Tekila

-13.Ayna 1.Bölüm-

Artık tekila dan öncesini tekilayı ve sonrasını biliyorsunuz. Şimdi hikayeye devam etme zamanı. Şimdi size o Salı gününü anlatacağım. 13. Tapınağa attığımız ilk adımı. Bu size 2 bölüm boyunca tam olarak oradaymışsınız hissiyatını vermeyecek bir bölüm olacak sanırım, en azından bir bölümü. Janset bizi özel olarak goydirdikten sonra resmi olarak dağdan indik. Evet arkadaşlar orası resmi olarak bir dağaydı. Ardından ilk gece geldiğimiz o kulübün önüne geldik. 13 Ayna. 13 Ayna insanların da girebileceği bir kulüptü. Sadece olayı şuydu ki içerisi bir sürü ayna ile doluydu. Sadece 13 tane değil. Kapıdan girdiğinizde sizi sonsuzluğa doğru uzanan binlerce kırık ayna parçasından oluşan koridor karşılıyordu. İnsanların girebilmesi için duvarın belli bir yerinde bekleyen güvenlik görevlisi vardı. Aynaya bastırıyor ve kapı açılıyordu ve sadece güzel bir gece klübü ambiyansi veriyordu. İşin özü şuydu ki orada iki kapı daha vardi. Birincisi şimdi gireceğimiz 13.Tapınağa açılan kapıydı. Diğeri ise Olimppa ya gitmek için -gelecekte- gireceğimiz metro istasyonunun kapısıydı.

13.Tapınağın kapısı bizi bir sarayın dışına çıkarmıştı. Kapidan girdiğim anda kendimi iyi hissettim. İçimde kaynamaya başlayan bir şey varmış gibi hissediyordum iyi anlamda. Burası tamamen altın renginde bir saray (muhtemelen sadece altın renginde değil altından yapılmış bir saraydı). İçeride bizi karşılayan yaklaşık 20 kişi vardı. Onarlı şekilde dev koridorun iki tarafında duruyorlardı. Ardından işlerin gelişme şekli aynen şöyleydi.

"Geçelim mi efendim ?"

Diye sordu bizden en fazla 1 ve ya 2 yaş büyük görünen çocuk. Janset koridor boyunca yürüdü. Hepimiz onun arkasından yürüdük. Kendimizi bir taht odasında bulduk. 20 kişi arkamızdan gelirken etrafa baktım. Camdan dışarıya baktığımda gördüğüm şey bir şehirdi. Başka bir şehir. Tekrar önüme döndüğümde tahtın basamaklarını tırmanan Janset ı gördüm. Tahtın tam önünde durduktan sonra bize döndü.

"Simyanın doğduğu yere hoşgeldiniz. Mısırdayız. Gerçek olanda değil. Efsanenin doğuşundayiz. Altın kent de. Tarihin içinde ama 2017 deyiz. Burada olan hiç bir şey tarihi değiştirmeyecek. Efsanenin ölmesi, krallığın yıkılması ve ya taşın yok olması haricinde. Aksi takdirde kimyanın temelleri atılmamış olacak. Yani tarih değişecek ve dünyanın hali ne olur bilmiyorum. Ayrıca buraya seremoni için geldik. Bizi sonsuza kadar koruyacak ve bizimle okula gelecek kişileri belirlemek için. Bunun dışında soracağınız bir soru var mı? "

Dedi Janset. Sanki sorulacak her şeyi yanıtlamış gibi kendini herşey gibi altından yapılmış tahtına bırakarak. Öylece Janset'e baka kalmıştım. Bu sadece hayatlarımızın ve ya taşın korunması değildi. Tarihi koruyorduk.