Muhtar 27

40 8 14
                                    

Köyde hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Üst üste gelişen kötü olaylar köylüyü canından bezdirmişti. Biri yada birileri bu duruma dur demeliydi.

Yer: Köy Kahvesi

Halis:Bugün burada köyümüzün en büyük sorunuyla yüz yüzeyiz. Peki bu sorun nedir?
Burhan:Hepimiz sapız.
Halis:Hayır, daha önemli bir sorunumuz var.
Burhan:Hepimiz abazayız.
Halis:Hayır, çok daha önemli bir sorun var.
Burhan:Ağaçlara kerkiniyoruz.

Kahvede ki herkes dönüp Burhan'a baktı.

Burhan:Ne bakıyonuz? Hepimiz yapıyoruz. En çok da Mıhtar Halis yapıyor.
Halis:Konuyu dağıtmayalım lütfen. Bildiğiniz gibi köyümüze gelen Şafak adın da bir yabancı, uzun bir süredir köy kadınlarının gözdesi durumunda. Peki soruyorum size. Şafak kim?
Emrah:Ben cevaplayabilir miyim bacanak?
Halis:Tabiki bacanak.
Emrah:Bana konuşma hakkı veren sayın mıhtarımıza köylülerimizin huzurunda teşekkürü bir borç biliyorum. Vermese ağzına sıçardım zaten. Neyse konunun özeti şu ki ben bu Şafak denen adamı öldürürüm. Kimse benim karıma yazamaz lan.
Burhan:İdam isteriz. İdam isteriz.
Halis:Bi sakin olun beyler. Gereken işlemi gerektiği zamanda yapacaz. Fakat bu Şafak denen adamın kim olduğunu ve nerden geldiğini öğrenmeliyiz.
Cengiz:Ben resmi kaynaklara baktım, öğretmen değil.
Umut:Diyanete sordum, imam değil.
Ali Rıza Emmi:İlişkiye girdiğim bütün kadınlara sordum, benden değil.
Burhan:Senin takıldığın kadınlar halen yaşıyomu ya?
Halis:Neyse konuyu dağıtmayalım. Araştırma yapan ve bildiklerini bizimle paylaşmak isteyen var mı?
Alpat:Benim var.
Halis:Seni dinliyoruz Alpat.
Alpat:Hepiniz fakirsiniz.
Halis:Bu neydi şimdi?
Alpat:Fakir olduğunuzu hatırlatmak istedim.
Halis:Burdan Alpat'a bize sunduğu değerli bilgilerden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Alpat:Rica ederim. Yine olsa yine derim. Bu benim görevim.

Yer: Muhtar'ın Evi

Safiye:Şafak sen çok iyi fal bakıyor muşsun. Bizimkine de baksana.
Şafak:Bakarım bakmasına da kocan da bana çok sert bakıyor. Onu ne yapcaz?
Safiye:Onu boşadım ben. Sadece resmiyete dökmek kaldı.
Hanife:Sen o çirkinde ne buluyorsun Şafak?
Şafak:Öyle deme. Safiye iyi kızdır.
Hanife:Kız mı? Bunun neresi kız be? Bildiğin koca karı.
Safiye:Senin ağzını yırtarım be. Sen kime koca karı diyorsun?
Hayriye:Gördüğün gibi Şafakcığım. Bu ikisi hep böyledir. Ben öyle miyim? Ben asilim. Özelim ve güzelim.
Şafak:Sen farklısın Hayriye. Daha önce senin gibisini görmedim.

O sırada kapı, içeriye dalan üç adam yüzünden kırılır.

