yalan içinde yalan

1.6K 63 10
                                    

Düşünceler beynimi deli gibi kemirirken sesini uzaklardan duyuyor gibiyim,gözlerim bir noktaya sabit. Masumiyetim, çocukluğum ve genç kızlık hayallerim etrafımı saran oyunlar ve yalanlar ile sarılıp kirlenmiş. Saniyeler içinde fillm şeridi gibi gözümün önünden geçen hayatım meğerse koca bir yalanmıydı? Kendi kendime sorduğum bu soru ile sanki ruhum bedenimden ayrılmış gibi. Omuzlarımdan tutup korku dolu gözlerle beni silkeleyen Sibel'in sesiyle kendime gelirken
tek isteğim bebeğimi alıp buradan çok uzaklara kimsenin bizi bulamyacağı bir yere gitmek.. Ama yapamıyorum, tüm vücumunun uyuştuşuğunu ayaklarımın artık beni taşıyamaz hale geldiğini hissediyorum. Bir adım atsam başaracağım bir adım  beni özgürlüğüme kavuşturacak biliyorum. Tam da herşeye rağmen  cesaretimi toplayıp harekete geçmeye çalışırken  bacaklarımın arasından akan sıcak sıvı beni daha da savunmasız kıldı. Yine koca bir boşluk, uyku ile uyanıklık arasında kasıklarımdaki acı belli belirsiz inlememe sebep oldu. Artık daha fazla dayanamayıp tam tüm gücümle çığlık atacakken sanki acımı hisseden hemşire odaya girdi. Gözlerimdeki yaşlar akarken ne olur artık dayanacak gücüm kalmadı en güçlü ağrı kesiciyi yapın diye ağlamaya devam ettim. Hiç konuşmadan tamam der gibi başını salladı ve elindeki enjektörü damar yolumdan yavaşça zerk etmeye başladı. Bir süre sonra dayanılmaz acı yavaş yavaş bedenimi terk ederken odada benden başka kimsenin olmadığını fark ettim.  Sibel dahil herkesin beni bu haldeyken yalnız bırakması dikkatimden kaçmamıştı. Dakikalar hatta saatler geçmesine rağmen hala kimsenin gelmesi merakımın büsbütün artmasına yol açmıştı. yavaşça yan dönüp dikişlerime dikkat ederek telefonu elime aldıktan sonra son konuşmamızın ardından Sibel'in adını bulup arama tuşuna bastım. Bir kaç çalıştan sonra sanki kimse duymasın diye kısık ses tonuyla alo dedi.

' canım nerdesin ?'

' Tatlım ben iyiyim de sen nasılsın özür dilerim seni o halde bıraktığım için ama geldiğimde uzun uzun konuşacağız şimdi pek müsait değilim, iz üzerindeyim ben bu işi çözeceğim sen hiç merak etme.

' Sibel '

Cevap vermeme bile izin vermeden telefon birden yüzüme kapanmıştı. Ne kadar süredir olduğum yerden kıpırdamadığımı hatırlayıp sırt üstü yatmaktan o kadar çok sıkılmıştım ki tam yatağımın yanı başındaki yukarı kalkmamı sağlayan düğmesini hfifçe bastırırken kapı yavaşça aralanmaya başladı. Murat bir süre kapıda dikilip içeri girerken kalbim yine kuş gibi kanat çırpmaya başlamıştı.

' buradan kaçmak gibi bir plan yaptıysan tavsiye etmem eğer bir çılgınlık yapıp kaçarsan da yine bulurum biliyorsun değil mi?'

' öyle bir planım yok kızımın hayatını tehlikeye atıp hiç bir yere kaçmam ve sana söylemiştim artık kaçmak yok kovsanda gitmem.'

Evet doğru söylüyordum asla kovsa da bir yere gitmeyecek işin iç yüzünü tüm gerçekliği ile öğrenip bana bu zamana kadar yapılan herşeyin hesabını soracaktım.

Hafifçe gülümsediğin de yine yanağında ki muhteşem çukur kendini belli etmişti. Bu adama aşıktım ki gerçeklerin canımı acıtacağını bile bile yine de  vazgeçemezdim. Düşünceler kalbimi tekrar ele geçirirken o an bana yapılan fiziki ve psikolojik şiddete rağmen hala ilk günkü gibi büyük aşkla sevdiğim için kendimden bir kez daha nefret ettim. İçimde yaşadığım gelgitler, fırtınalı düşünceler ve içten içe isyanlarım gözlerimden yaş gelmesine sebep olmuştu. Ağlamamak için kenidimi zor bela tutmaya çalışırken Murat'ın gözlerinde halime acıyacak en ufak bir üzüntü kırıntısı yoktu bile. Bir süre daha ayakta durduktan sonra kapının sağında duran tekli koltuğu yatağımın yanına çektikten sonra oturup sanki karşısında müvekkili duruyormuş gibi bacak bacak üstüne attı.

' kızımız daha çok küçük sağılığı için şimdilik boşanma meselesini erteliyorum ama bu iş kapandı sanma.'

yaşadığımız son sevişme o ihtiras dolu öpüşmeler, büyük aşk ve en önemlisi bana yapılan haksızlıklar gözümün sinirden karamasına yetmiş, artık dönülmez yeni bir ben yaratmasına sebep olmuştu. 

