LÜTFEN OY VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN! 💖⭐️
''Geciktiğim için özür dilerim. Uçakta bir sorun çıktığı için en yakın havaalanına iniş yapmak zorunda kaldık." dedim yavaşça sırtımı dikleştirip, şirketin başkanını bilgilendirerek.
''Araba senin gittiğini sanıp şirkete geri döndü.'' Başkan gözlüklerinin üzerinden bana bakıp hafifçe gülümsedi. ''Ve sorun değil. Şirketteki çalışanlarımızın sağlığı her zaman önceliğimizdir.'' Adamın ilgili tavrına ve samimiyetine karşı, yüzüme gülümsememin yayılmasına engel olamadım. Şu ana kadar çalıştığım ikinci şirket olmasına rağmen aradaki samimiyet ciddi anlamda önemliydi.
''Özel kameramanları olacağından, onlarla her yere gideceksin. Bunu zaten biliyor olmalısın." Benimle ilgilenen, soğuk görüntüsüne karşı sevimli olan orta yaşlı kadın elindeki kağıtları karıştırmaya başladı ve tekrar bana baktı.
''Önceden büyük bir grupla çalışmışsın. SM'den geldiğin için deneyimli olmalısın. Şirkette seni sevdiğine göre, anlaşmayı imzalayabiliriz.'' Bana masanın üzerinden birkaç kağıt ve bir kalemi uzattı.
Kağıtların hepsine bir göz gezdirip, imzalamam gereken yerleri imzaladım. Kağıtları onlara uzattığımda, Lee Mina kağıtları özenle dosyaya koyup yerinden kalktığında benimde kalkmamı bekledi.
''O zaman seni çocuklarla tanıştırmaya götüreyim. Kameranı da alabilirsin.'' Şirketin bana verdiği yeni kamerayı özenle alıp yerimden kalktım.
Kamerayı kucağımda adeta bir bebekmiş gibi tutarken dikkatli adımlar atmaya çalıştım. Kameranın başına bir şey gelirse, hem başım derde girebilir hem de kendimi satsam böyle bir kamera alamazdım.
''Aramıza hoşgeldin.'' İkimiz de rahat koltukta oturan, yüzünde gülümsemesi olan başkanı hafifçe eğilerek selamlayıp, dışarıya çıktık.
Asansöre bindiğimizde, çenemin altına getirdiğim maskemi tekrar takmıştım.
Gergindim.
Asansör yavaş yavaş yukarı kata çıkarken, çekingen davranıyordum. Buradaki insanlar her ne kadar samimi gelsede, bir önceki çalıştığım şirkette herkesi tanırken, şimdi tanıdığım kimse olmadığı için biraz boşlukta hissetmiştim. Zaman ilerledikçe bu hissin geçeceğini biliyordum ama şu an için bunu durdurmam imkansız gibi görünüyordu.
Beraber asansörden inip, Lee Mina'nın arkasından onu takip etmeye başladım. Pratik odasının önüne geldiğinde, kapıyı birkaç kez çalıp rahatlıkla içeriye girdi. Lee Mina içeriye girdiğinde yüzüne kocaman gülümseme yayıldı.
Üyelerin her biri bir köşeye yayılmış oyun oynuyorlardı. Yaptıkları hareket komik görünüyordu. Bizi gördüklerinde anında toparlanıp hafifçe selam vermişlerdi.
''Oyununuzu böldüğümüz için üzgünüz. Sizi birisiyle tanıştıracağım.'' Üyeler oyunlarını çoktan bırakmış, hepsi yüzlerindeki gülümsemeyle karşımıza geçtiler. Cidden her birinin gülümsemesi, insanın kalbini ısıtan cinstendi. Onlara hemen ısındığımı yavaş yavaş hissediyordum.
''Bildiğiniz gibi yeni bir kameramana ihtiyacımız vardı. Uzun süredir Kelsey'le görüşüyorduk ama bugün kendisini tatilden aceleyle çağırdık.'' Lee Mina bana bakıp gülümseyince bende gülümsedim ama maskemin altından kimse görememişti.
"Kendisi sizinle özel olarak çalışacak. Kariyeri EXO'yla birlikte başlamış ve sizinle devam edecek. Tek bir grupla yıllardır sorunsuzca çalıştığına göre deneyimli ve iyi olduğunu düşünüyorum." Karşımda duran 7 üyeyi bilgilendirdikten sonra samimice kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📷; cameraman
Fanfiction"Umutsuzluğa kapılmaya başlamışken, Jimin'in varlığı tüm her şeyimi unutturmuştu. Jimin benimleydi ve ben henüz kaybetmemiştim."