Siren seslerinin koridorda yankılan- maya başlaması ile Sevi'nin göz kapakları aralandı. Bu kısa ve kesik kesik çıkan sesleri her duyuşunda başında beliren ağrının şiddeti biraz daha artıyordu. Neler olduğunu anlamlandırması için biraz zamana ihtiyaç duydu.
Dikkatini toplamaya çalıştı; dışarıda ki bağırışlar, bot sesleri, çalan sirenler ile birlikte birbirine karışıp yükselen onca ses koridorda yankılanmaktaydı.
Yattığı yerden doğrulması kendisine gelmesini sağladı. Odasında zamanı gösteren hiçbir cihazın olmamasından sirenler vaktin geldiğini belirtiyordu.
-Artık başlıyordu tüm o zorlu çalısmalar, tüm hazırlıklar bu geceden sonrası için di artik gercek bir gece mezarcısıydı-
Yüzünü yan tarafında duran boş yatağa çevirdi. Bu oda arkadaşı Aleyna'nın yatağıydı. Dağınık vaziyette bırakılmıştı. Aklından onun ne zaman çıkmış olabileceği düşünceleri geçerken odanın kapısından sesler gelmekteydi.
Birileri kapıyı yumruklamaya başlamıştı. Seri ve sert darbeler kapida tok sesler cıkartiyordu.
Dışarıdakilerden biri "Açın kapıyı!" Dedi. Ses tonu oldukça kalın ve öfkeli çıkmıştı. Bu ses Sevi'ye hiçte yabancı gelmedi ancak kime ait olduğunu anlası ilk duyuşunda hatırlamasına yetmedi. "Acele etseniz iyi olur!" Dedi.
Sevi bu sefer sesin kime ait olduğunu hatırladı. Askerlerin, mezarcılardan sorumlu görevlisi Demir'di.
Sevi, onun sesini sığınağa getirilmeden önce kendisi gibi dışarıdan gelenlerle birlikte toplandıkları; sığınak evi denen pis kokulu, berbat yerde yaklaşık iki yıl boyunca yaşamaya çalışırken, bağrışlarına her gün maruz kalmak zorunda olduğu için biliyordu. Sesini de nasıl birisi olduğunuda iyi bildiğinden acele etti.
Kapı yumruklanmaya devam edilirken. Sevi üzerindeki mavi ince örtüyü kenara attı. Aceleyle yataktan kalkıp gri tişörtünü üzerine geçirir geçirmez kapıya koşup açtı.
Demir tam karşısındaydı arkasında birkaç asker bekliyordu uniformalari toz icinde botlarindan pantolonlarina kadar camur lekeleri vardi. Saclari sakallari birbirine karismis pislik icindeydiler. hepsinin de tam teçhizatlı olmalari seviyi korkuttu herhangi bir olumsuz durumda çatışmaya hazır görünüyorlardı. Sevinin ilk aklina onlarin siginagin disindan gelmis olabilecekleri geldi.
Tam ortalarinda duran adama Demir e bakmak istedi. oldukça uzun boyluydu Sevi ona bakabilmek için yüzünü kaldırmak zorunda kaldı çok iri, göbekli, yuvarlak yüzlü, sinirli olmadığı zamanlarda sevimli sayılabilecek bir siması olan bu adamın; yüzündeki gülümsemeye benzeyen ifade ve şirinlik ise ses tonunda yoktu.
"Sen, arkadaşınla birlikte görev için hazır olsan iyi olur genç bayan. Kuralları biliyorsun." Dedi. Ses tonuyla birlikte el harekerleri de oldukça tehditkardı.
İşaret parmağını tam olarak sevinin burnuna doğru tutuyordu.Sevi kuralları biliyordu tabii ki de sığınak evinde geçirdiği günlerin hemen her birinde bu kurallar ezberlettirilmişti. Bilmediği şey arkadaşının nerede olduğuydu.
"Tam vaktinde görevimizin başında olacagız." Dedi. Demir'i ne kızdırmak ne de onunla daha fazla muhatap olmak istemiyordu. Askerlerin çıplak olan bacaklarına bakışından da rahatsız olmuştu.
Demir avuç içiyle Sevi'nin tutmakta olduğu kapıya şiddetli bir tokat attı. Sevi elinin incinmesiyle kapıyı bırakmak zorunda kaldı. Kapı ardına kadar açıldı.
