Saat gece ikiye gelmek üzereydi. Iş yemeğine giden BTS üyeleri hala geri dönmemişti. Oysa ki 3 saat önce gelmiş olmaları gerekiyordu. Sen daha fazla dayanamayıp yatağa doğru ilerlerken birden kapı çalar. Koşarak kapıya gidersin.
RM: Oooo! Bakıcı hanım? Gece gece bu ne güzellik?
Sg: Merhaba! Ben kanguru oldum bak! Hahahahahah!
Değişik değişik gülmelerinden sarhoş oldukları kanısına vardın.
"Ama... Bu ne ya?!"
Namjoon sallanarak içeriye girer. Ardından Suga bir şarkı mırıldanır. Salsa yapıyordur ve senin elinden tutup bir-iki tur döndürür. Ve Namjoon'un arkasından sarılır. Gördüğün ikinci manzara ile gözlerin kanar. Jungkook'u kucaklayan Hoseok profili...
JK: Biz yeni evliyiz.
Jh: Da daa da da Dad Dad daaa! (Evlilik müziğini düşünün işte.)
Onları geçiştirmeye çalışırsın.
"Yeni evli... Peki... Tamam... Çok hoş..."
Ardından 32 diş sırıtan bir Tae ve kafası Adriana Lima'dan güzel olan Jin gelir. Tae, Jin'in bir elinden tutmuş yerde sürüklüyordu.
V: Jin oppa uzağlı oldu! Az önce uzaylı sevgilisinden *hıçkırık* ayrıldı!
Jin: Çok güzel ve suluydu. Baharatlı, lezzetli...
Yemekten bahsettiği apaçık ortadaydı. Onlarda geçtikten sonra Jimin senin üzerine düştü.
JM: Çok yoruldum bebeğim. Bi masaj fena olmazdı.
Sana baktığı çapkın bakışın ardından onu bıraktın ve oda yüzüstü kapaklandı.
"Yok ya?! Ne oldu size? Biri evlilik kafasında, diğeri yemeğe aşık olmuş, diğeri sarkıntılık yapıyor. Hele ki diğeri insanlığı toptan bırakmış kanguruluğa yürüyor."
Üyelerin bir kısmı yerde bir kısmı koltuklardaydı. En aklı başında Namjoon gibi gelmişti.
"Kaç bardak içtiniz? Nr ara içtiniz?"
RM: Yemekten sıkıldık. Erken çıkıp bişeyler...
"Kaç bardak içtiniz?"
RM: Beş... Yüz?
Elinle önüne gelen saçlarını geri attın ama aniden kendini...
Gıcıklık olsun die yarım bıraktım şşdnfişnc😜