' bu kadar yaptığın şeyden sonra hala kaçmamdan benimi sorumlu tutuyorsun? bu ne hadsizlik ya yeter artık sen beni dövdün, evimizi yaktırdın, babamı öldürdün ve utanmadan karşıma geçmiş beni tehdit ediyorsun. Bana bak artık o saf deli gibi aşık kız yok artık karşında. tek suçum var o da seni her defasında aptal gibi affetmek oldu ama artık bitti. Ben kızım için o evde kalacağım ve kimse beni kızımdan ayırmaya gücü yetmez.'

gözlerimdeki kararlılıktan emin olduktan sonra söylediklerimde ne kadar ciddi olduğumu anlamak için kafasında sinsice ölçüm yapmaya başlamıştı.

' Sen bana deli gibi aşıksın bende sana, senin vücudun zarar gördü evet ama benim ruhum her geçen sensiz yılda çürüdü yok oldu. Bana yaşattıklarının yanında benim sana yaptıklarım bir şey değil. Anlamıyorsun hala yaşadıklarımı bilmiyor bilmediğin inatla gibi görmüyorsun. sana söylediğim son sözü hatırlıyor musun Ezgi? babanı ben öldürmedim ve bunu yapmayı çok isterdim inan ama maalesef ben yapmadım. Biri benden önce davrandı ve her hatırlayışımda da gerçekten buna çok sinirleniyorum. '

Sen beni gerçekten aptal sanıyorsun değil mi yada aklımla oynuyorsun babamı öldürdüğünü gözlerimin içine baka baka söylemedin mi?

Hışımla koltuğunu bir kere de yanıma getirerek ' babanın hak ettiğini söyledim öldürdüğümü değil şimdi o beynine söylediklerimi iyice sok babanı ben öldürmedim ama bunu kim yaptıysa bulup benden önce davrandığı için yüzüne güzel bir yumruk atacağım ve sonra da hukuk adamı olarak adalete teslim edeceğim. Baban bana yaptıklarından dolayı ölmeyi hak etmişti çünkü senin baban iyi bir adam değildi anladın mı? '

Aklımdan bir türlü çıkmayan babamı neden öldürdüğü ile gerçeğinde ki koca bir soru işereti nedendir bilinmez gözlerindeki kararlılık ile akıp gitmişti. Allah'ım çıldıracak gibiydim ben nasıl bir kumpas, nasıl bir oyunun içine düşmüştüm böyle. Sözlerine davam ederken gözlerindeki aynı kararlılık tüm gücüyle devam ediyordu.

' bulduğun günlük nerede ?'

Günlük mü? hiç beklemediğim soru karşısında hafızamı kısa bir an hafifçe yoklayıp sakladığım yeri hatırlamaya çalıştım.

' Sakladım asla bulamayacaksın o benim kanıtım ve kızımla benim hayatımız için garantim.'

Gözlerinde ki kararlılık bir anda yerini hiddete bıraktı.

' Kızımın ve senin hayatın mı ? Sizin hayatınızı tehlikeye mi atacağımı mı düşünüyorsun. '

Kendimi kaybetmişçesine bir yandan salnmaya bir yandan da ellerimi saçlarımın içine geçirip ne düşüneceğimi kime inanacağımı artık bilmiyorum, aklımı oynatacağım dayanamıyorum deyip deli gibi ağlamaya başladım.  Murat oturduğu yerden beni sakinleştirmeye çalışırken başıma göğüsüne koyduktan sonra sana söz veriyorum bu işin peşini bırakmayacağım.ama senden tek bir şey istiyorum bu işle uğraşırken birde beni peşinden sürükleme lütfen Ezgi bir daha sakın kaçmaya çalışma  bana söz ver dedi. Ağlayışlarım hıçkırıklara dönüşürken kalbimdeki hisler sözcüklere dönmeye başladı.

'Kızımın hayatını tehlikeye atarmıyım hiç söz veriyorum kaçmayacağım ama sende bana söz ver ne olur artık beni incitme '

söylediğim cümlelerin ardından sesini çıkarmadan tamam der gibi daha sıkı sarılmaya devam etti. Kokusu sarılışı o kadar güzeldiki içimdeki acının hem ta kendisi hem de tek dermanıydı. Dakikalarca sarılışımız sanki saniye gibi akıp geçerken kapının açılması ve Sibel'in heyacanla içeri girişinin ardından sadece ikimizin olduğu eski günlerdeki gibi harika anlar bitmişti. Ne yapacağını bilmeyen telaşlı haliyle bir an odadan çıkıp çıkmama arasında kalan Sibel nihayet kararını verip kapıyı içeriden kapattı. Sakin ve emin adımlarla bir iki adım yaklaştıktan sonra Murat müsaade edersen Ezgi ile bir şey konuşmak istiyorum.

' Suat'ı gizlice takip edip dedektifçilik oynunu anlatacaksan ben biliyorum Sibelcim rahatça konuşabilirsin eğer Suat'ın seni aldattığını sanıyorsan öyle bir şey yok tabii niyetin başka bir şey araştırmak değilse.'

instagram adresi: toprak ve atess

Toprak ve Ateş  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin