📷; cameraman

3

⭐️💖

—

Bakışlarımı zorla Jimin'den çevirip, bana doğru kollarını açıp, kocaman gülümsemeleriyle gelen Chanyeol, Sehun ve Baekhyun'a baktım. Karşımda durduklarında sarılmamı beklediler.

Elimdeki kamerayı kenara bırakıp, ben de kollarımı onlar gibi açıp, üçüne sarıldım. En sonunda hepimiz sarıldığımız da, aralarında kaybolmuştum. Gülerek geri çekildik ve bir süre birbirimize baktık. Sehun kaşlarını çatıp, elindeki telefonunu havaya kaldırıp salladı.

''Haber vermeni bekledik.'' dedi düz çıkan sesiyle, şikayet ettiği belliydi.

''Henüz dün geldim ve telefon numaramı değiştirdim.'' Masumca konuşmaya çalışsam da işe yaramamıştı ve beni sinir edecek şeyler söylemeye çoktan başlamışlardı.

''Bizimle iletişimini koparmak mı istiyorsun?'' Baekhyun, Chanyeol'ü onayladığında ona gözlerimi devirdim ve Sehun'un elindeki telefonu alıp yeni numaramı kaydettim.

''Beni uyuz edecek şekilde konuşma.'' Telefonunu geri vererek, Chanyeol'e doğru eğilerek konuştum. Sessizce söylemeye çalışsam da duyulduğuna emindim.

''Bizi unutuyorsun.'' Baekhyun'un konuşmasıyla kolunu çimdikledim. Ve o acımış gibi yapıp bağırdı. Kahkaha atarak geri çekilirken onları özlediğimi hissetmiştim ama birbirimizle sohbet edecek ortamda değildik.

Gözlerin üzerimde olduğunu hissettiğim sıra rahatsızca yerimde kıpırdandım.

''Bugün ilk iş günüm,'' Chanyeol kolunu bana dolayıp, omzumdaki eliyle açıkta kalan saçlarımı parmaklarının arasına almıştı.

''Görüşmemiz için burası uygun değil.'' Rahatsız hissettiğimi anlamışlardı ve gülümseyerek beni onayladıklarında Sehun yanaklarını şişirerek ofladı. Onun bu haline gülümsedim.

''Bize verdiğin mesajı anladık,'' Chanyeol kolunu çekerken göz kırptı. "Son olarak, Jongin'in gönlünü alman gerekecek." Başımla onaylarken gülümsemiştim.

''Yakında görüşürüz güzellik.'' Baekhyun yanağımı sıktıktan sonra hepsiyle sarıldık.

Üyelerle de selamlaşıp, ayaküstü sohbet ettiklerinden sonra bana el sallayarak odadan çıktılar. Elime kamerayı tekrar alıp, sessizce onları çekmeye devam ettim.

//☁️

''Son 5 dakika!'' Heyecanla etrafta koşturan üyeleri gördükçe elim ayağıma dolaşıyordu. İlk büyük ödüllerini aldıktan sonra heyecanları ikiye katlanmıştı.

''Bugün boğazımın durumu iyi değil. Notalara çıkamayacakmış gibi hissediyorum.'' Jimin etrafta endişeyle turlayıp, notalar için pratik yapıyordu.

''İlk defa performans sergilemiyoruz çocuklar. Lütfen sakin olun.'' Namjoon herkesi sakinleştirmeye çalışıyordu ama kendisi de heyecanlıydı.

Aldıkları ödül onları hem duygusal hem de daha fazla heyecanlı yapmıştı. Ödül konuşmasında ağladıklarında gözlerim istemsizce dolmuştu. Kamerayı kapatıp, olduğum yerde bir süre üyeleri izledim.

Gerçekten çabalıyorlardı.

Jin onları izlediğimi fark ettiği sıra yanıma yavaşça adımladı.

''Gözün mü daldı?'' Yanımda durduğunda gülümsedi.

''Hayır,'' diyerek mırıldandım. ''Ödülünüz için tebrik ederim. Beni az kalsın ağlatıyordunuz.''

''Teşekkür ederiz. Gerçekten bunu beklemiyorduk.'' Sesi hala buna inanamıyormuş gibi çıkıyordu.

''Evet. Bunu gördüm.'' dedim gülerek. Jin de benimle gülüp üyeler tarafından çağırıldığında yanımdan ayrıldı.