Temelden taşım gitmiş
Gözümden yaşım gitmiş
Giden Türkeş'im değilmiş
Gövdemden bağım gitmişİyi okumalar
-3 hafta sonra-
Her kızın bir evlilik hayali vardır, ama emin olun benim evlilik hayalim bu değildi. Evlendim. Ama sahte bir evlilik. İstesem bu evden giderim. Ama isteyemiyorum. Bu evde zorla tutuluyorum. Ben zorla evlendirildim. Kimle mi? Bir vatan hainiyle. Tuna ile.
Her şey çok hızlı gelişmişti ve benim elimden hiç bir şey gelmemişti....
-3 hafta önce -
Okulda şehit olan askerlerimizi defnetmiştik. Bahçede boş boş gezinirken telefonuma mesaj gelmişti, kimden geldiğine baktığımdaysa bir hayli sinirlerim bozulmuştu. Psikopat Tuna'dan gelmişti.
Mesajda aynen şöyle yazıyor,
'Acil, .....'da ki lokantaya gel. Seni bekliyor olacağım birtanem:D. '
Acaba yine ne şeytanlık peşindeydi?
Kısa süre içinde karakoldan çıkıp dediği lokantaya gelmiştim. Cam kenarındaki masaya oturup Tuna'yı beklemeye başladım. Çok fazla zaman geçmeden o da gelmişti zaten.
''Umarım çok bekletmedim, sevgilim. ''
''Fazla uzatma ne diyeceksen de! ''
''Haftaya cuma günü evleniyoruz. ''Demesiyle şok oldum.
''Ne evlenmesi be! Ben seninle asla evlenmem. ''
''Bal gibide evleneceksin. Şu an kardeşin ve annen benim elimde. Onlara zarar gelmesini istemiyorsan benimle evleneceksin. ''Diyip cebinden telefonunu çıkarttı.
Bana telefonunu uzattığı zaman hızla telefonu alıp ekrana baktığımda gördüğüm fotoğraf ile kısa çaplı bir şok geçirmiştim.
Annem ve kardeşim Azra'nın elleri-ayakları bağlıydı. Telefonu yere fırlattım. Büyük bir hızla ayağı kalktım, aynı zamanda oturduğum sandalye de yere düşmüştü.
"Nasıl ya? Sivil polislerin olması gerekiyordu?!" Bağırışlarımı umursamadan sakin sakin, "Evet, polisler vardı ama artık yoklar. Allah aşkına ne düşündün 4-5 tane çaylak polisin beni durdurabileceğini mi? "
Herkes bana ve önümde pis pis sırıtan kalleşe bakıyordu.
Yakasına yapışıp, suratına yumruğu geçirmem ile yere kapaklanmıştı.
Onun duyabileceği bir ses tonunda, ''Eğer onlara zarar verirsen seni öldürürüm. Öldürmekten de beter ederim. ''Dedim. En zayıf noktamı bulmuştu. Bravo ona!
İnsanı deli edebilecek yavaşlıkta ve sakinlikte ayağı kalktı... hiç bir şey olmamış gibi üzerindeki ceketi düzeltip durduğu yerde dikleşti.
Sonrasında ise bileğimden tutup beni zorda dışarı çıkarttı.
''Gel seni onların yanına götüreyim. '' arabaya zorla bindirdiğinde ona küfürler yağdırıyordum. Kendiside şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırmıştı.
...
Bir dağ evine gelmiştik. Arabadan indiğimde, o da arabadan inmişti. Üzerimden beylik tabancamı, telefonumu alıp evin önünde nöbet tutan kalleşlere vermişti. Arkadan ellerimi bağlayıp, içeriye doğru sürüklemeye başladığında merakla ne olacağını bekliyordum. Her yerde nöbet tutan kalleşler vardı. Çok iyi korunuyordu.
Bir odaya girdiğimizde annemi ve kardeşimi bağlı bir şekilde gördüm. Onların yanına gideceğim zaman izin vermemişti. Hemen arkadan bağlı olan ellerimi sıkı sıkı tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY VATAN İÇİN
AksiyonElif Öztürk, tayininin çıkması nedeniyle Mardin'e gider. Orada başına geleceklerden habersiz, çizilen kaderine boyun eğer. Enes Köksal'ın, komuta ettiği time dahil olur. Ve vatan aşkı ile kavrulan bu timin hikayeside böylece başlamış olur. ♡ E...