💜
"Herkesi mahvedeceğiz diye kendimiz mahvolmayalım da.'' Min Young koluma vurduğunda güldüm. Üyeler arkamızda kaldığında onlarla tanıştırmak için hafif kenara kaydım. Suho ve Chanyeol'le daha önce birkaç kez karşılaşmışlardı ama aralarınla iletişim olmamıştı.
''Arkadaşım Min Young ile tanışın.'' Yanımda kalıp selam verdiğinde üyelerde selamlamıştı. Young geri bana döndü.
''Burada işin var mı?'' Menajer çağırmıştı ama henüz yanımıza gelip bir şeyler söylememişti. Yani en azından Jimin ve ben gelmeden önce söylediyse onu bilmiyordum. Üyelere döndüğümde Namjoon var anlamında başını sallamıştı.
''Varmış.'' dediğimde yüzü düşmüştü. ''Buradan çıktığımda takılalım. Ne dersin?'' Gülümseyerek beni onaylamıştı.
''Minhyun'u da çağırıp eski günlerdeki gibi dağıtalım mı?'' Hevesle konuştuğunda Jimin'in gözlerini üzerimde hissetmiştim.
''Minhyun kim?'' Jimin'in sesi beni şaşırtmamıştı.
''Liseden arkadaşımızdı.'' diye yanıtladığımda Min Young olumsuzca başını sallamıştı.
''Kelsey'e aşıktı.'' Konuştuğunda Jimin kaşlarını soru sorarcasına kaldırarak soğuk bakışlarını Min Young'a dikmişti.
''Ben değildim.'' diye yanıtlarken inanmayarak bana bakmıştı. Min Young'a dönerken başımı yavaşça eğip dişlerimi sıkarak gülümsedim. Anlamayarak bana bakarken gözlerimle Jimin'i işaret ettim. 'Ne?' diyerek ağzını oynatırken bize gülmüşlerdi.
''Tabi ki sen değildin.'' Anlamayarak konuştuğunda onaylamıştım. Daha sonra çocuklara döndüğünde gülümsedi. Ne yapacağını bilemez halde beklediğinde gülerek kolunu dürtükledim.
''Akşam Minhyun'u çağırmayın da ben geleyim.'' Chanyeol konuştuğunda gözlerimi ona çevirdim. ''Jongin'i de çağıralım.'' Planını çoktan söylediğinde Jimin'in sesini de duymuştum.
''Neden beraber takılmıyoruz?'' Jimin Chanyeol'le bakışıp birbirine güldüler. Min Young onlara bir şey söylememek için kendini zor tutup bana bakmıştı.
''Beraber sonra takılırız.'' dedim ikisini de onaylamayarak. Daha sonra Taehyung'un Min Young'a olan bakışlarını yakaladığımda güldüm. Beni fark ettiğinde aniden başını önüne eğdi. Gülümsemem yüzüme daha da dağılırken Min Young'da baktığım yöne bakmıştı.
''Neye gülüyorsun?" Bakışlarımı ona çevirdiğimde başımı bir şey yok anlamında salladım. Bana gülümsemesiyle karşılık verirken bakışlarımı ondan çevirdim. Chanyeol sonradan konuştuğunda ne kadar sürede algılayıp algılamadığını merak etmiştim.
''Neden sonra takılacakmışız?'' Chanyeol kalemi şapkasına takarken Min Young'un bakışları altında ezilmişti. Chanyeol kendisini rahatsız hissederken soğuk bakışlarını Min Young'un üzerine dikmişti. Bakışlardan dolayı ortam gerilmeye başlamıştı.
''Birbirinizi tanımadan takılmamız, bana pek iyi fikir gibi gelmedi.'' Zaten ilk etapta böyle bir şey bekliyordum. Min Young'un birisiyle iyi anlaşabilmesi için aradan sanırım uzun bir süre geçmesi gerekiyordu.
Jimin ayaklandığında tam yanımda durmuştu. Bedeni ve kafası bana dönüktü. Bir şey diyecekmiş gibi davranınca kaşlarımı kaldırıp soru soran gözlerle ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📷; cameraman
Fanfiction"Umutsuzluğa kapılmaya başlamışken, Jimin'in varlığı tüm her şeyimi unutturmuştu. Jimin benimleydi ve ben henüz kaybetmemiştim."