelerdesin? Bir de beni çağıran sen olacaksın.
- Özür dilerim.
+ Affedildin.
- Odunluk yapmasan olmaz mı?
+ Tamam.
- Lily ile nasıl geçti?
+ Güzeldi. Uzun zamandır onunla görüşmemiştik
- Bunu ben de biliyorum. Ne konuştunuz?
+ Derslerinin zor geçtiğinden.
- Abi!
+ Beklediğin gibi bir şey yok Jessica.
- Siz birbirinizi seviyorsunuz ve bunca zamandır kimseyle beraber olmadınız. Bağlılık yemini etmiş gibisiniz. Ne diye hala eskisi gibi olamıyorsunuz?
+ Biz yeniden beraber olsak bile yeniden ayrılrız.
- Ayrılmazsınız. Mesafeler yüzünden aşk bitmez.
+ Sence bunu bilmiyor muyum? Bu yaz okulunuz bitiyor. Onun bundan sonraki planları farklı ve hala değişmemiş. Bu durumda yapacak bir şey kalmıyor.
- Hadi ama abi! İnat yapma! Sen de onunla beraber New York'ta okuyabilirsin.
+ Ben ailemle olmayı seviyorum Jess! Bana öyle bakma! Annemlerden uzun süre ayrı kalamam. Birine bir şey olsa hangimiz yanında oluruz? Biraz onları da düşün!
Son lafının üstüne bir şey diyemedim. Çünkü uzakta okumayı ben istemiştim. Bu kararımdan pişman değildim ama ailemi bıraktığım için her zaman bunun burukluğunu da içimde taşıyordum. Suskunluğumun nedenini anlayan abim özür diledi. Sorun olmadığını söyledim ve üzüldüğümü belli etmemeye çalıştım. Bu sefer sulugözlülüğüm tutmadığı için şükredebilirdim.
- Kitabı unutmadın değil mi?
+ Evet ama bu kitabı neden gecenin bir yarısında isteyip uykumu böldüğünü anlamadım.
Aslında ona nedenini anlatmak isterdim ama nedenimi saçma bulacağı için ve yoktan yere kuşkulandırmak istemediğim için bir şey demedim. Kitabımı çantanın hangi tarafına koyduğunu söyledi ve bende hızlıca kitabı alıp mutfağa geçtim. Kitabın kapağını açtığımda içi oyulmuştu ve küçük bir silah duruyordu. Elime aldığımda tabanca görünümlü çakmak olduğunu fark ettim. Sonra da küçük bir kağıt parçası gördüm. Kağıdı okumak için açtığım an dehşete kapıldım. Yazıyı sadece görmek bile bu kağıdın Justin'den geldiğini anlamama yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfler
FanfictionNina Agdal ve Harry Styles ile ilgili güzel bir hikaye. İyi okumalar :) NOT: Vote yapmayı unutmayın :)