Adsız Bölüm 22

9.9K 271 21
                                    


Murat hamilesin kelimesinden sonra hızla dönüp bana bakarken içimdeki kız da şok olmuş öylece bana bakıyordu. Ben de şok olmuş halde kekeleyerek 'ne' deyince Nazan teyze gülümseyerek 'doğru işittin hamilesin' dedi. Kısa zamanda kendimi toparladıktan sonra ayağa kalkıp 'nasıl olur ben doğum kontrol hapı kullandım' dediğimde elini çenesine koyup 'ilacı almayı unuttunmu?' diye sordu. Biraz düşündüm ve bir kere unuttuğumu zaten bir süre sonrada bıraktığımı söyledim. 'İlaç seni korumamış' deyince ama ben regldim' deyiverdim. Nazan teyze telefonla bir yeri arayıp kapattı.'Hadi beni takip edin' deyip odadan beraber çıktık . Kapısında kadın doğum yazan odaya girdiğimizde duyduğum haber yüzünden hala bacaklarım titriyordu. Beni sedyeye yatırıp karnımı açtılar. Sürdüğü jel o kadar soğuktuki karnımdaki ince tüylerim ürperdi. Hepimiz heyecanla ultrason aletine bakıyorduk. Doktor bana bakıp '5 haftalık gebesin ama aldığın ilaçları göz önünde bulundurursak düşük riskin olabilir' derken Murat put gibi hiç kıpırdamadan öylece ultrasyon ekranına bakıp duruyordu. Karnımda jeli silerken hala şoktaydım. Yavaşça sedyeden kalktıktan sonra doğruca Murat'ın yanına gidip yanağını okşadım. tepkisiz öylece bana bakmaya devam ediyordu. 'İyi misin?' diye sordum. Ağzından tek çıkan kelime hamilesin oldu. Hastaneden çıktığımızda Murat sersem gibi yüzüme bakıp boş bulduğu banka oturdu. Ne düşündüğünü o kadar çok merak ediyordum ki yanına oturup elini tuttum elimi sıkıca tutup yüzüme baktığı an gözünden bir damla yaş aktı. İnanamıyordum Murat ağlıyordu. Bir süre oturup eliyle gözündeki yaşları sildkten sonra gülümsedi. Dönüş yolunda ikimizde konuşmadık. Milyonda bir olacak mucize bana denk gelmiş,kullandığım ilaç beni korumamıştı. Eve geldiğimizde Murat kapıyı açıp 'bahçeye çıkalım konuşmamız gerek' dedi. Suçlu gibi başımı eğip bahçeye çıktım. Karşıma oturup yüzüme dikkatlice baktıktan sonra 'hayatımın en güzel hediyesini verdin. Bu ülke bebeğimizi büyütmemüz için güvenli değil İkinizide korumam için burada duramayız. Pazartesi Londra'ya gidiyorum. Orada dedemin bana bıraktığı evi tadilat yaptıracağım iki ay sonrada temelli Londra'da yaşayacağız' dedi. Gözlerine bakıp ağlayarak 'gidiyor musun?' diye sorduğumda önümde diz çöküp 'bebeğimiz için orada yaşamamız gerek, doktoru duydun sen bu halde benimle gelemezsin' deyince elini tutup 'sende gitme ne olur' dedim. Elimi öpüp 'aşkım orası ikiniz için daha güvenli bunları ayarlamam için gitmem gerekiyor sadece bir hafta dedi' beni kucağına alıp yatağıma götürürken yolda direktifler veriyordu. Karnımı öpüp yanıma uzandı. Sanki rüyadaydım hala inanamıyorum hamileyim. Kaşık pozisyonunda eli karnımda öylece durduk. Akşam yemeğinde Nazan teyze ve Murat ne yiyiyorum diye dikkatle beni izliyorlardı. İlgileri o kadar hoşuma gitti ki gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu fırsatı değerlendirip biraz eğlenmek fena olmazdı. Anneme dönüp 'keşke şimdi pancar turşusu olsaydı' dediğimde annem gülerek 'kızım nereden aklına geldi şimdi' diye sordu. 'Canım istedi' deyip iç çektim. Murat gözlerime bakıp peçeteyle ağzını sildikten sonra 'birazdan geliyorum' deyip çıktı. İçimdeki kız gülmekten yerlere yatıyordu. Yemeğimi bitirip masayı toparlarken Nazan teyze gizlice kulağıma 'bırak kızım ben toplarım git odanda dinlen' dedi. Odama

