Her zaman gittiğin kafeye gidersin. Bir kahve içerek ders çalışıyorsun. Aniden kafeye yakışıklı bir çocuk giriyor (bu Jimin jdhjrjfhj). Onu ilk kez görüyorsun ama bir yerden tanıdık geliyordur.
Yaklaşık 1 ay boyunca aynı kafeye gider gelirsiniz. Bir gün yakışıklı çocuk yanına gelir.
Jm: Merhaba.
Swn: Merhaba?
Jm: Sandalye boş mu?
Başınla onaylarsın. Birden sandalyeyi çekip oturur. Suratına bakarsın.
Jm: Ben Jimin. Bts'den.
Sen: Tanıştığıma sevindim ama izin verirsen ders çalışıyorum.
Biraz soğuk davranırsın. Çünkü BTS'i pek bilmezsin ve ona da sıcak davranman gerektiğini düşünmezsin.
Jm: Senin adın ne peki?
Sen: Ne yapacaksın?
Jm: Soğuk olman hoşuma gitti.
Iyice sinirlenmeye başlarsın. O da bunun farkına varır.
Jm: Kızdırmak istememiştim, pardon. Koreli misin?
Sen: Sayılır. Türk-Kore meleziyim. (Jdjgdkdjvd)
Jm: Değişik. Dünyanın öbür ucundaki iki insan tanışıp çocuk yapıyor, ben 20 santim ötemdeki kızın adını öğrenemiyorum.
Dediği şeye gülersin. Seni güldürdüğü için mutlu olur ama aniden telefonun çalar.
"Benim gitmem gerek. Hoşçakal."
Swn giderken arkandan seslenir.
Jm: Adın ne peki? Telefon numarası?!
Gülerek kafeden ayrılırsın.