Halis:Noluya lan burda?
Şafak:Herşeyi açıklayabilirim.
Halis:Açıkla.
Şafak:Herşey.
Halis:Farkında mısınız? Benim repliğimi çaldı?
Burhan:Bi önceki bölümde de ben kullanmıştım onu.
Hayriye:Napıyorsunuz ya siz? Bekar kadınların yaşadığı bir eve böyle giremezsiniz.
Halis:Soralım o zaman.
Umut:Bekar kadınların kaldığı evlere girilebilir. Dinen bir sakıncası yoktur. Bu da onaylı belgesi.
Hayriye:Sana ne kadar veriyorlarsa ben iki katını veriyorum.
Umut:Bekar kadınların evlerine girmeyiniz. Dinen çok sakıncalıdır. Diğer tarafta cayır cayır yanarsınız yeminle. İmzaladım, onayladım. Ahan da bu da belgesi.
Halis:Demek öyle ha. Bende avukatı getirdim.
Erkan:Resmi olarak evlisiniz. İstediği zaman karısının evine girip çıkabilir.
Hayriye:Avukatı getirdiğin iyi oldu. Boşanıyorum avukat bey. İşlemleri başlatalım.
Safiye:Bende boşanıyorum.
Hanife:Aynen bende.
Burhan:Bacanak, kadınlarımız elden gidiyor.
Emrah:Ben bu Şafak denen adamı öldürürüm bacanak.
Şafak:Eski kocan bana çok sert bakıyor Safiye. Birşeyler de yoksa elimden bi kaza çıkacak.
Emrah:Ne yapacan lan? Söyle, ne yapacan?
Şafak:Pantolonun kirlenmiş, onu yıkarım.
Emrah:Ne diyor lan bu?
Şafak:Ayy. Sen çok yakışıklı bir adamsın. Sen ne istersen yaparım ayol.
Emrah:Kırık lan bu.
Şafak:Senin bu kocan aşırı tatlı bişey safoş.
Safiye:Öyledir.
Şafak:Ben bunu yerim.
Emrah:Bana mı yürüyo lan bu?
Burhan:Aynen bacanak.
Emrah:Demek kırıkmış. Bende diyorum bunun bizim hanımların yanında ne işi var? Meğerse bu da onlardanmış.
Şafak:Gelin buraya, öpcem sizi.
Emrah:Kaç bacanak kaç. Ciddi duruyor bu.
Burhan:Aynen bacanak. Dudakları büzüyor, baksana.

5 Dakika Sonra..

Şafak:Sizin bu kocalarınız çok salak. Hemen inandilar kırık taklidine.
Safiye:İşte bu yüzden boşanıyoruz onlardan.
Hanife:Ben Burhan'a yıllarca nasıl katlandım, halen aklım almıyor?
Hayriye:Halis boşanmamak için herşeyi yapacaktır. Dikkatli olalım.

Yer: Muhtarlık

Mert:Buranın anahtarını babamın cebinde yürüttüm.
Furkan:Burası muhtarlığı hiç andırmıyor. Baksana, ahır gibi kokuyor aynen.
Mert:Babamın genel kokusu bu zaten. Eşşek gibi kokar hep.
Batuhan:Bakın burda ne var?
Furkan:Aaa megafon. Nasıl çalışıyor acaba?
Mert:Şurda ki kırmızı düğmeye basınca çalışıyor. Söylediklerinizi bütün köy duyar o zaman.
Batuhan:Hadi biraz oynayalım şununla.

Batuhan, kırmızı düğmeye basar ancak Muhtar ve Avukat Erkan'ın içeriye girmesiyle çocuklar kovulur.

Halis:Hadi gidin dışarda top oynayın çocuklar. Biz burda avukat beyle önemli bir konuda fikir alışverişi yapcaz.
Erkan:Eee muhtar. Başbaşa kaldığımıza göre incilerini dökebilirsin artık.
Halis:Diyeceğim şu ki. Beni karımdan ayırma, kulun köpeğin olayım.
Erkan:Ulan, ülkede ki tek avukat benmiyim? Gider başka avukat bulurlar.
Halis:Sıkıntı da o zaten. Bulmasınlar. Sen onlara sizi boşayacam deyip boşamayacaksın. Oyalayacaksın onları.
Erkan:Sen ilk önce bi sözünu tut. Hani nerde benim param. Muhtar olunca verdiğinin on katını alacaktım sözde.
Halis:Ne ara söz verdim ya?
Erkan:İkinci bölümde yanıma gelip teklif etmiştin. Hatırla biraz.
Halis:Ulan, sanada borç takılmıyor arkadaş. Biraz bizim köylüler gibi saf olsana. Bak ne güzel unuttular verdiğim vaatleri.
Erkan:Onları kandırabilirsin ama beni asla. Seçimde hile yaptım. Senin için riske girdim ben.
Halis:Tamam la tamam. Neyse günahımız, öderiz.

Avukat Erkan ve Muhtar Halis, kapıyı açtıkları an karşılarında çobanından aşığına, yaşlısından gencine, çocuğundan kadınına bütün köylüyü görürler.

Erkan:Hayırdır Muhtar. Ne bu kalabalık?
Halis:Pek hayırlı olduğunu sanmıyorum avukat.

Aslan Bacanak #Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin