☁️—satır arası yorum istiyoruum💜Jimin'le konuşalı neredeyse 15 dakika olmuştu. Yatağımda sağıma soluma dönerek uyuzlanırken kapım aniden tıklanmıştı. Yerimden kalkarken bağırarak oflamıştım. Kapıya adımlarken umarım kapımı açmak için değerli birisidir diye içimden geçirdim. Ruh halimden dolayı birisine sert çıkışabilirdim. Kapıyı açtığımda ilk önce görüş alanıma güzelce ve özenle hazırlanmış yemek tepsisi girmişti. Daha sonra Jimin'in kocaman gülümsemesiyle karşı karşıya geldim.
''Seni mutlu etmeye geldim güzellik.'' Elindeki tepsiyi gösterip tebessümde bulundu.
''Yemekleri ben hazırlamak isterdim ama şimdilik sadece tepsiyle idare edelim.'' Yanımdan geçerek içeriye girdi. Düşünmesi ve tepsi için özenmesi çok güzeldi ama istemediğimi söylemiştim. Yinede geldiği için mutluydum.
''Güzel görünüyor.'' Yanına oturduğumda yemem için işaret etti ama yiyesim yoktu.
''Bir iki lokma bir şey ye.'' Çatala tavuğu batırdığında ağzıma doğru götürdü. Başımı geri çevirmiştim çünkü kokusu midemi bulandırmıştı. Tavuk en sevdiğim yiyeceklerden birisiydi ama bugün sevmiyordum. Böyle durumlarda aç olsam bile yemek yiyemiyordum. Mideme yumru gibi bir şey oturuyordu.
''O zaman sadece çorbandan iç.'' Beni düşünerek odama kadar yemek getirmişti ve Jimin'i kırmak istemiyordum. Yavaşça başımı salladım. Çorbadan birkaç kaşık aldığımda geri koydum.
''Sen buraya gelmişsin ama yemek yedin mi?''
''Beraber yeriz diye düşünmüştüm.'' Dudaklarını birbirine bastırıp yemeklere baktı.
''Tamam,'' dedim elime çatalı alarak. ''Yiyelim hadi.'' Tavuğu ısırdığımda zorla çiğnemeye başladım. Benim yüzümden aç kalmasına izin veremezdim. O da tavuklardan birisini alıp yemeğe başladı.
''Kötü bir şey olmayacak.'' Yemek yemeği bırakıp elini elimin üzerine koydu. ''Hepimiz yanındayız.''
''Biliyorum.'' Yanımda olduklarını gerçekten hissediyordum.
''Geçiştirmiyorsun değil mi?'' Parmaklarıyla çenemi kavradığında sağa sola sallamıştı.
''Geçiştiriyor gibi miyim?'' Dudağıma bulaşan sosu dilimle temizlediğimde Jimin'in kirpikleri titremişti.
''Bilemiyorum. Bugün tepkilerini kestiremiyorum.'' dedi gülümseyerek.
''Ben bile kestiremiyorum,'' dedim gülerek. ''Üzgünüm ve teşekkür ederim.'' Tepsiyi göstererek konuştum.
''Yemedin ama zorlamak istemiyorum. Senin yerine tavukları ben yerim.'' Gülerek tavuk tabağını kucağına aldı. ''Sonrada çıkarız olur mu?'' Başımla onayladım. Tavukları yemeğe başladığında bir süre Jimin'i izledim ama rahatsız olabilme düşüncesiyle bakışlarımı ondan çektim. Birisinin seni izlediğini görmek güzel bir şeydi ama bu yemek yerken geçerli miydi bilmiyorum. Ben yemek yerken birisi beni izlese açıkçası rahatsız oluyordum. Bazen yemek yerken kendimden geçiyordum.
Jimin tabağı bıraktığında beraber ayağa kalktık. Beraber odadan çıktık ve dışarıya çıkana kadar sessizdik. Sadece birbirimizle göz teması kurup gülümseyip duruyorduk. Üyeler daire şeklinde oturmuşlardı ve Jin elindeki gitarla oynayıp duruyordu. Kendimi Taehyung'un yanındaki küçük pufa attım. Jimin de yanımdaki boşluğa oturmuştu.
''İyi misin?'' Taehyung yavaşça fısıldadığında başımla onayladım. Kolunu bana dolayıp öyle kaldık.
''Ne çalayım?'' Jin hepimize baktığında kimseden ses çıkmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📷; cameraman
Fiksi Penggemar"Umutsuzluğa kapılmaya başlamışken, Jimin'in varlığı tüm her şeyimi unutturmuştu. Jimin benimleydi ve ben henüz kaybetmemiştim."