Multimedia: Nehir
İYİ OKUMALAR
-Ertesi Gün-
Askeri aracın önünde sıraya geçip Sinan komutanın gelmesini bekledik. Bizimle beraber birkaç asker daha geliyordu.
Şehitlerin intikamını, kocamın intikamını alacaktım bu gün Tuna'dan. Cehennemin olmaya geliyorum Tuna. Beni bekle.
-Tuna-
Nehir, Yarasa ve Ejderha ile mekânda rahat rahat oturuyorduk. Önümdeki kahveyi heyifle içerken içeriye adamlarımızdan biri giriş yapmıştı.
''Efendim, çok önemli bir şey oldu. '' sesi telaşlı çıkmıştı.
''Ne oldu? '' merakla sorduğum sorunun ardından kahvemden bir yudum daha aldım.
''Askerler yerimizi bulmuşlar buraya geliyorlar. '' cevabı duymamla sıkıntılı bir şekilde nefesimi dışarıya verdim. Bu beklenen bir şeydi zaten..
''Demek sonunda yerimizi buldular." Alayla güldüm, "Gelsinler bakalım, gelsinler. Gelecekleri varsa görecekleride var. '' Yüzümde sinsi bir gülücük oluşurken,
''Abiciğim, senin aklında bir şeyler var? Nedir plan. ''Dedi Nehir.''Nehir, güzelim sen gizli bir yer bul. Hani nişancısınya canım kardeşim. Bizde buraya bomba yerleştireceğiz. Ve sonra çatışma çıkacak. Odya giren olursada maalesef patlayacak. '' diyip keyifle kahkaha attım.
''Çok güzel bir plan. '' dedi üçüde aynı anda.
Ee, eğlence başlasın o zaman.
-Ay Yıldızlı Adam-
''Abi, askerler Tuna'nın yerini bulmuşlar ve tehlikede olabilirler. Tuna'lar askerlerin geldiğini anladı. Pusu kurmuş olabilirler. Harakete geçmemiz lazım. '' Hamza'nın sesini duymamla, gözlerimi ona doğru çevirdim.
''Ah, Hamza ah. Bu şerefsizler hiç akıllanmayacak değil mi? Hadi gidip yardım edelim askerlerimize. '' ayağı kalkıp masanın üzerinde duran maskeyi suratıma geçirmiştim. Kırmızı lensleride taktığımda, silahımıda alarak Hamza ile birlikte odadan çıktık.
Tuna'nın yerini bildiğimizden dolayı direkt mekânına gidip askerlerimizi kurtarmamız gerekiyordu.
-Elif-
Tuna'nın mekanına giden, büyük askeri araç durduğunda sırayla araçtan inip temkinli adımlarla ilerledik. Arabanın yanında 2 asker bırakıp, öbürleriyle kapıda nöbet tutan adamları hallediyorduk. Tam her yer temiz diyip içeriye girecekken, kulakları gür bir silah sesi doldurdu. Direkt mevzi aldık.
Keskin nişancı vardı.
''Elif, sen keskin nişancıyı bul. Çabuk! '' Sinan komutanın emri ile tüfeğimin dürbününden etrafa göz gezdirdim, fakat çok iyi yer seçmiş olmalı ki keskin gözlerim onun yerini bulamamıştı.
''Komutanım yok. ''
Diğer teröristlerde bize ateş açmıştı. Maaşallah it sürüsü.''Komutanım karşıdaki boş evin çatısında olabilir. İzninizle oraya bakmak istiyorum?'' Sorum karşısında, Sinan komutan adamlara ateş ederken, ''Git, Elif. '' demişti.
Onayı alınca, kendimi koruyarak temkinli adımlarımı boş eve doğru attım.
Vurulma riskim %78 idi, bu yüzden zikzaklar çizerek ilerliyordum.
-Sinan-
''Esra ve Fatih siz içeriye girin. Biz sizi koruyacağız. ''
İkiside aynı anda 'Emredersiniz komutanım' diyip içeriye giriş yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY VATAN İÇİN
ActionElif Öztürk, tayininin çıkması nedeniyle Mardin'e gider. Orada başına geleceklerden habersiz, çizilen kaderine boyun eğer. Enes Köksal'ın, komuta ettiği time dahil olur. Ve vatan aşkı ile kavrulan bu timin hikayeside böylece başlamış olur. ♡ E...