Üvey Abim

Merhabalar dostlarım!!!

Tatlı İntikam, Hapishane Kaçkını derken şimdide üçüncü kitabım olan Üvey Abim'e hoşgeldiniz!!!

Okumaya doyamayacağınız, herkesin isteyipte yaşayamayacağı bir aşk öyküsüne kapılmaya hazır mısınız??????!!!!!!!!!

E hadi öyleyse okumaya başlayın!....😘😂😘😘🤗🤗🤗

❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️❄️

Alina'dan

Serbestçe yere düşen yağmur damlaları camıma değmekten kendini alamıyordu. Derin ama bir o kadar da somurtkan olan nefesimi aldım. Sertçe verdiğimde odanın içinde yankılandığını farkettim. Kaşlarım çatıktı, ellerim çenemdeydi ve ben odamdaki koltuğa oturmuş dışarıda yağan yağmura odaklıydım. Sinirlerim ve moralim çok bozuktu. Bunun nedeni ise babamdı!

Ofladım ve sinirle ayağa kalktım. Annem ölmüştü ve bunun üstüne hemen evlenmeye kalkmıştı! Ellerimi yumruk yaparak kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama ne yazık ki başarılı olamadım. Neden bu tür olaylar benim başıma geliyordu? Üvey anne dramatojisini çekmek zorunda mıydım ben?

Ulvi değerler gereği evlenmek zorundaymış(!)

Başlarım ben böyle ulvi değere!

Normalde asabi olmayan beni bile yobazlaştırmıştı babam! Sağolsun!

Odada volta atmaya devam ettiğimde kapım çaldı. Gözlerimden ateş fışkırdığında sinirle bir nefes aldım ve sertçe üfleyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Yerimden milim oynamadan yüzümü cama dönerek gelen şahsiyete arkamı döndüm.

"Gel!" diye komut verdiğimde kapı açıldı ve ayak sesinden anladığım kadarıyla içeri girdi.

Babamın gölgesi cama yansıdığında başka taraflara bakmaya başladım. Mesela karşı tarafta annesinin elini tutan küçük kıza... Neden bunu bana yapıyordu babam? Dolan gözlerimi saklamak adına yukarı baktım ve göğsümü kabartıp duran sert nefesleri geri göndermeye çalıştım.

"Alina?"

Babamın seslenmesi üzerine çatık kaşlarımla camdan dışarı bakmaya devam ettim. Ne de olsa o güzel sesine rağmen hala kızgındım ona!

"Efendim?" dedim bana uzak olan sinirli ses tonumla.

Babam hafifçe öksürerek sesini tazeledi ve "Yüzünü bana dönmeyecek misin?" dediğinde bana karşı ılımlı olduğunu farkettim.

Gözlerimdeki sertlikle dışarıdaki anne kızı izlerken babama "Konumuzun yüzümü sana dönüp dönmemem olduğunu sanmıyorum." dedim düz bir sesle.

Babam hafifçe nefesini üflediğinde kızgın olduğumu anlamıştı ve beni yumuşatacaktı.

"Bak Alina, şu an bu yaptığın çok çocukça-" diyemeden yüzümü ona sinirle dönerek lafını kestim.

"Neyin çocukluğundan bahsediyorsun sen baba? Ben çocuk muyum sence? Kaç yaşındayım ben senin gözünde? Beş mi on mu?"

Babamın kaşları hafifçe çatıldığında sinirle nefes almaya devam ettim. Nefret ediyordum beni çocuk gibi görmesinden!

"Sen benim gözümde hep çocuksun Alina ve yaşlanana kadarda öyle kalacaksın. Ayrıca şu an ki yaşının beş veya on olmadığını yirmi olduğunu biliyorum. Bu yüzden hiç uzatmadan sana şunları söyleyeceğim." dedikten sonra gözlerime daha derinden bakarak bana biraz yaklaştı.