📷; cameraman

20

☁️—satır arası yorum istiyoruum💜

Kelsey Jimin'den hoşlandığını söyledikten sonra Kelsey'in ona karşılık verdiğini biliyordu. Jimin yavaşça gülümsediğinde gözleride kısılmaya başlamıştı.

''Hım?'' Dudaklarını birbirine bastırarak mırıldandı. ''Ne dedin?'' Başını Kelsey'i yaklaştırdığında yavaşça burunlarını birbirine sürttü. Jimin Kelsey'le böyle oynamayı seviyordu.

''Ne demişim?'' Kelsey'in de böyle davranmak hoşuna gitmiyor değildi.

''Senden hoşlanıyorum.'' Jimin bunu Kelsey'in söylemesi için değil, kendi duygularını dile getirmek için söylemişti.

''Senden hoşlanıyorum.'' Kelsey'de duygularını dile getirdiğinde Jimin Kelsey'i öpmek için başını hafifçe eğdi. Jimin'in önüne gelen kahkülleri küçük yüzünü işgal ederken ikisi de aklından aynı şeyleri geçirdi. İkisinin de gözleri karanlık oda da parlıyordu ve parıldayan gözlerin tek bir tonu için binlerce renk harcayabileceklerini düşündüler. Kelsey önceden olsa bunun yanlış olacağını düşünsede onun için hiçbir yanlış bu kadar doğru hissettirmemişti.

Dudakları birleşmişti ve Jimin'in parmakları Kelsey'in belindeydi. Aynı yatağı paylaştıkları gibi aynı duygularıda paylaşıyorlardı. Kelsey elini Jimin'in ensesine çıkardığında Jimin dudaklarını ayırmadan hızlı bir hareketle yatakta dönerek Kelsey'in üzerine çıkmıştı. Üzerlerindeki örtü aşağı kayarken Jimin bir elini Kelsey'in tişörtünün içine götürürken diğer eliyle çenesini kavramıştı.

Kelsey aklına gelen fikirle Jimin'in alt dudağını hafif dişlediğinde Jimin dudaklarının üzerine boğukça inlemişti. Kelsey'in elleri Jimin'in tişörtünün eteklerine gittiğinde dudaklarını Jimin'den yavaşça ayırıp gözlerini açarak Jimin'e baktı. Jimin biraz önce Kelsey'in dişlediği alt dudağını diliyle ıslatıp Kelsey'e tepeden bakmaya başlamıştı. Kelsey yüzüne gülümsemesini yerleştirirken Jimin bundan etkilenmişti. Tişörtünün eteklerinden çekiştirdiğinde Jimin'den onay almadan tişörtü yukarıya doğru kaldırıp Jimin'in üzerinden çıkarmıştı. Jimin'in kalbi deli gibi atarken Kelsey'in ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordu.

Kelsey yattığı yerden doğrulduğunda bu sefer o Jimin'in kucağındaydı. Ağırlığını Jimin'e vermemeye çalışıyordu eğer dikkatsiz bir anında kucağına oturursa Jimin iyi durumda olmazdı. Ellerini bedenine çıkardığında Jimin sesli bir şekilde yutkundu. Kelsey utancını gizlemekte başarılı görünürken Jimin şaşkınca ona bakıyordu. Ellerini yavaşça aşağıya doğru indirirken içinden 'Sakin ol Kelsey' diyerek söyleniyordu. Ufak bir temas bile Kelsey'i utandırırken bu onun için inanılmaz bir şeydi. Jimin nefesini tutmuş Kelsey'i izlerken ellerini belinin iki tarafına koydu. Kelsey'in elleri karın kaslarının üzerinde durduğunda gözlerini Jimin'e çevirdi.

''Performansınız sırasında bir daha tişörtünü kaldırma.'' Göz temasını bozmadan konuştuğunda Jimin başını sallayarak onaylamıştı. Kelsey Jimin'i inanılmaz etkilemişti ve şu an için konuşacak gücü kendinde bulamıyordu. Kelsey ellerini biraz daha aşağı indirdiğinde kıkırdadı ve Jimin'in yüzüne doğru eğilerek yanağına bir öpücük kondurup üzerinden kalktı. Jimin'le oynamak hoşuna gitmişti ve yüz ifadesi aklına kazınmıştı. Jimin hala biraz önce Kelsey'in ne yaptığını idrak edemezken hala yatakta donmuş bir şekilde oturuyordu. Kelsey üzerini düzeltip odadan dışarıya çıktığında üyelerin yanına adımladı.

''Jungkook odandaki boş yatakta yatabilir miyim?'' Jungkook onaylarken odadan Jimin'in bağırışı gelmişti.

''Ya Kelsey Jae!'' Kelsey Jimin'in bağırışına gülerken üyeler ne olduğunu anlamamıştı.
''Eğer buraya gelmezsen kendini ölmüş bil!'' Jimin bağırmaya devam ediyordu.