-Yolculuk 1.Bölüm-

9 2 1
                                    

13 Aynaya geri döndüğümüzde trene yetişmek için sadece 10 dakikamız kalmıştı.

"Aman tanrım !"
"Ne ?"
"Oğlum orda içki yok. Sigara yok ne bok yiyicez biz. Bak aklımdaydı unuttum."

Dedi Janset. Semboller Janset'in bu lafının üzerine öylece baka kalmışlardı. Tabi Janset'i hiç doğal halliyle görmemişlerdi.

"Oraya içki götürmek serbest mi ki ?"
"Oğlum mal mısın tabi ki değil. Öğrenciyiz hala biz ama farkındasın dimi ?"
"O da doğru. Eee plan ne ?"
"Bak şimdi 10 dakika kalmış. Ada bavulları trene götürüyor. Doğa ile Maibe krallığa gidiyor kraliçenin özel yaptırdığı bavulları isteyin. 10 tane falan olacaktı. Artık yardım falan alırsınız. Biz de geri kalanlar köşedeki tekele depar atıyoruz. Yüklenebildiğimiz kadarını alıyoruz buraya getiriyoruz. Artık kasayla mi yükleniriz karton karton sigara mı alırız orası bize kalmış. Hadi"

Dedi bunların hepsini resmen bir çırpıda söylemişti. No pain no gain. İçki yoksa yoktuk. Herkes görevlerini anlamıştı.

Hepimiz çılgınca köşedeki tekele kadar koştuk.

"Abi kasalar nerde ? Bize bir 1000 lik smirnoff electric apple, bir kasa ballı Jake, bir kasa da 1000 lik tekila. 50 karton Parlament."

Dedi. Adamlardan biri arkaya kasa getirmeye giderken biz de gerekli ıvır zıvırları toplamaya başladık. Paket paket tuzu 5 tane çakmağı 12 tüp çakmak gazını ve torbalara doldurup kucağımızda kasa varken taşıyabileceğimizi düşündüğümüz türlü türlü içkiyi ve yanında o içkilerin ıvır zıvırlarını aldık. Bir tekelde yaşanabilecek bir kaos ortamıydı resmen.

"ABİ OKUTMAYA BAŞLA ZAMANIMIZ YOK !"

Diye koyverdi Janset Malibu için aldığı bir kutu sütü kasaya bırakırken. Arkadan kasalar da geldikten sonra 16.500 liralık hesap çıkardık. Bütün alışverişe baktığımda yüzümde oluşan tek şey bir gülümseme oldu. Daha önce bir şişe birayı döndüğümüzde günleri hatırlıyordum da. Janset karttan çektikten sonra

"Yüklenin! Herkes iki torba ve bir kasa alacak en az. Sigara paketlerini alan 3 torba alır."

Dedi. Hepimiz kollarımızda torbaları taktıktan sonra kucağımıza kasaları alıp koşmaya başladık. Hiç bir şeyi kırmamaya özen gösterirken elimizdeki ağırlığı taşımak da zor oluyordu. 8.dakikada 13 Ayna ya giriş yapmayı başarmıştık. Bavullar tam olarak bir binlik şişe yüksekliğinde ve bir kasa genişliğinde ve tekerlekliydi. Hepimiz birlikte bavulları doldurduktan sonra tren istasyonuna 9.dakikada giriş yapmayı başardık. Hep birlikte trene elimizdeki bavullarla bindik.
                        *********

Trende zeminlerin renkleri vardı. Melis mor zeminli bölgenin bizim olduğunu söyledi. Hep birlikte mor yere gittik ve Ada'yı bulduk.

"Tamamdır ?"
"Sanırım hallettik."

Dedi Janset faturayı Arda'nın önüne koyarken. Ada bir süre faturayı inceledikten sonra de Janset'in yanaklarına yapıştı. Resmen yanaklarıyla çekme germe yapıyordu.

"Sen bana özel nane likörüde mi aldınnn. Seni yerim ben eşşek sıpasıı."

Diyordu. Yolculuğumuz böyle başlarken bavulları özel olarak sadece bize ait olan bavul odasına yerleştirdik. Yarım saatte ancak kendime geldikten sonra mor zeminli her yeri gezdim. 3 tane ranza ve biri bayan biri erkek büyük banyoları vardı. Sanırım bu yolculuğumuzun en az bir gün süreceğini gösteriyordu. Bunlar güzel olacaklardı. Ben de bu yüzden trendeki banyoyu kullanmaya karar vererek duşa girdim. Suyu kolay ayarlanmıştı. Banyodan çıkıp saçlarımı havluya kurulurken kimseye görünmeden bavul odasına girip bavulumu almayı planlıyordum. Tabi işler planladığım gibi gitmedi ve  tamamen ıslak üzerindeki beyaz havlu olan minik bir canlıya karşılaştım.

"A-Arda. Kusura bakma."
"Önemli değil."

Dedim. Ardından öylece burnundan dudaklarına doğru süzülen damlaya kitlenip kaldım. Damla çenesinden boynunda doğru yolunu izlerken beynim uyarı verdi

 Damla çenesinden boynunda doğru yolunu izlerken beynim uyarı verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu sefer çok hızlı olmuştu. Bu kadar az zaman geçirdiğim bir kızla bu karar hızlı olmamalıydı. Kutucuğu kapat.            

Kutucuğu kapat

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kutucuğu kapat.

Kutucuğu kapat

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onayla.

"Ben gideyim."

Dedim ve kendimi bavul odasına attım. İşler bu raddeye gelmemeliydi. Kendimi korumak zorundaydım.

TekilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin