Yıllar önce kovulduğu köye ailesi ve servetiyle geri dönen Emrah, yolda gördüğü köylülerine para saçarak yıllardır biriktirdiği öfkesini kusuyordu.
Emrah:Alın ulen alın. Gözünüz biraz mark görsün. Yıllar önce beni kovan siz değilmisiniz zaten? Bana sefil diyenlerin ağzı nasıl da kokuyor ama.
Safiye:Bırak herif, uğraşma şu garibanlarla.
Emrah:Nayn. Tam tersi hep uğraşcam. Benim köyden kovulmama neden olan hırboyu da bulacam. Hepsinden tek tek hesap soracam.2 Dakika Sonra..
Emrah:Arabada bi sessizlik var. Batuhan mı yok acaba?
Furkan:Abim arabadan indi. Senin dağıttığın markları topluyor yollardan.
Emrah:Allah Allah. Biz bu oğlana harçlığını vermiyoz mu ya?
Furkan:İki senedir vermiyon papa. Zamanında ben çok sefil kaldım, biraz da siz yaşayın dedin ya.
Emrah:Doğru demişim. Kendime hak verdim şimdi.Sefil Emrah ve hanımı eski evlerinin önünden geçerken duygulanır.
Emrah:Bakın çocuklar. Burası bizim eski evimiz. Annenizle ben sizi burda yaptık.
Safiye:Ayıptır herif. Hiç çocukların önunde böyle şeylerden bahsedilir mi?
Emrah:Ne var yani? Onlarda öğrensin temellerinin nerede atıldığını.
Furkan:Papa bizim temelleri atarken keşke evinde temellerini ataymışınız. Bu bildiğin yıkılmış.
Batuhan:Papa biz daha önce molozların altında mı yaşıyorduk? Ev değil bu bildiğin harabe.
Emrah:Namıssız köylüler. Ben gittikten sonra evimi yıkmışlar. Bende onlardan hesap sormassam banada Emrah demesinler.
Safiye:Saten Emrah demiyorlar herif, Sefil diyorlar. Neyse gidelimde kendimize gece kalacak bi ev bulalım.O sırada karşıdan Muhtar Halis ve hanımı Şaziye gelmekteydi.
Halis:Ooo bacanak. Ne ara geldin la? İnsan gelmeden önce bi arar.
Emrah:Tam 300 kez aradım hayvan. Açtığın mı var?
Halis:Meşguldüm bacanak. Bilirsin mıhtarlık işleri işte. Hem ben onu lafın gelişi şeettiydim.
Emrah:Senide mıhtar yaptıysa bu köylü, artık iflah olmazlar yani.
Halis:Böyle köylüye böyle mıhtar yakışırdı zaten değil mi?
Emrah:Bizim evi yıkmışlar haberin var mı?
Halis:Vay namıssızlar ne ara yıkmışlar? İlk senden duydum valla. Hangi ara oldu ya?Sene 1970..
Halis:Yıkın o sefilin evini. Taş taş üstünde komayın. Emrah diye biri yaşamadı bu köyde. Harabeye çevirin. Yalağinı da yıkın ki köye dönerse sıçacak yer bulamasın puşt.
Günümüz..
Halis:4 yıl ne çabuk geçti değel mi?
Emrah:Valla hiçte kolay geçmedi. Çok çalıştım Alamanyalar da. Gece gündüz demedim.
Halis:Boşver bunları bacanak. Mühim olan filmin mutlu sonla bitmesi.
Emrah:Bana sorarsan film daha yeni başlıyor.Çocukların buluşması da pek gecikmedi.
Halis'in oğlu Mert, Burhan'ın oğlu Yunus, Alpat'ın oğlu Şişko Hüseyin ve Emrah'ın veletleri Furkan ve Batuhan.
Emrah:Çocuklaar, siz şimdi burda taakılın. Biz annenizle mıhtarın evine gitcez. Asla ve asla hamzon geratı istemem. Uslu uslu fürung komin yapın hemi?
Batuhan:Nayn. Kome istediğim zaman ki yaa. Hamısına şılagın her zaman sen mi olcan yani?
Emrah:Nayn dediysem nayn Batuhan. Hele bi sözümü öğrenip, bek ben seni nasıl hangeborın dayn göteburg.
Yunus:Sizin bu babanız da çok matrak adammış ya.
Batuhan:Huysuz ihtiyar işte napcan. İdare etmeye çalışıyoz.Emrah'ın yanında getirdiği rüzgar, yeni rekabetin habercisiydi. Bu rekabet bir filmin daha başlangıcı olacak. İşte o zaman kıyametler kopacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aslan Bacanak #Wattys2020
HumorHeyecanla okuyacağınız kısa bir güldürü. Samimiyet ve içtenliği bulacağınız Bacanaklarla uzun bir macera. Sıradışı hikayelerle eğleneceğiniz anlara hazırmısınız? Değilmisiniz? Ben beklerim sıkıntı yok.