Gizemli Rüya 39

2.7K 93 4
                                    

Akşam olduğunda herkes ananemlere oturmaya gitti. Ben eşya vs taşıyıp, ev temizliğine de yardım ettiğim için çok yorulmuştum.

Annem, babam, abim herkes oradayken ben arabayı alıp eve geçtim. (Hikaye de abim den çok bahsetmedim. O askerden sonra Isparta da çalışmaya başlamıştı. Sonradan devlet memuru oldu. Şu an Manisa da görev yapıyor.)

Aslında oradaki geliş amacım da bir an önce gidip kitaba bakmaktı. Belki okuduğu yeri kıvırmıştır ya da belli olur diye düşünmüştüm.

Eve gelir gelmez kitabı elime aldım. Kitap normal bir kitap olabilir, fakat ben elime aldığımda sanki patlayacak gibi oluyordum.

Daralıyordum, O kitap açıldığında odanın atmosferi değişiyordu benim için. Kasvet dolu ürkütücü bir kitaptı. İlk kez bu kitabı bilinçli olarak açıp bakacaktım. Tüm bu sıkıntılara rağmen bunu yapmak istiyordum.

Kitabın kapağını kaldırdığım anda, sanki arkamda derin derin nefes alan birini hissettim. Ayağa kalktım hemen, bir an, ben ne yapıyorum burada dedim.

Gerçekten bunu yapmama, bu işe kalkışmama çok şaşırdım. Sanki bilincim kapanmış ve beni bunu yapmaya zorlamış gibiydim.

Kitabı kapatacakken, bir sayfanın arasına beyaz kağıt konulduğunu fark ettim. Kağıdı aradan çekip aldım. Dedem oraya sayfa numaralarını yazıp notlar almıştı.

Kitabın sayfa numaraları 1,2,3,4,5 diye gitmiyordu. Acayip şekiller var ve bu şekiller sayıları simgeliyordu.

Korku ile daha kitabı okuyamadım. Hemen kaldırıp çekmeceye koydum. Beyaz kağıdı yanıma aldım. Evde de korktuğum için hemen milletin yanına geri döndüm.

Orada 1-2 saat daha oturdum ama aklım hep kitapta ve kağıttaydı. Milletin yanında çıkarıp bakamadım ama dedem oraya çok fazla not almıştı, hep Arapça yazmıştı.

Onları çözümlemek istiyordum. Dedemin o gece ne yaptığını çok merak ediyordum.

Ananemin yeni evinden hep beraber kalktıktan sonra eve geldik. Saatte geç olduğu için herkes yatağına yattı. Ben odada abim ile kaldım. O yatakta yattı, ben yere döşek serdim.

Yattığımda telefonumun ekranındaki ışık ile kağıtta yazanları okumaya çalıştım. Ama çok anlamsız karışık yazılar yazmıştı dedem, bu yüzden hiç bir şey anlayamadım.

Sabah herkesten önce kalktım, gündüz gözü ile kitaptaki sayfa sayıları ile kağıttakileri karşılaştırıp, ne anlamlara geldiklerini, kitaptan bakıp belki anlayabileceğimi düşündüm.

Kitabı alıp oturma odasındaki masanın üzerine koydum. O saatte herkes uyuyordu. Dedemin yazdığı sayfa numaralarını en baştan sırası ile bakmaya başladım.

Dedem ilk sayfadan beni şok etti. Açtığı sayfa bir ritüel yapmayı anlatan sayfaydı. Dedem o gece bir ritüel yapmıştı, yada yapmaya çalışmıştı.

Oraya aldığı notlar neydi onu anlayamıyordum. Kağıtta yazdıkları sanki şifreli gibiydi. Ama ilk notlarında, dedemin o gece bir işler yaptığından emin oldum.

Gündüz olduğu için o kitap bana kasvet ya da korku vermiyordu. Rahatlıkla okuyabiliyordum.

Dedemin diğer işaretlediği sayfaya geçtim ama bu sayfada sadece bir piramit şekli vardı ve yanlarından paraf atılmış gibi işaretlenmişti.

Hiç yazı yazmıyordu. Kağıt ta aynı bölümde ise bu sayfa ile ilgili 4-5 satır yazı vardı. Ama hiç okunacak cinsten yazmamıştı dedem.

Bu durum, beni bu olayı araştırmak için daha da heyecanlandırıp, olayın üzerine daha da gitmemi sağlıyordu.

Dedem diğer sayfalardan da yine aynı şekilde notlar almıştı ama ne kitaptan, ne de dedemin notlarından hiçbir şey anlamamıştım. Birkaç gün ne kitaba ne de kağıda baktım...

O günler içerisinde, beni hiç bir mahlukat rahatsız etmedi. Sanki her şey bitmiş, Adıyaman da ki hocanın bana yaptıkları şey etkisini göstermiş gibiydi. Fakat hoca daha buraya geleceksin demişti.

Elbet bir şey olacaktı. Bunları beklemeden babam beni tekrardan Adıyaman'a hocanın yanına gönderdi.

Hoca beni görünce kızdı, nerelerdesin falan dedi. Bende dedemin vefatından dolayı alel acele ayrıldım dedim. Hoca da bu duruma üzülmüştü, olayın üzerine pek konuşmadı acımı deşmemek için.

Nerede kalmıştık seninle dedi. Bende pek bir şey yapmadık dedim. Ama hoca ya aslında sormak istediğim bir şey vardı. Dedemin kağıda yazdıkları neydi, o gece neler olmuş olabilirdi.

Hocaya kağıttan bahsedemeden yine bir şeyler okuyup üflemeye başladı ve kağıtlara bir şeyler yazdı.

Bana, senin evliliğin tek taraflı bitmiş dedi. Nasıl bir şey bu, tek taraflı bitmesi nedir hocam dedim.

Zuzumbile için ben bir heves gibi bir şeymişim. İlk başlarda bana musallat oldukları zaman kendi aralarında beni öldürmek için karar almışlar.

Ardında da zuzumbile bana aşık olmuş ve beni korumuş kollamış ve sonunda benimle evlenmiş. (Bu kısımları zaten biliyordum, fakat beni bıraktığını bilmiyordum.)

Onlarda aynı biz insanlardaki gibi evlilikten cayabilir ya da terk edebilirler. Aslında bu pekte umurumda değildi...

Üç Gölge Köyü ve Daha NiceleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin