Beni bulunduğumuz mekanın arka kapısından çıkartarak, sıktığı bileğimi aniden bırakmıştı. Dengemi sağlayamazken duvardan destek alarak sinirle ona döndüm. Kollarını iki yana doğru açıp indirerek bana döndü.
''Naptığını sanıyorsun sen?'' Sinirli yüzüne doğru tısladım.
''Çok mu meraklısın haberlere?'' Sinirliydi ama sesi alayla çıkıyordu. ''Havaalanı haberinden sonra çok mu hoşuna gitti?'' Tepkileri ve konuşma şekili beni inanılmaz sinirlendiriyordu. Üzerine doğru yürüyüp Jimin'i duvara doğru itekledim. Birkaç seferdir değişik değişik imalar yaparak beni o mükemmel yüzüne vurma isteğimi tetikliyordu.
''Hoşuma gidip gitmemesiyle alakalı bir şey değil.'' Sırtını duvardan çekerek üzerime doğru birkaç adım geldi. ''Beni kolumdan çekip götürecek kişi sen değilsin.'' Yüzüne doğru sesimi yükselttiğimde çenesinin kasılmaya başladığını görmüştüm.
''Ben değilsem kim o zaman? İlk önce yakıştırıldığın Taehyung mu? Yoksa Kai mı?'' Söylediği şey üzerine kırıldığımı hissettim. Ne olarak görüyordu beni?
''Onların olmasını tercih ederdim. Hiç değilse davranışları senin gibi tutarsız değil.'' Sinirliydi ama sinirli olabilmesi için hiçbir şey yapmamıştım. Neden kendi kendine sinirlenip bir şey yapmışım gibi bana davranıyordu?
''Bana böyle davranmak hoşuna mı gidiyor?'' Sakince sorusu üzerine yüzüme bakmaya başladı.
''Jimin neden ilk önce kendi davranışlarını sorgulamıyorsun? Keyfimden mi böyle davranıyorum ha?'' Göğsünden itekleyip benden uzaklaşmasını sağladım. ''Sadece popüler erkek gruplarıyla ilgilendiğimi, sadece erkeklerin ilgi alanımda olduğunu ima edip üzerine beni kovdun.'' Sesim olabildiğince yüksek çıkmıştı.
Sessiz kalmaya devam ettiğinde daha fazla burada bulunmamam gerektiğini hissettim. Söylediklerinden pişman olmuş gibi bir hali vardı ve gözleri öyle bakıyordu ama sessiz kalıyordu. Başımı sallayıp kapıya doğru ilerlediğimde eli beni durdurdu.
''Biliyorum batırdım, ağzımdan çıkan kelimeleri sonradan idrak edebildim.'' Sessiz ve sakin çıkan sesi ona doğru dönmemi sağlamıştı. Değişken tavırları yüzünden nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum. Biraz önce sinirliyken şu an değildi.
''Havaalanında alnın çizildi ve yere yaralı dizlerinle düştün. Yanına gelip hiçbir şey yapamamak ve Taehyung'la medyaya haber olup üzerine nefret yorumları alman beni sinirlendirmişti. O bitmiyormuş gibi birde bu parti işi çıktı. Haberlere göz gezdirdim ve senin bakmanı istemiyorum.'' Elimle bileğindeki elini çektim.
''Konuşmandan önce seni uyarmıştım hatırlıyor musun?"
''Özür dilerim Kelsey. Kalbimden geçen kelimeler onlar değildi.'' Jimin'e cevap vermeden yanından geçip gittim. Karnım açken birden tok hissetmiştim kendimi. Üyelerle göz teması kurmadan sandalyeme oturduğumda masada duran telefonumu elime aldım. Haberlere bakmamı engelleyemezdi.
KAI VE KELSEY PARTİDE!
-Sm ne yapmaya çalıştığını öğrenebilir miyiz?
-Bu kızı idol değil diye mi böyle giydirdiniz? Neden bizim idollerimiz böyle giyinmiyor? Lütfen onları böyle giydirin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