çıktığımda yatağama uzanıp hala rüyadaymış gibi elimi karnıma koyarak 'çok eğleneceğiz bebeğim' deyip güldüm. Murat iki saat sonra elinde pancar turşusuyla balkondan girdi. Turşuyu görünce bir anda gerçekten de birden canım istedi. İlk defa yiyiyormuş gibi neredeyse hepsini ağzıma doldurdum. Murat gülerek ve hayretle beni izliyordu. Bitirdikten sonra teşekkür edip gözlerimi kırpıştırdım. Şefkatle saçımı okşayıp 'afiyet olsun' dedi. Kucağına oturup 'canım neyi isterse alacak mısın?' diye sorduğumda elini belime dolayıp 'ne istersen' dedi. Gözlerimi devirip 'bebek için benim için değil ki' diyecekken yanağımı öpüp 'senin parçan olduğu için' diye düzeltti. Sıkıca sarılıp 'bebeğimiz olacağına hala inanamıyorum sanki şaka' dedim. Arka cebindki cüzdanından çıkardığı ultrason kağıdını gösterip 'bu bizim senin ve benim parçam ikimize ait ve gerçek' dedi. 'Tek sorunum anneme nasıl söyleyeceğim' dediğimde 'bence çok sevinecek' deyip güldü. Kaç gündür sevişemediğimiz için onu o kadar özledim ki gözlerimi devirip ' peki bana dokunacak mısın?' diye sordum. Gözlerime hınzırca bakıp 'dokunmayacağım doktoru duydun' deyince ellerimi göğüsümde bağlayıp 'ama bu haksızlık' deyip dudağımı büzdüm. Yastığımı düzeltip 'hadi biraz uyu' dedi Yatağa uzanıp gitmesin diye elini tuttuğumda bana kıyamayıp yanıma uzanıp karımla ve çocuğumla uyuyayım biraz dedi. Gözlerimi açtığımda saat gece yarısını çoktan geçmişti. Hafifçe gerinip başucumdaki lambayı yaktığımda Murat'ın yanımda olmadığını gördüm. Yataktan kalkıp odasına girdiğimde masasında oturmuş dosya okuyordu. Beni görünce gülümseyip 'merhaba dedi. Yanına gidip kucağına oturdum . Alnımdan öpüp 'iyi misin? bebeğim' diye sordu. 'Hmm diye mırıldanıp daha da çok sarıldım. Kokusunu içime çektikçe beni cezbediyor kasıklarımı ürpertiyordu. Hadi 'seni yatırayım' dediğinde 'hayır yatmak istemiyorum' dedim. 'Peki' deyip daha çok sıkıca sarıldı. 'Yarın işe gidecek misin?' diye sorduğumda 'sadece davalara girip geleceğim' dedi. Yüzüne bakıp 'bende geleyim mi?' diye sorup güldüm. 'Olmaz evde dinlen' deyince 'ama kendimi iyi hissediyordum' diye mırıldandım. Murat dosyasını okurken bende kucağında öylece uyuyup kaldım. Alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda Murat yanımda bende Murat'ın yatağındaydım. O kadar güzel uyuyordu ki uyandırmaya kıyamadım. Çok yavaşça yataktan çıkıp sandalyeye oturdum. Saatlerce kocamı uyurken seyredebilirdim. Uyandığında yüzüme bakıp doğrulurken 'ne yapıyorsun sen' deyip güldü. Sandalyede kıpırdanıp 'seni izliyorum' dedikten sonra ağlamaya başladım. Yataktan fırlayıp yanıma geldi. 'Neyin var?' diye sorarken saçımı okşadı. Neden ağladığımı ben bile bilmiyordum. Sadece ağlamak istiyordum. Boynuna sarılıp 'aşkım iyiyim sadece ağlamak istiyorum sanırım hormonlardan' dedim. Elimden tutup banyoda yüzümü yıkadı. Aşağı indiğimizde annem masadan kalkıp yanıma koştuğunda elini tutup 'iyiyim anneciğim' diyerek gülümsedim. Canım yemek istemiyordu ama Murat 'yemek ye' diye bağırınca zorla biraz peynir yedim. Masayı toplamak için kalktığımda 'sen otur ben toplarım' dedi. Keyifle sandalyeme geri oturdum. Bu durumdan olabildiğince faydalanıp her istediğimi yaptıracaktım. Murat masayı toparlayıp 'davaya gireceğim sen dinlen aşkım işim biter bitmez geleceğim' dediğinde sadece başımı salladım. Kocamı yolcu ettikten sonra evde bebeğimle tek başımıza kaldık. Aklıma yapacak birşey gelmiyordu.Birden Sibel'i arayıp müjdeyi vermeliyim diye düşündüm. Telefonumu alıp acil bize gel diye mesaj attım. Arkadaşımı biraz tanıyorsam meraktan on dakika sonra kapı çaldığında gülerek 'merak ettin deği mi' deyip kapıyı açınca karşımda Ziya'yı gördüm. Hemen kapıyı kapatmaya çalışsamda eşiğe ayağını koyup 'Ezgi lütfen beni dinle çok önemli konuşmamız gerek' deyip durdu. Kapıyı tüm gücümle itip 'lütfen git buradan' diye bağırdım. 'Lütfen benden korkma ne olur sana asla zarar vermem evinizi kimin yaktığını biliyorum' dedi. Bir anda olduğum

Toprak ve Ateş  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin