Muhtar 26

56 11 27
                                    

Tarih: 23 Eylül 1976

Muhabir: Evet sayın seyirciler. Bugün burada Kaygusuz Köyü erkeklerinin meydanda toplandığını görmekteyiz. Peki bu köyün erkekleri neden evlerinde değiller? Bu sorunun cevabını köyün muhtarı Halis Karakazıkçıoğlu verecek.
Halis:Soyismimi yanlış telafuz ettiniz.
Muhabir: Çok ta önemli değil. Sen köyünüzün sorunlarından bahset.
Halis:Köyümüz de yol yok. Baraj yok. İstihdam yok. Devlet bize yardım etsin.
Muhabir:Konuya gel kardeşim. Neden eve girmiyorsunuz? Neden dışardasınız?
Halis:Eve girmiyoruz diye bir şey yok. Biz girmek istiyoruz ama onlar almıyorlar.
Muhabir:Onlar da kim?
Halis:Karılarımız. Bakın ben 1 senedir çocuğumun yüzünü göremiyorum. Yazıktır, günahtır bu insanlara. Devlet bize yardım etsin.
Muhabir:Peki bu olay nasıl gerçekleşti?
Halis:Bundan tam 1 sene önceydi.

1 Sene Önce..

Bacanakların çapkınlık macerası, kurnaz biri tarafından altın günü için toplanan bayanlara iletilmişti.

Batuhan:Anne, babamı en son pavyonda bir karı ile sarmaş dolaş görmüşler.
Safiye:Vay gözün kör olmasın emi herif.
Hanife:Allah'tan benim Burhan'ım böyle şeylere ilgi göstermez.
Safiye:Niye, senin kocan erkek değil mi?
Hanife:Benim Burhan'ım uysal bi kedi gibidir.
Batuhan:Burhan Amca, uysal bi kedi değil tam tersi vahşi bir kaplan çıktı Hanife Teyze.
Hanife:Yoksa düşündüğüm şeyi mi yaptı?
Batuhan:Aynen. Burhan Amca'da pavyona gitmiş.
Hayriye:Ben Halis'e diyordum hep. Bacanaklarından uzak dur. Onlar iyi insan değiller diye.
Batuhan:Bizimkileri pavyona Halis Amca götürmüş. Hayat kadınların da indirim var diye kandırmış. Parasını da muhtar maaşı ile ödemiş. Ben öyle duydum.
Hayriye:Yürüyün kızlar, gidiyoruz. Unutmayın ki baskın basanındır. Onları pavyon da basacaz.

Pavyona koruma olan İmam Umut, bayanları engellemek için elinden geleni yapar fakat başaramaz.

Hanife:İmama bak. Pavyona bekçi olmuş.
Umut:Damsız almıyoruz hanımlar.
Hayriye:Çekil önümüzden. Biz kendimiz damız görmüyor musun?
Umut:Mantıken haklısınız. Ben bu işi bırakıyorum arkadaş. Kendimi tekrar dine verecem. Tanrı ile baş başa kalmam lazım.

Hanife, Burhan'ı Lale'nin koynunda basar.

Hanife:Burhan, ordasın biliyorum. Kapıyı aç.
Lale:Bu da kim?
Burhan:Karım.
Hanife:Üçe kadar sayıyorum. Açmazsanız kapıyı kırarım.
Lale:Kırabilir mi sence?
Burhan:Kıramaz. Mümkünatı yok. Korkutmak için söylüyor.

3 Saniye Sonra..

Lale:Kapıyı mı kırdı o?
Burhan:Sinirlendiğin de bazen öyle şeyler yapar. Olağan karşılamak lazım.
Hanife:Vay ben nerelere gidem, ne yapam? Erim, çocuğumun babası, pavyonlarda elin kadınlarıyla gönül eğlendirir olmuş.
Burhan:Herşeyi açıklayabilirim.
Hanife:Açıkla.
Burhan:Herşey.
Hanife:Eve almıyorum artık seni. Ahırda yatarsın artık. Tükür oğlum babanın suratına.
Yunus:Püü.
Burhan:Çocuğun ne işi var la burda. Küçük yaşta pavyona alışacak, sonra al başına belayı.

Safiye, Emrah'ı Hale ile çırıl çıplak yakalar.

Tık tık tık

Emrah:Kim o?
Safiye:Oda servisi.
Emrah:Biz bişey isremedik ama.
Safiye:Patronun hediyesi. 1 ateşli hatun alana ikincisi bedava.
Emrah:Valla güzel kampanyaymış. Hoşuma gitti doğrusu.

Emrah, kapıyı açar açmaz karısı gırtlağına yumulur.

