Bölüm 3

347 60 3
                                    

-Pars, Sevi'nin de içinde bulunduğu ekibin liderlerinden birisiydi. Sığınak evinde bulunduğu sürelerde de hocalığını yapmıştı.

Sığınakta doğup büyümüştü. Kurallara göre Sığınak'ta doğan bir bebek seçilmiş olarak yetiştirilirdi. Bu durumun tek istisnası Pars'tı. Seçilmiş olamamasının nedeni ise ailesinin kazıcı olmasıydı.

Pars daha doğmadan Babası sığınak tünellerinde hayatını kaybetmişti. Doğunca da seçilmiş aileleri bebegi kabul etmemiş.

Görevlilerde asker olarak yetistirip ardindan mezarcı olarak Yetina'ya yollamışlardı.

Ömrü Yetina'da geçtiğinden buradaki tüm alanlara hakim birisiydi. Sığınaktan dışarıya sadece görevi için çıkmıştı.-

  Pars'ın sığınağı inleten bağırışlarının ardından Mezarcılar ayaklanmaya başladı. Pars'ın arkasından başka biri aynı kelimeleri bağırıyor sonra başkası bagırmaya devam ediyordu.

İlk sesleri duyulan bu insanlar grup liderleriydi. Arkalarından gruplarının diğer üyeleri kalkıyordu.

Pars en önden bağırarak ilerledikçe Sevi'nin de yüreği cesaretle doldu taştı o da diğerleri gibi ayağa kalktı. Artık vakit Sevi için görev vaktiydi.

Seçilmişlerin bir çoğu meraklı ve korku dolu gözlerle ayağa kalkanları izliyorlardı. Az bir kısım ise kulaklarına taktıkları aletlerin etkisinde başka bir dünyada gibiydiler.

Sığınağın diğer tarafındakiler ise özellikle de asker olanlar, mezar kumarcıları daha sığınaktan çıkmamışken bahislere tutuşmuşlardı bile.

Mezar kumarcılarından kimlerin sığınağa geri dönüp dönemeyeceği üzerine her gece tekrar edilen hayatlarının ortaya konduğu bir kumar oyunu oynanıyordu.

Yetina'da bu durum sıradan bir etkinlik haline dönüşmüştü.

Sevi salonun kumar oynayanların bulunduğu kısmından ilerlerken orada ki dev ekrana baktı mezarcıların özellikle de yeni göreve başlayanların isimleri vardı ekranda karşılarında da oranlar yer alıyordu.

Kendisini de ekranda gördü. İlk sayfanın alt sıralarındaydı oranı çok düşüktü kendisine fazla şans tanımamışlardı hemen altında da Aleyna'nın ismi yazılıydı.

İsmi görür görmez arkadaşı aklına geldi. Sevi, onu bulmalıydı. Etrafına bakınmaya başladı. Tüm bu yüzler arasında Aleyna'yı görmeyi umuyordu.

Burada olması gerekliydi. Sığınak kapısı çıkış için sadece bir kez açık bırakılırdı. Zamanında dışarı çıkmamış olan mezarcılara ne olduğunu bilmiyordu. Sığınakta söylenenler ise askerler tarafından yakalanıp götürüldükleri ve bir daha dönmedikleriydi.

Sevi, pars ve diğerlerine doğuru baktı. Çoktan çıkış kabinlerine girmişlerdi bile.

Onları izliyor olması gerektiğinin farkındaydı. Demir ile göz göze geldiler. Elini havaya kaldırıp devam etmesi için eliyle işaret etti.

Sevi, bakışlarını ondan ayıramıyordu bir ara önünden geçenlerin Demir ile göz temasını kesmesiyle birlikte Aleyna'yı bulabilmek umudu ile diğerlerinin aksi yönüne doğru yöneldi. Bu Demir'in hoşuna gitmedi, silahını çekip peşinden ilerledi.

Sevi, kalabağı yararak ilerliyordu bir çok kişiyle sağlı sollu çarpıştı bulunduğu kısımdan geçerek kapıya kadar ulaştı.

Aleyna kapıya yakın kısımda ki kalabalık grubun arasında olan herkes gibi diz çökmüş bir vaziyette bekliyordu.

Yanında daha önce sığınakta görmediği kızıl saçları ile hemen dikkat çeken iri yapılı bir çocukla birlikteydi. Hal ve hareketlerine bakılırsa bu çocuk bir asker olmalı diye düşündü.

Aleyna da, Sevi'yi fark edince kızıl çocugun yanından kalkıp yanına yaklaştı. Tüm gün onun için o kadar endişelenmişti ki, Aleyna'dan bir açıklama yapmasını bekliyordu.

En yakın arkadaşıydı üstelik aynı odayı paylaşıyorlardı.

"Nerde kaldın? Seni hiçbir yerde bulamadım!" Diye sordu. Sevi Aleyna'dan bir cevap beklerken, o ise gülümsemekle yetindi.

"Bizim vaktimiz yetina için." Dedi. Bu sözler mezarkumarcılarının şifresi halini almıştı.

Sevi de Aleyna'ya aynı sözcükleri tekrar etti.

" Bizim vaktimiz Yetina için."

Demir gelip Sevi'nin elbisesinin arka kısmından yapıştı.

"Şansını çok zorluyorsun ufaklık." Dedi. Sevi'nin ayakları yerden kesilmişti. Demir onu tek eliyle bir çuval gibi havaya kaldırdı.

Aleyna araya girmek istedi. "Daha zamanımız var. Görmüyor musun? Kapılar bile kapanmadı." Diyerek sakinleştirmek istedi.

Bu Demir'i sakinleştirmek yerine daha da öfkelendirdi. Diğer eliyle de Aleyna'nın kolundan yapıştı.

Kızılsaçlı çocuk ayağa kalkıp üzerlerine doğru bir adım attı. Demir çocuğu görmesiyle kızlardan elini çekti.

Sevi yere düştü.

Bölüm sonu...

MEZAR KUMARCILARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin