HER ŞEY VATAN İÇİN

(28) Kötü biri değilim...

Konuyorsa dalına bölücü leş kargaları: Dal kesilsin. Bölücüler şehre kadar iniyorsa dağdan: Yol kesilsin. Eğer ki askerime kurşun sıkıyorsa: Kol kesilsin. Bu vatana ihanet eden baş ise: Baş kesilsin.

iYi OKUMALAR

-Elif ÖZTÜRK-

Bana o kadar şey söyledi ki ama inanın bana hiç birinden hiç bir şey anlamamıştım. Tek anladığım şey o beni çok seviyordu. Sırf sevdiği kadın mutlu olsun diye başka bir adamla evlenmesine izin verecek kadar çok seviyordu.  'Keşke terörist olmasaydın be adam!' diye geçirdim içimden, o sırada kapı çaldı ve içeriye bir adam girdi.

''Efendim Yarasa kızı bayıltmamız için gereken iğneyi bana verdi. " elindeki iğneyi Tuna'ya verip, "Buyrun efendim. ''Dedi ve çıktı.

Ben Tuna'ya bön bön bakarken o bana yaklaşdı.

"Her şey için çok özür dilerim, umarım o adam ile mutlu olursun. " Tam koluma iğneyi batıracakken ben çırpınmaya başlamıştım. Gözünden süzülen bir damla yaş yanağına düşmüştü. 

Koluma iğneyi batırınca gözlerim kararmıştı. Ve gerisi koca bir karanlık.

-Tuna ÖZCAN-

Elif'i bırakmak istemiyordum ama mecburen bırakmıştım. Onu bıraktıktan sonra direkt odama gittim. Ardından içeriye Yarasa ve Ejderha girdi.

''Hazırlan bizi konseyden çağırıyorlar. Dua etde infaz kararı çıkmasın. ''Dedi Ejderha sinirle.

''Şu aptal kızın bir peşini bırakmadın ki. Zaten kardeşim infaz edildi bir de sen çıktın başıma. Bu işler böyle ters giderse sıra bana gelecek. Sen ve o aptal kız yüzünden ben ölemem. ''Diye bağırdı Yarasa.

''Eee yeter be! Sizde baya korkak çıktınız. O Enes'in işini bitirmeden ölmeyeceğim. Onların evlenmesine izin vermiş olabilirim ama unutmayın bu beraberinde nefretide getirecek. '' tıpkı onlar gibi bende bağırdım.

Hepimiz salak gibi bağırarak konuşuyorduk.

''Bizim amacımızda zaten oydu aptal, Enes Şerefsizinden nefret ettiğin gibi Elif'den de nefret etmen. "

''Offf. Hadi be gidelim artık. '' Ejderha sıkılmışcasına nefesini dışarı vermişti. 

...

Ağır adımlarla toplantı odasına girdik. Ortada büyük bir masa vardı, en ucunda da yüzü maskeli bir adam.  Bu adam ise Elif'in amcası, yani bizim en üstümüzdü. Burda kararları o verirdi.

Herkes yerini alınca toplantı başlamıştı.

Yüzü maskeli adam konuşmaya başladı,
''Tuna yüzünden tüm eylemlerimiz başarısız oluyor ve ona bir şans verecektik ki artık ona güvenim kalmadı. Ve o şansı kaybetti.
Evet Tuna sana infaz kararı çıktı. '' büyük bir ciddiyetle söylediklerine alayla gülmüştüm. Bunu belli etmeden ayağı kalktım ve saygı ile erllerimi önümde birleştirdim, ''Efendim lütfen bana bir şans daha verin. Emin olun kendime sizi affettireceğim. ''

''Ne yapacaksın da affettireceksin? ''

''Efendim, aklımda bir plan var. Bu planı uygulamak için sizden müsaade isteyeceğim. ''

''Anlat bakalım şu planını. ''

''Efendim Enes ölecek. Ama biraz sizden zaman istiyorum. Düğün gecesi ölecek çünkü. Hemde ölümü çok fena olacak.
Yani plan şu efendim; .......... ''

Planı anlattım. Beğenmişti planımı. Sırıtmaya başladı. Eğen bu da başarısız olursa bu sefer kesinlikle ölecektim.

Ama eminim bu plan başarısız olmayacak. Düğün gününün gelmesini sabırsızlıkla bekliyor olacağım Elif. Nefretim şimdiyken harlandı güzelim. O adamla evlendiğin günün ertesi sabahı dul kalacaksın. Söz verdiğim gibi evlenmenize izin vereceğim ama mutlu bir hayat sürmenize asla izin vermeyeceğim.