(29) Beraber yaşlanırız.

4.2K 248 34
                                    

iYi OKuMaLaR

Eve gelmiştik. Hemen bizim kızları annem ve kardeşimle tanıştırdım.

Annem,''Kızlar sarma yapalım. Yarın da kurabiye falan yaparız, evi toplarız. '' diyerek planı anlatmıştı.

Kızlarla aynı anda ''tamam'' dedik.

Mutfağa gidip malzemeleri hazırladık ve sarmaya başladık. Ben hem sarıyordum hem de çiğ çiğ yiyordum.

''Kız yiyip durma. Geliyor bak kafana terlik.''Diye azarlayan anneme göz devirdim.

Çiğ sarmalara aç bakan Esra'ya gülerken, "Çekinme kuşum ye. " demiştim, bana bakıp yüzüne gülücük eklerken iki üç tane çiğ sarma atmıştı ağzına. Cidden bu kız obur.

''Abla yarın istemeye geliyorlar ama bu adam sana evlilik teklifi etti mi? ''Bu güzel soruyu soran kişi kardeşim Azra'idi.

Resmen teklif almadan istenileceğim annemden.

''Yok. '' sinirle söylediklerime ek olarak göz de devirmiştim.

Hakikaten bu adam niye bana evlilik teklifi etmedi?

....

Sarmaları sarmış ve şimdide benim odamda kızlarla oturup dedikodu yapıyorduk.

"Kız Azra, senin var mı sevgilin falan?" Bu soruyu soran Yasemin'den başkası değildi. Hem çekirdek çıtlıyor hemde Azra'ya meraklı meraklı sorular soruyordu.

"Yok be abla. "

"Deme be! Tüh, senin gibi güzel bir kızın nasıl olmaz, aman canım neyse zaten çokta önemli değil. " Yasemin'in ani değişen karararına hepimiz gülmüştük.

Sohbet tüm hızıyla devam ederken birden etrafı yüksek seste bir şarkı doldurmuştu.

Hoplayı ver çekirge
Zıplayı ver çekirge
Bıdıbıdıbıdı çekirge ...

"Hay, lanet girsin. Kimin telefonu lan bu!" Esra odada cırlarken, tüm gözler sesin sahibi olan telefonu arıyordu. Aslında çokta uzakta aramamak gerekiyor.

Cebimden çıkardığım telefondan şarkı hâlâ çalmaya devam ederken, ekranda 'Karanfil Kokulu arıyor..." yazısını görmek salak salak gülümsememe sebep olmuştu. 'taki yanımda oturan Azra saygısızı kafama vurana kadar. Yüzümdeki gülümseme silinirken hızla kafamı Azra'ya çevirip ters ters bakmaya başlamıştım.

"Abla, bu ne biçim bir zil sesi! Ayrıca telefona bakıp deli deli güleceğine aç artık şunu. " söylenen kardeşime göz devirip telefonu açtım.

"Kızım neden açmıyorsun şu telefonu!" Bu sözlerle, Enes görmese bile ona da göz devirmiştim.

"Enes, telefonum en son sendeydi, zil sesimi sen mi değiştin?" Sorum ile birlikte şen bir kahkaha sesi duyuldu telefonun diğer ucundan.

"Demek fark ettin, " ve tekrar kahkaha sesi. "Beğendin mi güzelim?" cevap vermemi beklemeden tekrar konuşmuştu. "Nasıldı şarkı.. Hoplayı ver çekirge , zıplayı ver çekirge
Bıdıbıdıbıdı çekirge. " sinirden yumruğunu sıkarken, "Enes!" demiştim uyarırcasına.

"Tamam, tamam ya. Sinirlenme hemen. Seni telefonunun zil sesi hakkında konuşmak için aramadım. "

"Neden aradın?"

"Seni bir yere götüreceğim, hazırlan yarım saate oradayım. " cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Kaşlarım çatılırken bana yaptığı bu büyük saygısızlığın hesabını da sonra sormak üzere rafa kaldırmıştım.

HER ŞEY VATAN İÇİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin