Haberci ayağa kalktı.“Beni takip edin buradan bir an önce uzaklaşmamız gerekiyor.” Dedi.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi sakın davranıyordu. Kızlarda kalkıp habercinin yanında yürümeye başladılar.
Elbisesinin üzeri çamurlaşmış olan bir mezarcı tam karşılarına gelip dikildi.
Bir eliyle kapşonunu indirip diğer eliyle de maskesini çıkarttı. KIvırcık saçları uzun ve dalgalıydı, ince yüz hatları vardı, kirli süratında ki ela gözler öfke doluydu.
Sevi’ ye uzun bir bakış atmasının ardından bu bakışlar Aleyna’ya döndü. Genc mezarcı gözünü kırpmadan kızlara tehdit dolu bakışlar fırlatıyordu.
Diğer mezarcılarda olan bitene şahit olmak için yaklaştılar.Sevi, onlarca askeri öldüren silahlı mezarcılar karşısında korktuğunu belli etmemeye çalışıyordu.
Genç mezarcı, haberciye dönerek:
“Onlara güvenemeyiz!” dedi. heyecan ve öfke karışımı bir şekilde biraz da hızlı konuşuyordu oldukça gencti. Sevi bu çocugun kendisinden en az iki yaş kadar küçük oldugunu düşünüyordu. konuşurken ağzından etrafa tükürükler saçılıyordu.
“Konseyden geliyorlar fark etmedin mi? gerekten mezarcı olsalardı konseye girmelerine izin verilmezdi?” dedi.
“Sakin ol onları konseyde gördüm tamam mı onlar Yetinadan geldiler.”
Habercinin verdigi cevap genci tatmin etmişe benzemiyordu.
“Ya öylemi o zaman söyleyin bakalım geçişler mezarcılara kapanmışken sizi nasıl olduda konseye kadar aldılar?”
Sevi sorunun birden kendilerine yöneltilmesine şaşırdı henüz içinde bulundukları durumun etkisini üzerinden atamamıştı aklına ilk gelen şey arkadaşının kontrol noktasındakilere gösterdiği kart olmuştu bunu söylemenin Aleyna nin başına bela açabilecegi korkusuyla konuşmadı. Aleyna'nın cevap vermesini umuyordu ama korkmuş ifadesinden bir şey söylemiyeceğini anladı konuşmak başka şeyler bulup cevap vermek için hazırlandığı sırada haberci tekrar araya girdi.
Bunun için vakit yok trenin hareket etmediğini çoktan anlamışlardır burdan bir an once uzaklaşmamız gerekiyor. Dedi.
Etraflarındaki kalabalıkta bu fikri begenmiş olacakki birden hareketlendiler kizlarda kalabalıkla birlikte ilerliyordu.
Trenden çıkmak üzerelerken Sevi'nin omzuna bir kafa uzandı.
"Onun adı Marut" dedi.
Sevi "kim!" diye bildi.
"Kötü birisi değildir ama biraz şüpeci." Diye devam etti.
Aleyna "iyi birisine de benzemiyor." dedi.
adam kızların tam ortasına denk gelecek şekilde arkalarındaydı. Aleynayla daha çok ilgili gibiydi.
"Benim adım da Hamit" dedi elini uzattı yüzünde sürekli koca bir gülümseme vardı. Aleyna uzatılan eli karşılıksız bıraktı adam elini geri çekmeyince Sevi adamla tokalaştı.
Kendi ismini adama söylemek üzereydi ki"Biliyorum sizi Yetinadan çıktığınızdan beri izleyenlerdenim. Dedi.
"izlendiginizi bilmiyorduk!"
Adam bi kaç ayrıntıyla birlikte konseye gidene kadar olan izlemelerini anlattı.
Bu arada Tünelin içinden baya ilerledikten sonra rayların kenarlarındaki duvarlara açılmış oyuklardan emekleyerek geçtiler.
oyuklardan geçip büyük tünellere çıkıyorlardı Sevi Hamite bu tünellerin ne oldugunu sordu. Böyle büyük tünelleri mezarcılarım yapamayacagının farkındaydı. Hamit tünellerin kazicilar tarafindann yapıldığını uzun uzun anlatırken mezarcılar geçtikleri oyukları kapatıyolardı.
Kayalara oyulmuş magaraların bulunduğu bir yere geldiler.
İçerisi pis ve rütübetliydi kayalardan sìzan sular yüzünden etraf çamurlaşmıştı ilk girdikleri magara da saglı sollu insanlar yatıyordu baslarında da oradan oraya koşuşturanlar vardı bunlar daha çok kız çocuklarıydı yaralarını sarmaya onlara su ve yiyecek götürmeye uğraşıyorlardı.
Küçük bir kız haberciyi görünce sevinçle ona sarıdı Sevi onun altı ya da yedi yaşında olabilecegini düşünüyordu.
Haberci kızı kuçakladı yanagına bir öpücük kondurdu. Kız Sevi ve Aleyna'yı gösterip onlar direniş mi dedi.
Haberci gülümseyerek "hayır!" dedi. Sesinde sevecenlik ve şevkat vardı. " onlar direnişin arkadaşları."
Kızın yüzündeki gülümseme iyiye arttı. "yaşasın artık kurtulduk" dedi. Sevi kızın yanagını okşayıp sevdi.
Haberci onu yere bırakıp. "yaralılara yardim etmesini söyledi kiz da koşarak uzaklaştı.
"Çok sevimli bir kiz! Burda ne işi var? diye sordu Sevi.
"Benim kızım annesi mezarcıydı virüsten öldü.
Aleyna: "seçilmişlerden baskasının çocuk sahibi olması yasak dedi.
Haberci bu kurallar mezarcıları yok etmek istemediklerinden önceydi diyerek
Magara içinde açılmış başka bir odaya geçti kızlar Hamit ve Sevi'nin ismini bilmedigi iki kişi daha odaya girdi.Sadece haberci konusuyordu
"Mezarcıları götürüp sarmal dedikleri bir yere bırakmaya başladılar bunun ne olduğunu bilmiyoruz fakat her ne ise virüsle ilgili olduğunu biliyorum."Sen isyanın lideri misin?" diye sordu Aleyna
"Hayır! lider ben değilim. Onun ismine direniş diyoruz. Çocuklardan bazıları tanıyor olabilir. Ben bilmiyorum sadece Yetina da oldugunu biliyorum
.
"Peki bizden ne istiyosunuz?" Dedi Sevi."Sizden tek istediğim. direnişi bulup ona Yetina daki mezarcıların sarmala gönderilecegini haber vermelisiniz. Yetina da isyan başlamak zorunda vaktimiz kalmadı ve biz hazırız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR KUMARCILARI
Science FictionSevi'nin seçilmiş olabilmek tek arzusudur. Yapması gereken görevlerini yerine getirip kumarı kaybetmemek. Kendisini bir sarmalın içinde bulduğunda artık çok geçti. Sığınak tek kurtuluşları mı yoksa yok oluşları mı?