28

7.6K 404 137
                                        

, iyi okumalar. ♥️


Gözlerimi yavaşça araladığımda, belime dolanan eller ve boyun girintimde olan yüzle beraber gülümsemiştim. Her gün böyle uyanmak için her şeyi yapabilirdim. Arkamı dönmek için yavaşça hareketlenmiştim fakat Jimin'in uyuduğunu sanarken yanılmıştım. Beni kendisine doğru çevirdi ve burnuma öpücük bıraktı.

"Günaydın." Aynı anda mırıldandığımızda gülmüştük.

"Kaç saattir uyuyoruz?" Duvardaki saate baktığımda öğle vakti çoktan olmuştu.

"Beraber uyuduğumuz zamanları çok iyi hissediyorum. Yanına mı taşınsam acaba?" Düşünceyle konuşurken elimi yanağına çıkardım.

"Neden olmasın?" Jimin beni kendisine doğru çekerken, bacaklarımı bacaklarının arasına almıştı.

"Bunu oturup konuşalım." Gözlerimi tekrar kapattım ve kolumu Jimin'e doladım. Beni koluna yatırırken başımı göğsüne doğru çekmişti.

"Sanırım menajer bizi biliyor." Yavaşça mırıldandığında gözlerim aniden açılmıştı.

"Nasıl?" dedim hızlıca konuşup Jimin'den geri çekilmeye çalışarak.

"Sakin ol." dedi gülüp beni tekrar kendisine çekerek. "Havaalanında haberimiz çıkmıştı ya hatırlıyor musun?" Başımla hafifçe onayladım. Nasıl unutabilirdim ki?

"Haberde yazılanları üyelere sormuş, kolyelerimizi ve ah gecesinden kalan izlerimizi." dedi gülerek.

"Sana kapatmamız gerektiğini söylemiştim." Sitem edercesine konuştuğumda etrafımda sarılı olan kollarını biraz daha sıkılaştırmıştı.

"Endişelenme." Cümlesini devam ettirmeden önce saçlarımın arasına uzun bir öpücük bıraktı. "Üzerine çok fazla düşmemiş."

"Yinede dikkatli olalım." Beni sadece başıyla onayladı ve yatakta birbirimize sarılıp yatmaya devam ettik.

-

"Güzelim," Yüzümde ve saçlarımda yavaşça gezinen ellerle birlikte gözlerimi aralamıştım.

"Bugün ikimizde çok tembeliz." dedim yatakta doğrulurken. Hangi ara uyuduğuma dair bir fikrim yoktu. En son Jimin saçlarımı okşayarak beni utandıracak şeyler fısıldayıp duruyordu ve asla engel olamamıştım.

"Hala acımaya devam ediyor mu?" Çenesini omzuma yaslayarak, elini yavaşça kasıklarıma doğru indirirken, elimi elinin üzerine koyarak durdurdum. Bacaklarımın arasındaki o acı daha önce yaşamadığım bir şeydi ama bunun Jimin'le olması beni nedensizce gülümsetmişti.

"Oh aklından o özel gecemizi geçirdin değil mi? Nasılda gülümsüyor." Kıkırdadığında başımı olumsuzca salladım.

"Bu ilk olduğu için biraz acımış olabilir ama seninle olduğu için çokta önemli değil." Yüzüne bakmadan konuşmaya devam ettim. Parmaklarıyla çenemden tutup kendisine doğru çevirmişti.

"Bu ilk ve son açık konuşmam olacak." dedim gülerek. Minik burnunu burnuma sürtüp gülümsemişti.

"Tamam seni zorlamayacağım." Yataktan kalkıp ellerimi kavrayıp yataktan kalkmam için çekiştirdi. "Kahvaltı yapalım." Yataktan kalktığımda, Jimin ellerimi tutarak önden mutfağa doğru yürümeye başlamıştı.

"Sana kahvaltı hazırladığım ilk günü hatırlıyor musun?" Mutfağa girmeden önce sormuştu.

Yine yemek masasının üzeri dopdoluydu ve çok güzel görünüyordu. Yüzümde kocaman gülümseme oluştuğunda yanağından yavaşça öpüp geri çekilmiştim. Ve sorusuna gelecek olursak hatırlıyordum. Jimin'le geçirdiğim her saniye aklımdaydı.

📷; cameramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin