Sevi, küçük kıza olanların Edis’in de başına gelebilecek olmasını düşününce başına şimsek çakmış gibi hissetti, midesine ağrılar saplandı. Buna izin vermesi mümkün değildi. Hemen araya girdi. “Aklından bile geçirme bunu konuş muştuk.’ Dedi.
Haro; Sevi’nin, Edis'in düşüncelerinden rahatsız olduğunu anladı “Hadi evlat Habercilik sığınakta ki en havalı görev düşünsene sığınagın bütün güzel hatunları senin peşinde olacak ve tüm bölümlere girebileceksin. Bu sığınak için bugünlerde ki en büyük ayrıcalık.” Ortanın gerginleşmemesini sağlamaya çalışıyordu.
“Galiba haklısın.” Dedi Edis içine sinmiyordu gerçi mezar kumarciligi daha cazip geliyordu ona. Dışarı çıkabilmek için can atıyordu çünkü sığınağa daha bebek denebilecek yasta getirilmişti dışarısına dair hiçbir şey anımsayamıyordu.
Sevi; Edis'in, Haroya hak vermesinden dolayi kendisini rahatlamış hissetti.
“Bakıyorum da aklın hep güzellerde.” Dedi. Aleyna geldiklerinden beri ilk kez Haroyla konuştu. Söylediği konunun dağımasını da sağladı.
“Tabii ki; Aleyna kadar güzelini hiçbir yerde bulamazsın.” Dedi. Haro
Aleyna’ nın hoşuna gitmiş olmalıydı yüzünde gülüçükler belirdi. Gerçi Haro'ya olan ilgisi uzun sürmedi Edis' e dönüp onla konuşurken Haro da bozuntuya vermemek için Sevi'ye döndü.
“Sen nasıl oldun?” diye sordu.
“Halen kendime gelmiş değilim şu kadın olayı ardından lisa’nın ölümü bunu Riki'nin yaptığını biliyorum.” Riki'nin ismini sinirli ve vurgulayarak söyledi.
“Riki’ yi dert etmene gerek yok Mishel Riki’ yi sığınak yetkililerine bildirdi onu götürdüler. Tekrar Riki’ yi göreceğimizi sanmıyorum.”
“O kızın hiçbir suçu yoktu.”
“Biliyorum.” Haro'nun sürekli kendisini haklı bulması ve sakinleştirici bir yönünün olması Sevi'nin hoşuna gidiyordu. Haro onun için iyi bir dosttu.
“Pars'ı gördün mü? kantinde olacağını sanmıştım.” Dedi. Onun da kendileri ile birlikte konseye gelmesini çok istiyordu.
“Pars' ı bilirsin, uyudu mu kolay kolay uyanmaz. Bir yerlerde yine uyuya kalmıştır.” Dedi Haro Sevi'nin canı sıkıldı.
Seçilmişlerin burada ne işi olduğunu biliyor musun neden bu kadar çoklar? Diye sordu.
İsyandan kaçırıldılar diğer bölümlerdeki mezarcılar isyanda birleşmişler.
“Saat geldi geç kalmayalım.” Dedi. Aleyna.
Sevi Haro'nun isyan ile ilgili daha çok şey bildiğinin farkındaydı. Bunların ne olduğunu öğrenmeyi çok istiyordu. Gitmesi gerektiklerinin farkında olduğu için bu konuşmayı sonraya erteledi.
"Gimemiz lazım!" Dedi.
“Ben de sizle geleyim.” Dedi. Aslında Haro'nun teklifine Sevi sevinmişti ama Aleyna’ nın bu teklif hiç hoşuna gitmedi.
“Hayır! gerek yok biz hallederiz.” Dedi. Edis'i tutmuş çekiştiriyordu. Ikisi birlikte kapıya doğru yürümeye başladılar.
Aleyna ’nın bu umursamaz tutumuna Sevi çok bozuldu ilişkilerindeki sorunun ne olduğunu ya da ayrılıp ayrılmadıklarını tam olarak bilmiyordu ama aralarında her ne yaşanmışsa yaşansın Haro'nun bunu hak edecek bir çocuk olmadığını düşünüyordu.
Kalkıp Haro ile vedalaştı. Sonra Aleyna ve Edis’in arkasından koşarak onlara yetişti. Büyük salondan çıktılar. Uzun koridordan ilerleyip geçiş noktasındaki rutin kontrolden sonra gitmelerine izin verilen bölüme kadar geldiler. Burada başka bir kontrol noktası daha vardı.
Askerler onları durdurdu.“Buraya giremezsiniz.”dedi silahlı nöbetçi.
“Kardeşimi konseye götürmek istiyoruz.” Dedi. Sevi asker bunu zaten anlamıştı.
“Siz gelemezsiniz buradan sonrasını kendisi devam etmek zorunda. Yetina dakilerin geçiş izni yok. Yalnız devam edecek.”
Asker oldukça inatçıydı diğer tarafta duran asker silahını üzerlerine doğrulttu bu tehdit ciddi görünüyordu.
Bölüm sonu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR KUMARCILARI
Fiksi IlmiahSevi'nin seçilmiş olabilmek tek arzusudur. Yapması gereken görevlerini yerine getirip kumarı kaybetmemek. Kendisini bir sarmalın içinde bulduğunda artık çok geçti. Sığınak tek kurtuluşları mı yoksa yok oluşları mı?