Oflaya puflaya (nedense çok güldüm dkfjfj) evine giriş yaptın. Elindeki poşetleri bir kenara fırlatıp kendini kanepeye attın. Tam o sırada kapı çaldı ve sen söylenmeye başladın.
"ULAN! NE BENİM GÜNAHIM?!"
Sinirle kapıyı açarsın.
"NE VA- Hoseok?"
Jh: Bebeğim kızma işlemini sonra halletsek. Ölücem sanırım.
Birden kendini sana bırakır ve üzerine düşer. Onu tutup salona götürürsün.
"Ben sana demedim mi yeteri kadar çalış diye? Sonra böyle oluyorsun hep. Seni yorgun görmeyi sevmiyorum."
Onaylarcasına mırıldandı. Onu kanepeye yatırıp yanağını öptün ve mutfağa gidip ona birşeyler hazırlamaya başladın.
Yemeği hazırladın ama Hoseok bir türlü uyanmamıştı. Çok derin uyuyordu. Sende fırsattan yararlanıp ona ufak bir şaka yapmaya karar verdin. Odana çıkıp CD kalemi aldın ve koşarak geri geldin. Doğrulamak için bir iki kere dürttün.
"Hoşiik~ Aşkım~"
Aegyo yapınca bile uyanmıyorsa kesinlikle derin uykudaydı. Kalemin kapağını açıp yanağına sürecekken birden tavan ile bakışmaya başladın. Kalem apayrı bir yere uçmuştu.
Jh: Halimden faydalanacaktın öyle mi?
Üzerindeki Hoseok'u yeni fark etmiştin. Masumca sırıtıp tatlı görünmeye çalışıyordun.
Jh: Ah be güzelim... Tae ile takılmanı yasaklıyorum.
Uzanıp kalemi aldı ve yüzüne götürdü.
"Ya! Özür dilerim tamam! İmdaaaat!"
Yüzünü çizmeyi bitirmişti. Koşarak lavaboya gittin. Alnında kocaman "Hoseok'a aittir." Yazıyordu. Yanaklarında ise "Dokunan itina ile öldürülür." Yazıyordu. Çok hoşuna gitsede kalem uzunca çıkmayacaktı sonuçta. Kapı kenarına yaslanan sevgiline baktın.
"Hayatımda gördüğüm en tatlı uyuzsun."
Gülümseyip sana yürüdü ve dudaklarını yavaşça öptü.
Jh: Ne olursam olayım, alnımda yazmasa da, bende seninim ama...
![](https://img.wattpad.com/cover/117915225-288-k478704.jpg)