Demir açılan kapıdan içeri uzandı. Sevi, onun Aleynayı sormasından korkuyordu. Biraz baktıktan sonra " Olsanız iyi edersiniz." Dedi ve arkasına dönüp başka bir kapıya doğru yöneldi. Ardından da askerleri ilerliyordu.
Sevi onları diger kapıya varana kadar izledi botlarinin biraktigi izler tertemiz olan koridor zeminini camur izleriyle boyuyordu adeta bir sure kapida oyle bekeldikten sonra dönüp apar topar yatakları düzenledi ardından
Kardeşini kontrol etmek için odasına göz gezdirdi.Kardeşinin tüm bu gürültülere rağmen uyumayı sürdürüyor olmasına sevindi. Seçimine az bir zaman kalmıştı. Eğitimi boyunca tüm o zorlu şartlarda uyumanın ne kadar zor olduğunu bizzat kendi deneyimleri ile farkındaydı. Onu uyandırmamak için sessiz hareket etmeye özen gösterdi.
Elbiselerini aldı üzerine Gri kapşonlu bir kıyafet giydi. Sığınakta mezarcıların sadece gri giyinmesine izin veriliyordu. Bu Sevi'nin hoşuna giden bi durumdu. Zaten en sevdigi renklerden birisiydi.
Koridordaki sesler kesilince kapıyı yavaşca açıp başını uzattı etrafa şöyle bir göz gezdirdi. Demir ya da adamlarıyla karşılaşmak istemiyordu.
Görünmüyor olmalarina sevindi. Üst katlardan birisine çıkmış olabileceklerini düşündü. Etrafın sakin olduğunu görünce dışarıya çıktı.
Sirenler şimdi daha kısık seste ara sıra ötmekteydi. Kırmızı loş ışık yanan koridor anlık olarak kırmızı renge dönüşüp tekrar beyaza geçmekteydi. Beyaza her gecisinde temiz koridor zemininde askerlerin biraktigi bis camur izlerini secebiliyordu.
Sevi koridor boyunca ilerlerken birkaç tane tanımadığı gri elbiseli insanlar gördü. Bunlar da kendisi gibi mezarcı olduklari için tanışmak, konuşmak için can atıyordu.
Gri kapşonlu başını eğerek duvara yakın yürüyen adama yaklaşıp seslendi.
"Merhaba!" Dedi. Ancak seslenmeden önce umut ettiği tepkiyi alamadı. Adam kısa boylu olmasına rağmen iri gözüküyordu yavaş hareketlerle başını kaldırıp yüzünü kendisine seslenen Sevi'ye döndü. Kirli sakalının dağınık ve bakımsız olmasına rağmen sivri çenesine doğru üçgen bir suratı vardı. Koridor beyaz ışığa geçince Sevi adamı daha rahat gördü, teninin kuru olması, alnında ve sağ yanağında olan birkaç santimlik keskin bir maddenin oluşturmadığı çatlaklar çok belirgindi. Esmerden biraz daha koyuca teni kirliliğini biraz daha saklıyordu. Kısa olduğu belli olan saçlarını kapatan elbisesi el bileklerine de uzanmıştı. Kalın parmaklarında yarıklar ve nasırlar vardı. Onun kırklı yaşlarda olduğunu düşünen Sevi adam tarafından baştan aşagıya süzüldükten sonra hiçbir tepki göstermeden dönüp yoluna devam etti.
Adamın görüntüsü Sevi'yi ürkütmüştü
Mezarkumarcılarının çok dost canlısı olmadıkları ortadaydı. En azından Sevi'nin arkadaşları dışındakiler.Bu hoşuna gitmemişti kapşonunu iyice başına geçirdi.
Diğerlerine konuşma isteği kayboldu. Doğruca büyük salona inmek için adımlarını hızlandırdı.
Bölüm sonu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAR KUMARCILARI
Science-FictionSevi'nin seçilmiş olabilmek tek arzusudur. Yapması gereken görevlerini yerine getirip kumarı kaybetmemek. Kendisini bir sarmalın içinde bulduğunda artık çok geçti. Sığınak tek kurtuluşları mı yoksa yok oluşları mı?