Multimedia: Enes
"Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor!"
###
Keyifli okumalar
...
-2 GÜN SONRA-Düğün olayının ardından tam iki gün geçmişti. Adnan hâlâ elimizdeydi, bu gün jandarmalar gelip alacaklardı.
Ben ise son olanlardan sonra yerimde duramıyorum. O adamı öldürmek istiyorum ama izin yok. Şerefsiz bizim kaç askerimizi , polisimizi şehit verdi. Yaşamasını istemiyorum. Gebersin şerefsiz. Hem de acı çeke çeke.
Ben bunları düşünürken Yasemin bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
''Ne bakıyorsun? '' sinirimi ne yazık ki ondan çıkartmıştım.
''Dakikalardır sana sesleniyorum duymuyorsun. '' dedi, kaşları çatık bir şekilde.
''Dışarıya çıkalım mı? '' ani sorum karşısında kaşları çatılmıştı.
''Ya ben ne diyorum sen ne diyorsun. '' gözlerini devirerek dediği şeye bende gözlerimi devirmiştim.
Ayağı kalkıp son kez, ''Dışarı çıkıyorum geliyor musun? '' diye sordum.
''İyi tamam gidelim. '' cevabı ile dışarıya çıktık.
Banklardan birine oturduğumuzda dik dik bana bakıyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu.
''Senin neyin var? ''
''Bu Adnan sadece hapis yatıp mı çıkacak? Ölseydi keşke içim rahatlardı. '' öfkeyle konuştuğumda, yüzünü buruşturmuştu:
''Öyle deme be Elif. Hapiste çürüyecek. O hapisden asla çıkamayacak, BENCE bu onun için en büyük ceza. '' dediğinde, haklıydı ama yinede sinirlerimin bozulmasına engel olamıyordum.
Kısa bir sessizliğin ardından telefonum çaldı. Üşenerek cebimden telefonu çıkarttığımda Duygu'nun aradığını görmüştüm. Allahım Allahım ben onu tamamen unutmuştum Şimdi beni soruya boğacaktı.
Telefonu açıp ''alo'' diye seslendim korkuyla.
''Mehaba Elif Teğmen. ''
İyi de bu Duygu'nun sesi değildi ki.
''Pardon da siz kimsiniz, Duygu nerede? ''
''Kız sen beni tanımadın mı? Bak çok kırıldım şimdi . Yarasa ben, hani şu kardeşimi alıp vermediğiniz adamın abisi olan Yarasa. '' ardından bir kahkaha sesi doldurdu kulaklarımı.
Gözlerim korkudan açılırken, ''Duygu nerede lan Şerefsiz? '' dedim bağırarak.
''Ne bağırıyorsun be! O, şu anda iyi, yanımda uslu uslu oturuyor. Her neyse, beni iyi dinle Elif Öztürk, takas yapacağız. Siz bana kardeşimi vereceksiniz, ben de size Duygu Teğmenini vereceğim. ''
''Başka emrin falan varmı(?) Varsa söyle yapalım(!) '' kinayeli ses tonum sinirli çıkmıştı birazda.
''Eğer kardeşimi vermezseniz bu güzel kız ölür. Yok ya da, öyle çok çabuk kurtulmuş olur. İşkence yapayız daha iyi olur, sonrada sana yollarız. Parçalarını.. Ne dersin? ''
''Bana bak lan soysuz . Eğer Duygu'ya bir şey yaparsan kılına dahi zarar verirsen, ölümün benim elimden olur bilmiş ol. Anandan doğduğuna pişman ederim seni ve inan benim tehditlerim lafta kalmaz. '' öfkeli sesim onu daha çok güldürmüştü.
''Öyle hemen celallenme Elif Hanım. Dur biraz da bu güzellikle konuş. Malum son konuşman olacak. '' dediğinde sinirden kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY VATAN İÇİN
AksiElif Öztürk, tayininin çıkması nedeniyle Mardin'e gider. Orada başına geleceklerden habersiz, çizilen kaderine boyun eğer. Enes Köksal'ın, komuta ettiği time dahil olur. Ve vatan aşkı ile kavrulan bu timin hikayeside böylece başlamış olur. ♡ E...