Muhtar 14

46 9 5
                                    

Yer: Köy Camisi

Emrah, günah çıkarınca kendini bir şekilde vizdan azabından kurtaracağını düşünüyordu.

Umut:Başlayabilirsin ey günahkar.
Emrah:Hocam ben bundan yıllar önce Alamanyalar da iki alaman kadınla birlikte oldum. İkisinden de birer çocuk peydahladım.
Umut:Banane lan senin cinsel hayatından. Adam öldürmeyi anlat bana ey ehli pişman kişilik.
Emrah:Tarlada silahımı havaya doğrultmuş kuş avlıyodum. Silahımı gökyüzünde uçmakta olan bir kırmızı anka kuşuna çevirdim ve ateş ettim.
Umut:Emin misin anka kuşu olduğuna? Genelde öyle kuşlar masallarda olur.
Emrah:Eminim. Bugün gibi hatırlıyorum çünkü bugündü.

Alpat:Hayırdır niye ağlıyon oğlum?
Hüseyin:Baba, adamın biri kırmızı uçurtmamı silahla vurdu.
Alpat:Üzülme oğlum. Parasıyla değil mi? Yenisini alırız.

Umut:Eeee. Devam et bakalım.
Emrah:Silahı ateşleyince önüme bir adam düştü. Yüzünü çevirdim bir de ne göreyim?
Umut:Ne gördün?
Emrah:Benim en nefret ettiğim adam. En sevmediğim birinci bacanağam kıl Burhan. Öylece cansız yerde yatıyordu.
Umut:Hastaneye götürdün mü?
Emrah:Hayır. Gittim bir mezar eştim içine yuvarladım.
Umut:Tanrı seni affetsin. Başka ne denilebilir ki başka?
Emrah:Amen, İmam efendi. Pardon papaz efendi. Hakket ya ben şimdi sana ne diye seslenicem?
Umut:Bu olanlar aramızdan kalsın. Papaz olduğumu kimseye söyleme. Yeminle çarmıha gererler beni. Şimdilik hocam desen kafi.

Düşünceli bir şekilde eve dönen Emrah'ın karşısına dikilen Halis, bacanağına karşı haşin bakışlar atıyordu.

Emrah:Ne yapmaya çalışıyon Halis? Beni etkilemeye mi çalışıyon? Sen bu çirkinlikle ancak baldızı etkilersin.
Halis:Beni takip et. Seninle önemli bir mevzu hakkında konuşacağız.

Yer: Köy Kahvesi

Emrah:Söyle bakalım. Ne konuşcaz?
Halis:Bugün hıyar tarlasında Burhan'ı silahla vurduğunu biliyorum.
Emrah:Ha siktir. Nerden biliyon lan?
Halis:Bende ordaydım. Hatırlasana, yanına geldiydim de çöğdürmek için müsade istediydim.
Emrah:Valla bilerek olmadı bacanak. Kazayla oldu. Sende gördün olan biteni.
Halis:Evet bacanak. Bütün olan bitenden haberim var. Hatta Burhan'ı toprağa verdiğinden bile.
Emrah:Vay yavşak. Takip ettin hemi. İnsan bi gelir de yardım eder. Ceset ne kadar ağırdı biliyon mu sen?
Halis:Sana diyeceğim tek şey o tarlayı satman. Yoksa bütün olup biteni köylüye anlatırım. Jandarmalar seni alır götürür. Sonrasına da karışmam.
Emrah:Vay hain. Demek tehdit ediyon sen beni. Yıllarca seni bacanağam bildim lan. Meğerse bacağam bile olamazmışsın.
Halis:İki gün süre veriyorum sana. İyice düşün taşın. Mantıklı davranacağından eminim bacanak.

4 Saat Önce..

Emrah, Burhan'ı gömdükten sonra gider. Halis ise cesedi koz olarak kullanmak ister ancak ters giden bir şey vardır. Toprağın içinden bir el gittikçe büyüyerek yükselmişti. Halis toprağı kazdı ve Burhan'ın yaşadığını farketti.

Yer: Halis'in Ahırı

Burhan:Beni niye bağlandın lan?
Halis:Sen bana lazımsın şimdilik. Hayatta olduğunu Emrah bilmemeli. Yoksa o tarlayı satmaz.
Burhan:Neyden bahsediyon oğlum sen? Çözsene ellerimi ibine.
Halis:Merak ettiğim bir şey var. Madem Emrah seni vurmadı. Peki sen neden bayıldın?
Birhan:Hayvanın biri kafama taş attı. Onu bi bulursam, ardını gölüğe deptirecem.
Halis:Ha siktir. Benim attığım taş sana mı geldi?
Burhan:Sen mi attın lan taşı? Oğlum burdan bi kurtulursam seni acayip şey yapcam. Anladın sen onu.
Halis:Ben onu arıya attıydım bacanak.
Burhan:Arımıyım lan ben? İyice bi bak. Arıya benzer bi halim mi var?
Halis:Neyse. Mühim olan Emrah'ın seni kendisinin vurduğunu sanması.
Burhan:Burdan bi kurtulayım seni arı gibi sokmayan ne olsun?

Halis hedefine ulaşabilecek mi? Emrah vicdan azabından kurtarabilecek mi? Köyü bekleyen büyük tehlike ne?

Hepsi ve daha fazlası için okumaya devam...

Aslan Bacanak #Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin