Ev Adresi

198 13 4
                                    

Sunny

Jade yine herkesi şaşırtacak birşey bulmuştu. Daniel'la birbirlerini önceden tanıyorlardı.

"Durun, durun," herkes bana bakınca devam ettim. "Birbirinizi nerden tanıyorsunuz?"

"Eski komşuyuz," dedi Daniel. "Üç yaşındayken tanışmıştık."

"Evlerimiz yan yanaydı. Dört yıl kalmıştınız değil mi?" diye sordu Jade. "Neden taşınmıştınız?"

Herkes Daniel'a baktı. Kendimi bir yarışma programında seyirci gibi hissettim. Daniel büyük ödüllük son soruya gelmiş gibiydi.

Daniel bir süre düşündü. Onunda kendini kararsız yarışmacı gibi hissettiğini düşündüm. "Biraz karışık aslında. Akrabalar arasında tatsızlık çıktı ama bunun bizim taşınmamızı etkilemesi anlamsızdı. Keşke taşınmasaydık," dedi, son cümleyi Jade'e bakarak söylemişti.

Jade'de iç çekti. "Keşke"

Keşke.

Bu işte bir iş vardı. Normal değildi - yani normal komşuluk ilişkisi gibi değildi. Aslında Jade' in davranışlarının normal bir açıklaması olamaz ama bu farklıydı. Birbirlerine daha yakın olsalar aralarında elektrik kıvılcımları çıkacak gibiydi. Kendimi birazdan yüksek voltajda kızaracak gibi hissediyordum.

Jade ve Daniel kendilerini nostalji yüklü konuşmalarına kaptırmışken Joseph sınıfa daldı, motoruyla. Hemen ardından da beden eğitimi öğretmenimiz Koç Tucker ve okul müdüremiz Bayan Lionheart koşarak sınıfa girdi - aslında sadece Koç Tucker koşuyordu, Bayan Lionheart salına salına arkasından geldi.

Koç Tucker, koyu kahve gözlü ve siyah saçlı, karizmatik. İri cüsseli ve sağlam duruşlu bir adam. Kesinlikle bir boğayı andırıyor. Yine de iri cüssesine rağmen çevikti de. Onunla ilk beden eğitimi dersimizde engel parkurunda sergilediği gösteriye hayret etmiştim.

Bayan Lionheart ise nazik ve yufka yürekli olmasına rağmen yenilmez bir karaktere sahip. Güzel ve özgüveni yüksekti. Kumral ve kahverengi gözlüydü. Tüm öğrencilerini kendi çocuğu gibi sever. Hiç çocuğu olmamasına rağmen içindeki anne sevgisine hayrandım. Çocuk sahibi olmak istemediğinden değil, gücü gereği olamayacağından dolayı. 

Koç Tucker gür sesiyle sınıfı inleterek konuşmaya başladı. "Myres! Hemen o motorun üzerinden in!"

Bayan Lionheart nazikçe elini Koç Tucker'ın omzuna koydu. "Sakin ol Jonathan." Joseph'e dönerek konuşmaya devam etti. "Eminim Bay Myres'ın bu duruma bir açıklaması vardır. Öyle değil mi?"

Joseph motorundan inip sakin bir sesle "Tabi ki," dedi. "Cansız nesnelerin emrettiğimiz şeyi yapması gerekiyor. Ben de motoruma okula gitmek istediğimi söyledim ve beni sınıfa kadar getirdi. Bu kadar güçlü olduğum için beni suçlayamazsınız, değil mi?"

Şöyle bir etrafıma baktım ve çoğu kişinin Joseph'e hak verdiğini gördüm. Bayan Lionheart da benim gibi sınıfa baktı ve tekrar Joseph'e döndü. "Haklısınız Bay Myres, sizi çok güçlü olduğunuz için suçlayamam. Ancak kontrol etmesini bilmedikten sonra gücünüz sizin ve çevreniz için tehlike arz etmeye başlar. Bu yüzden" elini havaya kaldırdı ve Joseph' in elindeki anahtar havada uçarak avucuna geldi "motorunuza, güçlerinizi kontrol etmeyi öğreninceye kadar el koyuyorum." Anahtarın üzerindeki bir düğmeye bastı ve motor sıvı metale dönüşerek anahtarın içine çekildi. Bayan Lionheart arkasını dönüp kapıya doğru ilerlemeye başladı.

Joseph bir adım öne çıktı. Tam itiraz etmeye başlayacaktı ki Bayan Lionheart omzunun üzerinden Joseph'e baktı. "Sizden güçleriniz yerine motorunuzu aldığım için şanslısınız Bay Myres." Önüne dönüp ilerlemeye devam etti.

Büyülü SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin