HER ŞEY VATAN İÇİN

(54) Seni görmeyende fenadır halim.

  #FİNALE_SON_5_BÖLÜM

İyi Okumalar 😘
-Elif-

Yasemin hastaneden çıkalı 3 hafta olmuştu, 3 hafta içinde ise bir sürü şey gerçekleşmişti. Fatih'e, ailesinden Esra'yı istemiştik, dün kına yapılmıştı. Yarın ise düğün yapılacaktı.   

Esra için alışverişe çıkmıştık, henüz bir saat bile olmadan Esra'nın cırlamaları ile lokantaya geldik. Ah, ne diyordu; 'Acıktım ben' . Acıkmaktan başka bir şey bilmiyordu ki zaten, Allah Fatih'e kolaylık versin.

Cam kenarına oturduğumuzda verdiğimiz siparişlerde hiç beklemeden gelmişti.

Hem yemeklerimizi yiyor hemde sohbet ediyorduk.

Gözüm karşı masa da oturan çifte takıldığında yaptığım şeyin yanlış olduğunu bile bile çifti büyük bir dikkatle izlemeye başladım.  Yirmili yaşlarda genç bir kadın, karşısındaki adama bağırıp duruyordu. Tabii adamda altta kalırmı, kadına bağırıyordu.

Çatık kaşlarımla izlediğim çiftin durumu pekte iyiye gittiği söylenemezdi.

Kadın sinirle oturdu yerden kalkınca adamda kalkmıştı. O heyecanla yemeğimi bırakıp bende ayağı kalktım.

Gözüm hâlâ karşıdaki ikilideyken bizim kızların meraklı bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Adam yumruğunu sıkıyordu, böyle tartışmaların sonu belli değil miydi zaten?

Ağır adımlarla ikiliye doğru ilerledim.

Kadın, adamın omuzlarına yumruk atıp geriye doğru ittirdiğinde, daha ben müdahalede bulanamadan adam kadına tokat atmıştı.

Sinirden dişlerimi sıkıyordum.

''Hey sen, kendini adam sanan pis mahlükat. Gücün kadınlara mı yetiyor ha? '' bağırışım lokantada yankı yapmıştı. Şimdi herkes yemek yemeyi bırakmış bizi izliyordu.

Adam gevşek gevşek gülerken, ''Sen karışma. '' demişti. Sesi bir hayli yüksek çıkmıştı.

Bana, Elif Köksal'a bağırdı. O kim köpek ki bana bağırıyor lan!

''Bana sesini yükseltme. ''Diye bağırdım ben de aynı ses tonunda.

''Ulan bayan sana ne oluyor? Bu şey seni ilgilendirmez. Kaybol burdan. ''

Sinirlerim iyice geriliyordu.

"Bayan mı dedin sen bana?" Tek kaşım sinirden havaya kalkmıştı, tehditkâr sesim onu güldürmüştü.

Sallana sallana tam karşımda durduğunda, "Hee, bayan dedim. " demişti pişkin pişkin.

"Sensin bayan. " bu lafıma göz devirirken, "Sen karışma güzelim, canı yanan sen olursun. " diyerek ayaküstü tehdit etmişti.

Canım yanacakmış!

''Gitmiyorum. '' tıpkı onun gibi sinir bozucu bir şekilde sırıttım. "Hadi göndersene beni, ya da canımı yaksana. " elimi omzuna koydum, "Yak bakalım, canımı nasıl yakacaksın. " yüzüm bu sefer ciddi bir hâl almıştı.

Başını olumluca salladı tam tokat atmak için elini kaldırmıştıki, ondan önce davranıp bileğinden tuttuğum gibi ters çevirmiştim.

Dizine tekme attığımda, dizlerinin üstüne  çökmüştü. Kulağına eğilip, fısıldamaya başladım.

''1.'si, benimle sesini yükselterek konuşamazsın. 2.'si, bayan değil kadın. 3.'sü, en nefret ettiğim şey kadınlara şiddet uygulayan insan dışı aşağılık varlıklardır. " suratına yumruğu geçirdim, tam bırakacaktım ki aklıma gelen son şeyi de söylemeden edememiştim. "Ha birde, sen benim gibi mükemmel birine tokat atamazsın, gücün yetmez." Diyip ikinci yumruğuda geçirmiştim.