Aslan Bacanak #Wattys2020

Muhtar 15

Yer: Halis'in Ahırı

Halis:Aslında seni öldürmem gerekirdi. Bu işime gelir çünkü. Zaten seni öldürdüğünü sanan birisi var.
Burhan:Beni öldürürsen iki Dünya'da yakan bir araya gelmesin hemi. Ahirette hesabını sorarım zaten.
Halis:Sorar mısın lan hakket?
Burhan:Sorarım.
Halis:Sen inatçısın. Kesin sorarsın. Neyse, şimdilik öldürmüyorum ama zorda kalırsam seni o mezara tekrar sokarım. Bunu bilesin.

Bütün gün endişeli bir şekilde dolaşan Emrah'ın moralini çocukları düzeltmişti bile.

Furkan:Babamdan para istesem verir mi acaba?
Batuhan:Sanmıyorum. Çok cimri bir adam. Böylesi düşman başına.

Furkan:Anne bana çay yap, demli olsun. Baba bana para ver, beşlik olsun.
Emrah:Oğlum bu para ile cigara al, onluk olsun. Artanını sen al, beşlik olsun.
Batuhan:Anne bana kahve yap, köpüklü olsun. Baba bana para ver onluk olsun.
Emrah:Oğlum paramı eksiksiz getir, tam olsun. Batuhan'a beş kuruş koklatmam, bu da kapak olsun.

Batuhan:Sen isteyince oluyor. Ben isteyince niye olmuyor?
Furkan:İstemesini bilmiyorsun.
Batuhan:Bildiğin aynısını yaptım. Seninkisiyle aynısıydı. Of off.

Emrah'ın tarlayı satması için iki gün süresi vardı. Bu süreyi iyi değerlendirmeliydi ancak elinden de hiç birşey gelmiyordu.

Emrah:Tarlayı satarım satmasına da Rahmetli bacanağamla ortak aldıydık. Ayıp olacak adama. Aslında ben zaten Burhan'ı bi şekilde ortadan kaldırmışım. Halis'i de öldürürsem ne kaybederim ki? Hiç bişey kaybetmem yeminle. Köyde seveni de yok zaten. Ben bu işi bu gece halledeyim en iyisi.

Emrah, gecenin bir yarısı Halis'in evine baskın yapar. Tam eve girecekken ahırdan bir takım sesler duyar.

Burhan:Haliis. Acıktım ulan Halis. Yemek getir.
Emrah:Ulan eşşekler ne zamandan beri konuşup yemek ister oldu? Bu işte bi bokluk var ama hayırlısı bakalım.
Burhan:Ulan it Halis. İnsan gitmeden önce bi yemek bırakır değil mi?
Emrah:Halis eşşeklerini hor kullanıyor dedilerdi de inanmadıydım. Hayvan açlıktan konuşmaya başlamış.

Sese doğru giden Emrah, ahırın süngüsünü çevirir ve kapısını açar. Elleri ve ayakları bağlı bir şekilde duran bir adam görür. Net görebilmek için fenerini yakar ve gördüğü manzara karşısında şoka uğrar.

Emrah:Hayaleet. Hayaleet.
Burhan:Dur gitme bacanak. Ellerimi çöz la. Nereye gidiyon?
Emrah:Hayaleet.

Emrah korkup kaçar. Sese uyanan Halis ise kaçanın Emrah olduğunu anlar. Burhan ise köprüden önceki son çıkışı kaçırmışdır.

Ertesi Gün..

Emrah:Bu bir rüyamıydı?
Safiye:Her şey gerçekti kocacığım. Bu gece performansın süperdi.
Emrah:Onu demiyorum ya. Gece Halis'in ahırında Burhan'ı gördüm sanki.
Safiye:Rüyadır kocacığım. Genelde böyle saçma şeyler rüyalarda olur.
Emrah:Çok gerçekçiydi ama. O ahıra tekrar bakmalıyım.

Ahıra tekrar giden Emrah, içeride bir kaç sığırdan başka hiç bişey bulamaz. Halbu ki gördükleri o kadar gerçekçiydi ki. Onu bu gerçekten alıkoyan tek şey Burhan'ı kendi elleriyle toprağa vermiş olmasıydı. Evdekilere Halis'i sordu ancak Taverna açılışı nedeniyle sabah erkenden çıktığı söylendi.

Düşünceli bir şekilde ilerlerken, yolda üzgün bir şekilde yürüyen baldızını gördü.

Hanife:Burhan'ı gördün mü enişte? Dün gece eve gelmedi. En son hıyar tarlasına gittiydi halen yok ortalıkta.
Emrah:Mıhtara söylediniz mi?
Hanife:Söyledik ama ilgilenmedi bizimle.
Emrah:Ulan Halis, sen bişeyler karıştırıyorsun ama ne?

Taverna açılışı için bekleyen kalabalığın arasına daldı fakat Halis ortalıkta yoktu. Kahve ve muhtarlıkta boştu. Yoksa gördükleri gerçekmiydi. Bu işi çözmeliydi Emrah. Yapacağı şey ise açık ve netti. O mezarı eşip içine bakmalıydı.

Yer: Burhan'ın Mezarı

Burhan:Ulan ne şanslı insanım be. Ölmeden mezarımı yapmışlar.
Halis:Uzatmada gir şu mezarın içine.
Burhan:Beni öldürme konusunda emin misin bacanak? Ya sonra başına bela olursam.
Halis:Ben herşeyi ayarladım. Sadece şu silahı senin kafana dayayıp sıkmak kaldı.
Burhan:Bari ölmeden bi abdest alaydım. Senin yüzünden cünüp gitcem öbür tarafa.
Halis:Çok konuştun. Son duanı et bacanak.

Halis kan görmeye dayanamadığı için gözlerini kapadı ve tetiğe bastı. Emrah, uzaktan silah sesini duydu ve koşmaya başladı ancak Burhan için artık çok geçti.