Gizemli Rüya 34

2.7K 91 7
                                    

Alel acele telefona sarıldım, içimden de sürekli dua okuyordum. Oturma odasının kapısını o an açtım ve halı yanıyordu. Halının köşesi alev almıştı. Babamı aramadan önce halıyı söndüreyim dedim.

Su doldurup geldim, geldiğimde kendi kendine sönmüş, sadece yanık yer duruyordu. Bu nasıl olurdu? Nasıl yanardı durduk yere halı... Bu zamana kadar böyle bir durumla karşılaşmamıştım.

Babamı aradım, daha köye varmadan hemen geri döndü. Babam gelene kadar çıkıp binanın önünde bekledim. Babam son sürat geri geldi. Ağlayarak olanları anlattım. İş çığırından çıkmıştı artık.

Dünün, kral gibi emir verip istediğini yaptıranı, bugün köle olacak durumdaydı.

Halının yandığından bahsettim. Yukarı çıkıp babama da gösterdim. O gece direkt dedemin yanına gittik. Dedem o kitabı tekrardan çıkardı ve bir sayfa açtı.

Açtığı sayfayı sonuna kadar bana okuttu. Onları okuduğumda beynimde çığlık sesleri oluşuyordu.

Beynim patlayacak gibi oldu, o an elimi başıma götürdüm. Dedem de galiba bunu deniyor olacak ki, kitaba okumamam için elini tuttu.

Bu okuduklarınla, sana zarar veren şerlilere acı veriyorsun. Onların çığlıklarını duydun. Kaç tane çığlık duydun söyle dedi...

Kulağımda neredeyse yüzden fazla çığlık vardı ve hepsinin tonu farklıydı.

Sayıyı duyunca dedemin tipi değişti. Babama sen burada kal dedi, beni yatak odasının yanında küçük bir oda vardı oraya götürdü.

Çekmeceden bir sürü mum çıkardı ve halka oluşturacak şekilde dizdi. Benden bir bardağa küçük abdestimi bozmamı ve bardağı getirmemi istedi.

Gidip, biraz zorda olsa yapıp getirdim. Bardağı en ortaya koydu. Kitaptan başka bir sayfa açtı ve açtığı sayfada aynı şekilde oluşturulmuş bir resim vardı.

Dedem şeklin altında ki yazıları okumamı istedi. Ben okuduğumda mumların ateşi diğer olanların aksine çok azaldı, neredeyse sönecek duruma geldi.

Dedem durmamı istedi. Ben sana dediğimde buradaki mumları sırası ile yavaşça alıp bardağın içine sokup söndüreceksin dedi.

Bunu yapış amacımız; Buradaki her bir mum, her bir şerli için boyut değiştirebileceği bir kapı görevindeydi. Okuduğum yazılar onları çağırıyormuş fakat ne diğer boyuta geri dönebiliyor ne de bizim boyutumuza geçebiliyormuş. Onları zoraki çağırıp bu duruma sokan bir yazı...

Mumların ateşinin azalma sebebi ise; Tek yapabildikleri şeyin kendi mumlarını söndürüp eski boyutlarına kaçabilmesiymiş. Ben eğer onları bardağın içine söndürmeden sokabilirsem, o kapıdan gelen şerli ölecekmiş.

Bu şekilde 4 tane mum söndürebildim, diğer kalan mumlar okumaya başladığımda, ya da elime aldığımda sönüyordu. Bunları öldürmek imkansız görünüyordu...

Dedem tekrar tekrar denedi, fakat kalan mumlar nedense kendi kendine sönüyordu. Bunun sebebi onların güçlü olmasıymış. Şerlilere kapıları açan mumları, kendileri söndürerek o kapıdan geri gidiyorlardı.

Bu nasıl bir güçtü? Bunlarla baş edebilmek için ne yapmam gerekirdi? Fiziksel boyuta geçiyorlardı artık ve bana fiziksel müdahale de bulunuyorlardı.

Dedeme ister istemez sitem ettim. Başka yolu yok mu bunlardan kurtulmanın. Hayatım bitti dede.

Kimse ile arkadaş bile olamıyorum. Benim bu halimi gören benden uzaklaşıyor. Ben ne zaman normal insanlara döneceğim dedim.

Dedem konuşmalarımı dikkate bile almadı. Kaldırdı mumları, zaten hepsi sönmüştü. Bana da bardağı verdi. Dış kapının kenarında kazma var, kazmayla toprağı biraz eşele bardağı oraya dök, bardağı da at dedi.

Dışarı adımımı atar atmaz evin önündeki fındık bahçesinin aşağısında bir ışık yanıyordu.

Eğilerek gidip baktım. Aşağı da 4-5 kişi vardı ama o saatte dedemin bahçesinde kim olacaktı yani?

Bardağı falan bıraktım yere, hemen dedeme çağırdım. Dedem geldi, aşağı taş atmaya başladı.

Dedemin attığı taşlar bize geri gelmeye başladı. O kadar mesafeden yukarıdan aşağı taş gelme şansı yok zaten, hem de ağaçlara vurması lazım.

Hemen içeri geçtik o ara ben bardağı dökmeyi unuttum. Aklıma bir yarım saat sonra geldi.

Hemen dedemle beraber dışarı çıktık tekrar. Bardak duruyor ama içi boş. İçindeki benim idrar buhar olmuş sanki.

Dedem bana biraz bağırdı neden dökmedin diye ama dökmeden önce olanlar yüzünden unutmuşum. 

Üç Gölge Köyü ve Daha NiceleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin