☁️—satır arası yorum istiyoruum💜
Kıkırdayarak oturur pozisyona geldiğinde, yatmaya devam ettim. Eliyle dizine birkaç kez vurdu.
''Başını dizime koy.''
''Birisinin görme ihtimali yüksek.'' Gözlerimizi etrafta gezdirdik kimse yoktu ve karanlıkta kim olduğumuz seçilemezdi ama yinede dikkatli olmalıydık.
''Kimse görmez,'' Elini başımın altına getirerek, dizine yatmamı sağladı. ''Böyle daha iyi oldu.'' Başım dizindeyken, tepeden bana bakıyordu ve saçlarımla oynuyordu. ''Yanımdayken nasıl hissediyorsun?'' Sorusu üzerine gözlerimle Jimin'e odaklandım.
Gerçekten nasıl hissediyordum?
''Ne hissettiğimi bilemiyorum.'' Gözlerimi gökyüzüne tekrar diktim. ''Birbirimizle temas halindeyiz ve neden bunu yaptığımıza dair hiçbir fikrim yok.'' Jimin saçlarımla oynamaya devam ediyordu bu vücudumun ve gözlerimin ağırlaşmasını sağlıyordu.
''Ben de nasıl hissedeceğimi bilemiyorum,'' Üzerime tekrar eğildiğinde yanağıma ufak bir öpücük bıraktı. Bıraktığı ani öpücükle afallarken yavaşça gülümsedim.
''Uykumu getirdin.'' Parmaklarımla gözlerimi yukarıya doğru gerdirdim. ''Jimin uyumamak için kendimi zor tutuyorum.'' Saçlarım parmaklarının arasından kayarken gülümsedi.
''Bir daha söylesene.'' Çekici ses tonuyla konuştuktan sonra anlamayarak yüzüne baktım.
''Uykumu getirdin?'' Başını olumsuzca salladı.
''Onu değil. İsmimi tekrar söylesene.'' Yüzüne gülümsemesi yayılırken ismini tekrar söyledim.
''Jimin?'' Neden tekrar söylettiğini anlayamamıştım ama gülümseyerek bu hoşuna gitmiş gibi bana bakıyordu.
''İsmimi çok sık söylemiyorsun. Hoşuma gitti.'' Söylediği şeye gülerken dizinden kalkıp karşısına oturdum. Az daha yatmaya devam edersem burada uyuyup kalabilirdim.
''Jimin-ssi!'' Jungkook'un yüksek çıkan sesini duyduğumuzda ikimiz de başımızı bize doğru gelen Jungkook'a çevirdik.
''Buradayız.'' Jimin memnuniyetsizce mırıldandığında Jungkook çoktan kendini yere atmıştı. Ve ben tam zamanında Jimin'in dizinden kalkıp karşısına oturmuştum.
''İkiniz de burada mıydınız? Neden telefonlarınıza bakmıyorsunuz?'' Cebimden telefonumu çıkardığımda Jungkook birkaç kez aramıştı ve onun dışında Kai'den de cevapsız arama vardı.
''Telefonum sessizdeymiş.'' Jungkook gözlerini üzerime dikince ne var anlamında başımı salladım.
''Bugün beni hayal kırıklığına uğrattın,'' elini kalbine götürdü. ''Kiminle öpüştün?'' Rahatça sorduğunda koluna bir tane geçirdim.
Jimin gözlerini bana dikip kıkırdarken gülmemek için yanaklarımı dişledim. Biraz önce Jimin'le biraz öpüştük mü diyecektim? Düşünceme kendi kendime gülerken birden ciddi yüz ifademi takınıp ona döndüm.
''Asıl ben hayal kırıklığına uğradım.'' dedim imalı bir şekilde gözlerimi üzerinde gezdirirken. Daha sonra Jimin'e baktığımda gözlerini hemen benden kaçırdı. ''Hiç beklemezdim.'' Jungkook ve Jimin ima ettiğim şeyi anladıklarında Jungkook kıkırdarken Jimin tepkisiz kalmıştı.
''Siz ikiniz yalnız napıyorsunuz burada?'' Hemen konuyu değiştirdiğinde Jimin, Jungkook'un omzuna elini koyup aferin der gibi okşadı.
''Sadece oturuyorduk,'' Jimin sakince yanıtladığında Jungkook gözlerini bana çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📷; cameraman
Fiksi Penggemar"Umutsuzluğa kapılmaya başlamışken, Jimin'in varlığı tüm her şeyimi unutturmuştu. Jimin benimleydi ve ben henüz kaybetmemiştim."