Ne ölmekle biteriz ,
Ne öldürmekle ,
Hiç nehirler kurur mu ,
Denize kan dökülmekle.İyi okumalar
Tim yanımıza geldiğinde, ben Tuna'ya nefret dolu gözlerle bakıyordum. Şuan kimseye çaktırmamalıydım. Çünkü Tuna'nın da dediği gibi kanıt olmadan inanmazlardı bana.
Alev'i o şekilde görmek hepsini şaşkına çevirmişti tabii. Ben ise bunu yapanın Ejderha olduğunu söylemiştim.Bana sinsi bakışlar yollayıp bir yandanda sırıtan Tuna şerefsizine nefret dolu bakışlarımı yolluyordum.
Sana söz veriyorum Mevsim Komtanım senin intikamını alacağım. Tuna'ya bu dünyayı dar edeceğim... Kanın yerde kalmayacak...
-Ertesi gün ( saat. 21:30 )-
Soğuk hava vücuduma nüfuz ederken, ben ne yapacağımı düşünüyordum. Aptallığıma yanıyordum. Sonunu düşünmeden verdiğim kararları sorguluyordum. Nasıl..? Nasıl böyle bir aptallık yapmıştım ben!
Yanımda bir hareketlilik hissettiğimde başımı o tarafa çevirince, gözlerimin gördüğü kişiyi öldürmek istemiştim bir anlık.
Sinirden nefesimi kontrol edemezken hızla ayağı kalktım, o da benimle birdikte ayağı kalkmıştı. Umursamaz tavırlarımı sergileyip tam gidecektim ki önüme geçti, ''Konuşalım mı biraz? ''
Alayla güldüm, ''Benim seninle konuşacak bir şeyim yok Tuna. " ağır hareketlerle parmağımdan yüzüğü çıkartıp avucuna koydum. "Bitti Tuna, ben asla bir vatan hainini sevemem. ''Dedim nefretle ona bakarak.
''Ama sevdin...''bu sözleri tek kaşını kaldırarak söylemişti.
"O bir hataydı," elimi kalbime bastırıp, "Eğer seni bu kalbe soktuysam, söke söke çıkartmakta zor olmasa gerek!" Yüzüme donuk donuk bakıyordu.
Ona ilk zamanlar sevgiyle bakıyordum. Peki ya şimdi mi? Şimdi ise ona koca bir nefretle bakıyorum. Yakışıklılık beş para etmezmiş, insanın ilk önce şu kalbinde vatan sevgisi olacak, Allah sevgisi olacak. Vatan ve Allah sevgisi olmayınca ne farkeder, ister yakışıklı olsun , ister seni sevsin...
''Bir daha sakın bana yaklaşma. Senden nefret ediyorum. Sana bunu kırk birinci kez diyorum. Neden anlamıyorsun. Senden nefren ediyorum. Şimdi çekil önümden. ''İşaret parmağımı ona sallayarak konuşuyordum.
Henüz ben ne olduğunu anlayamadan, kolumdan tutup beni bir kenara çekmişti.
''Ama ben seni seviyorum onu ne yapacağız? '' tehditkâr ve sinsi bakışlarını üzerimde gezdirirken, bunları söylemişti.
Kolumu sıkıyordu ve artık canım acıyordu. Kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum ama olmuyordu.
Allah'ım, ben ne tür bir piskopata aşık olmuştum. Gerçi şimdi onu sevmiyorum o ayrı bir mesele.
''Git başkasını sev ya. Hem onca kız varken neden ben? Neden bir askeri seviyorsun ki? Senin sesini dahi duymak istemiyorum. Beni rahat bırak. ''Dediğimde kolumu daha çok sıkmıştı. Evet arkadaşlar, kolumun moraldığının garantisini verebilirdim sizlere.
''Benimle evleneceksin. İster isteyerek ister istemeyerek. Sen benimsin. Seni ilk gördüğüm anda aşık oldum anlasana. Bu evlilik olacak. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY VATAN İÇİN
ActionElif Öztürk, tayininin çıkması nedeniyle Mardin'e gider. Orada başına geleceklerden habersiz, çizilen kaderine boyun eğer. Enes Köksal'ın, komuta ettiği time dahil olur. Ve vatan aşkı ile kavrulan bu timin hikayeside böylece başlamış olur. ♡ E...