Sende bir idolsün ve 4 kişilik bir grubun liderisin. Akşam kızlar ile televizyon izlerken birden girişten sesler duyarsınız. Kızlar korktukları için bakmaya sen gidersin.
(bu arada elinde ekmek bıçağı var gelse herif pıçaklıycan)
Koridorun ışığını açman ile yanaklarının kızarması bir olur. Karşın da yere çökmüş Suga, Tae ve uzun zamandır hoşlandığın Namjoon durur. Tae elindeki bıçağı görünce gözlerini kocaman açar.
V: (adınız) bıçaklamayacaksın değil mi?
Bir elindeki bıçağa bir de Tae'ye bakarsın.
"Kızlar! Gelin buraya hemen!"
Suga dudağını ısırdı.
Sg: Kızları çağırmasaydın iyiydi.
Üçüde birbirlerine sokularak gelse de, oğlanları görünce bakışları değişti. Dördümüzde çok sinirliydik. Kızlardan biri güler. (Bir kız ismi düşünüverin.)
Ark1: A-ah! Habere bak be. Ünlü grup BTS kız gözetlemede.
Dördümüzde gülmeye başladık. Boğazımı temizleyip ciddi tavrımı aldım.
"Şimdi ben menejerimizi mi arayayım... menejerinizi mi?"
Hepsinin de gözleri kocaman açıldı.
V: Hayır! Hayatta olmaz.
Sg: Sakın ispiyonlama!
Rm: A-açıklaması var.
"Olacak zaten! Gece gece ne halt ediyorsunuz burda?!"
(Ufak bir bahane düşünün. Yazarken çok düşündüm de bulamadım.)
"Anlaşıldı... (arkadaşının adı) dış kapıyı kilitleyip anahtarı veriver canım."
Dediğini yapıp anahtarı sana verdi.
"Madem bize çok meraklısınız, bu gecelik koridorumuzda uyuyuverin."
Hepsi bir ağızdan 'NE?' diye bağırdı.
Ark2: Sakın burayı terk etmeyin. Yoksa araya şirketler girer.
Hepimiz başımızla onayladık. Suga oflayıp yere oturdu.
Sg: Bir bu eksikti. Hepsi senin suçun Tae!
V: Ben mi?! RapMon'nun fikriydi bu!
Rm: Hop, orda dur bakalım! Ben yapalım demedim ama! Bunu diyen sendin!
V: Ama Suga gaza getirdi!
"SUSUN!"
Üçüde dönüp sana bakar. Anahtarı onların gözü önünde sallarsın.
"Anahtar benim odamda duracak. Gelip anahtarı alabilirsiniz, ayrıca yüzünüz olan ekmek paranızdan olmak da isterseniz başka tabi..."
Bıçağı onlara doğru sallıyordum. Hepsi aynı anda başlarını salladı. Onlara gülümseyip gittin.
Ark1: Gözümüz üzerinizde.
Kızlarda peşimden geldi. Heryeri sıkıca kilitledik. Fazla oturmadan direk yataklara geçtik. Ortalık karanlığa gömüldü.
Namjoon'un gözünden:
(Adınız) aslında çok cesur bir kızdı ve onun bu fevri hareketleri onu daha da ateşli yapıyordu gözümde. Onu bir yana bırakırsak, burda kalamazdık. Başımız derde girecekti. Yan yana olan Suga ve Tae'nin yanına gitim.
Rm: Gidip anahtarı alıcam.
V: Canına mı susadın?! Psikopat bu kız deşer suratını!
Sg: Betonda mı uyumak istersin?
V:Sen memnunsun herhalde?
Sg: Bana her yer yatak.
Rm: Kesin zırvalığı. Ben gidiyorum.
Ayaklanıp (adınız) odasına yürüdüm. Daha önce bir iki kez geldiğimiz için nerde olduğunu biliyordum. Kapısı aralıktı. Yavaşça içeri girdim.
Yazarın gözünden:
Odamdaki ayak seslerini duymam ile ayağa fırladım. Biri beni tutup yatağa ittirdi. Görüntü netleşince üzerimdeki Namjoon'u fark ettim. Yanaklarıma aniden ateş bastı. Bir eli ile ağzımı kapatıyor, diğer eli ile de iki bileğimi tutuyordu.
Rm: Şişt sakin! Benim...
Debelenmeyi bıraktım. Elini ağzımdan çekti ve bileklerimi de serbest bıraktı. Bana o kadar yakındı ki, nefesi yüzüme çarpıyordu. Bir süre öylece kaldık.
"Ellerin kürek gibi. Nefes alamadım."
Rm: Kapatmasam bağıracak, tutmasam geçirecektin bir tane.
"Geçireydim keşke! Sen anahtarı almaya geldin değil mi?"
Rm: Evet.
"Iyi güzel de... Anahtarı benim üzerimde mi arayacaksın."
Gözlerini kocaman açtığını gördüm. Bunu görmemle onun ayağa kalkması bir oldu.
Rm: Saçma sapan konuşma! Ne arıycam üzerinde.
"Hiç boşuna arama sakladım çünkü."
Rm: Diğer kızlara verdin değil mi?
Aniden odadan çıktı. Peşinden gittim.
"Namjoon hayır!"
Aniden (arkadaşının adı) odasının ışığı yandı. Ikinizde panik olup sağdaki küçük araya girdiniz. Kolay fark edilebileceğinden dolayı Namjoon iyice üzerine çıktı. Sen burun buruna gelmemek için kafanı çeviridiysen de, nefesi yine sana çarpıyordu.
Rm: Çok güzel kokuyorsun.
Seni koklamasına sinir olmuştun ama hoşuna da gitmişti. Işık sönmüştü ama Namjoon çekilmemişti.
"I-ışık söndü."
Rm: Gördüm.
Burnunu senin boynuna değdirmesi ile ipler koptu. Hemen ona doğru dönersin. Dudaklarınızın sürtmesi ile onu öpmen bir olur. O da sana karşılık verir. Nefes almak için Namjoon dudaklarını çeker.
Rm: Haftaya bir şeyler yapmak ister misin?
"O-o-olabi- Anahtar yastığımın altında.
Namjoon gülünce o muhteşem gamzeleri ortaya çıktı. Dudağına kısa ve küçük bir öpücük bıraktıktan sonra kenara çekildi.
Rm: Bunu evet olarak kabul ediyorum.
O odana gitmiştir ama sen hala duvara yaslanıyorsundur.
Namjoon'un gözünden:
Içim kıpır kıpır olmuştu. Onu orda tekrar öpmek istiyordum ama zorlamak istememiştim. Anahtarı kaptığım gibi diğerlerinin yanına gittim.
V: Ne oldu? Çizdi mi seni?
Sg: Yok bence bayağ benzetmiş.
Rm: Nerden çıkardın ya?
Sg: Pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun da ondan.
V: Nasıl aldın anahtarı?
Kapıyı açarken:
Rm: Meslek sırrı...