Emrah:Çok sıkma kız, öldüreceksin.
Safiye:Sen beni bu kevaşe ile aldatırsın ha. Ölüm kolay olur senin için. Sürünmen lazım.
Emrah:Ben seni seviyom gülüm. Bu güzeller güzeli Hale ise tamamen geçici.
Hale:Hani karını boşayıp benimle evlenecektin.
Emrah:Yok öyle bişey. Kim uyduruyor bunları?
Safiye:Demek öyle ha. Boşanıyoruz o zaman. Eve gelemezsin artık. Eşyalarını kapının önüne koyacam. Ha bu arada oğlunuda getirdim ki babasının kepazeliğini görsün. Tükür bakalım babanın suratına.
Furkan:Püü.
Emrah:Bundan sonra harçlık marçlık yok sana. Zırnık koklatmam. Abin gibi sürün dur.

Hayriye ise Halis'i önemli bir toplantının ortasında basar.

Halis:Yaz kızım. 2 urubla buğday. 5 vagon saman balyası. 3 torba un. Aaa aşkım sen mi geldin? Bizde şirketleşiyorduk. Bu da devletimizin muhtarlara gönderdiği yeni sekreterlerden Jale. Daha bugün işe başladı. Yengene merhaba de Jale.
Jale:Merhaba.
Hayriye:Peki bu kadın neden çıplak?
Halis:Devlet işte. Hangi işi doğru ki?
Hayriye:Benim anlımda salak mı yazıyor?
Halis:Öyle deme aşkım. Kendine haksızlık ediyorsun.
Hayriye:Boşuyorum seni Halis. Boş ol. Boş ol. Boş ol.
Mert:Anne, babamın suratına tüküreyim mi?
Hayriye:Tükür yavrum.
Mert:Püü.
Halis:Çocuğu da kendisine benzetmiş. Beni istemeyeni ben hiç istemem zaten. Gidersen git.
Jale:Peki ben ne olacam aşkım?
Halis:Sende dur kızım bi. İliğimi kemiğimi kuruttun sabahtan beri. Yeter bu kadar sex. Karımla arayı düzelmem lazım benim.

Yer: Köy Kahvesi

Batuhan:Dediklerini harfiyen yaptım patron. Fitne fücur yaydım. Köyün kadınları ile erkeklerini birbirinden ayırdım. Resmen köyü ikiye bölüm. Paramı alabilirmiyim artık?
Alpat:Buraya gelirken seni takip eden olmadı değil mi?
Batuhan:Sanmıyorum. Ben gelirken herkes kahvede oyun oynuyordu. Bakıyım. Halende oynuyorlar.
Alpat:Bu konuşma ikimizin arasında kalacak. Kimse duymayacak tamam mı?
Batuhan:Madem gizli saklı iş yapıyoruz. Peki neden kahvede buluştuk?
Alpat:Dikkat çekmemek için.
Batuhan:Haaa. Hiç bişey anlamadım.
Alpat:Al paranı ve buradan defol. Ben çağırana kadar da ortalıkta gözükme.

Bacanaklar Batak Oynarkene..

Emrah:Koz ver. Koz ver. Koz ver. Sen napıyon Halis? Şekilden şekile giriyon resmen.
Halis:Poz ver demedin mi?
Emrah:Koz ver dedim. Senin aklın nerde acaba?
Halis:Hanımlar bizi evden kovdu ya. Halen onu düşünüyorum.
Burhan:Benim de aklım orda ya. Bizi affederler mi acaba?
Emrah:Biraz erkek olun la. Tabiki bizi eve alacaklar. Maddiyat olmadan geçinemezler. 2 güne burunları sürter merak etmeyin.

1 Sene Sonra..

Emrah:Ben nerden bileyim üretip kalkınacaklarını. Maddi kaynaklar olmadan yaşayamazlar dedim ama kadınlar fabrika kurudular kendilerine.
Muhabir:Pişman mısınız?
Emrah:Köpekler gibi.
Muhabir:Peki siz pişman mısınız?
Rıza Emmi:Ben pişman değilim. Kore gazisiyim. Yine olsa yine giderim.
Muhabir:Amcayı alın şurdan. İkide bi mikrofonun önüne çıkıp duruyor ya. Peki siz bu durum hakkında ne söyleyeceksiniz?
Burhan:Bakın, burdan tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Kadınlar olmadan biz bir hiçiz. Kadınlar bir çiçektir. Erkekler ise bir arı. Çiçek olmadan arılar bal yapabilir mi?
Halis:Bacanağım doğru söylüyor. Kendisine hak veriyorum. Devlet bize yardım etsin.
Burhan:Burdan Şafak denen adama da seslenmek istiyorum. Seni kim yolladı bu köye? Dış mihraklar mı yolladı? Amerika mı var arkanda? Kim ha kim?
Muhabir:Şafak kim?
Burhan:Bende bilmiyorum. Kısmetse bir sonra ki bölümde öğrenecez.

Aslan Bacanak #Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin