Janset hepimizi seremoniye hazırlık için gönderirken iki adam yanıma geldi ve beni saraydaki bir odaya götürdüler. Üzerimdeki deriyi çıkaracaklarını söylediklerinde açıkçası ürpertici gelse de üzerimde bir tabaka olduğunu ancak çıktığı zaman fark edilecek kadar yadırgamadığımı fark ettim. Saçlarım yavaşça altına dönüştü ardından gözlerimin rengi değişti.
Üzerime giymem için verdikleri kıyafet de. Çok garipti çünkü hala kumaştı. Altından kumaş. Bir alaşım halinde bunun mümkünatı varmıydı ? Saçlarıma dokunduğumda
Sadece altın renginde olduklarını fark ettim. Adamlardan biri bana seremoninin nasıl olduğunu anlattı. Söylediklerine göre yalın ayakla tahtın olduğu kürsüye çıkacaktık ardından adamın söylediğine göre yerden bir taht çıkacaktı ve üzerinde bir hayvan motifi olacaktı. Söylediklerine göre 20 kişinin de kendine özel motifleri vardı ve onlar böylelikle seçilmiş olacaktı. Seçilen kişi için tahtın sağ yanındaki bıçakla elimi kesip sol yanındaki kupaya dolduracak ve seçilmiş olana verecektim. Böylece hem ölümsüz olacaktı. Hem de kan bağıyla bağlanmış olacaktık. Gerçekten abuk subuk şeyler yapıyorduk. Yani okullar,krallıklar dönüşmeler falan. Yorucu valla yorucu. Neyse dert yanmayı bırakıp neler olduğumla ilgili devam etmek istiyorum.Adamlardan biri bana yemeğe kadar eşlik etti. Dev bir yemek salonunda yemek yedikten sonra hepimiz taht odasına geçtik. Kürsüye ilk çıkan kişi Melis oldu. Ayağı yere değdiği anda Janset in tahtanın yanından yavaşça bir taht yükseldi. Melis tahtına otururken saç telleri taht ile birleşmeye başladı. . Başı tamamen taht ile bulustuktan sonra tahtın içinden altın renginde bir taç Melis'in başını sardı. Tacın başında bir kartal simgesi oluştu. Yaklaşık 20 li yaşlarında gibi görünen çocuk selam verdi. Melis tahtın sağ yanındaki bıçağı alıp elini kestikten sonra kanını kupaya akıttı. İşler gittikçe iğrençleşirken çocuk gerçekten kanı aldı ve mutlulukla içti. Adının Bennu (anlamı kartal demekti bunu kendini taktim ederken söylemişti) olduğunu ağzının kenarından kan akarken öğrendiğimiz çocuk Melis i sonsuza kadar koruyacağına yemin etti. Sırayla herkes kürsüye çıkarken Reyna'nın simgesi bir balıktı ve koruyucusu sarı saçlı bir kızdı adı Neith di ( anlamı suydu). Doğa ise kargaydı o da bir kızdı. Siyah saçlı bir kız adı da Maibe'ydi. Mezar anlamına geliyordu. Ada nın ki ise bir tilkiydi Fukayna adındaki bir kızdı. Sıra bana geldiğinde aynı şeyleri yaptım. Tacımın başında belirleni görmesem de ne olduğunu biliyordum. Bir kurtdu. Gözlerimde bir yanma olurken bir anda her yer siyah beyaz oldu. Çocuk kürsüye çıkarken bozuntuya vermeden kanımı kupaya doldurdum. Adının Sef olduğunu söyleyen çocuk kanı içtikten sonra gözünden bir damla yaş geldi. Çocuğa bakarken bir anda siyah beyaz olan kedimi gördüm. İçimdeki panik yükselirken gözlerimi kapattım. Renkler geri gelirken. Az önce ne olduğunu anlamaya çalıştım. Geriye sadece Janset kalmıştı. Seremoniyi bölmemek adına sessizce tahtta oturdum. Janset tahtına otururken taç kafasını sarmaya başladı. Tacın bütünlüğü dev bir yılan motifi oluştururken kalan 15 kişiden kimse kürsüye çıkmadı. Janset gözlerini tutarak çığlık atmaya başlarken yere kapandı. İçimi telaş kapılarken Janset'in yanına gittim. O benim için dünyadaki en değerli insanlardan biriydi. Parmaklarının arasından kan süzülmeye başlarken kollarını kavradım ve olağanüstü gücümle kendime çektim. Çığlık çığlığa bağırmaya devam ederken simsiyah gözlerini gördüm. Gördüğüm şey sadece birkaç saniye sürerken Janset'in gözleri yılan gözüne dönüştü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekila
Fantasy1 shot tekilanın bir vücuda verebileceği zararları biliyor musunuz ? Şahsen ben bilmiyorum. Yine de bu konuda öğrendiğim tek şey 6 shot tekilanın bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceği. Nereden mi biliyorum ? Yaşayarak öğrendim. Hayatımı değiş...