Büyülü Sırlar

Sabırsızlanan Teyze

Lexi

Ağzım açık ona bakarken yatağa iyice yayıldı. Kolunu belime dolayarak beni de kendine çekince artık bir dur demenin zamanının geldiğini anladım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun. Çık yataktan!"

Parmağını dudaklarıma dayayarak beni susturdu. "Şşşt. Annen ve babanın bağrışlarını duyarak buraya gelmesini istemeyiz," dedi fısıldayarak.

O kadar yakınımdaydı ki bakışlarında hapsolduğumu hissettim. Bu andan faydalanarak dudaklarıyla dudaklarımı örttü. İlk başta donup kalsam da dili dudaklarımı aralayarak irademi kırdı ve karşılık vermeye başladım.

Eli belimden kayarak pijamamı tutunca bileğini yakalayarak onu durdurdum. Nefes nefese "Sana bu kadar yeter," dedim onu iterek biraz kendimden uzaklaştırdım.

"Barışmamızın şerefine sanırım kabul edebilirim," dedi sırıtarak.

"Barışmamız mı? Ne barışması?" dedim rol yaparak. Hazır fırsatını bulmuşken onunla biraz uğraşmak istedim.

Gülümsemesi sinsi bir hal alırken "İkna etme çalışmalarına başlayabilir miyim?" diye sordu.

Çalışmaların nereye varacağını bildiğim için gerçekleri Joseph'e anlatmaya karar verdim.

"Sana söylemem gereken bir şey var," dedim fısıldayarak. "Bugün geldiğinde sana söylediklerimi hatırlıyor musun?"

Yüzünü ciddi bir ifade bürüdü. Başını salladı. "Kelimesi kelimesine."

"Brain'la yatmadım. Aslında hiç kimseyle yatmadım. Yani..."

"Bakiresin," diyerek cümlemi tamamladı. "Bana Blair'la yatarken zevk alıp almadığımı sormuştun ya. Hiçbir şey hissetmedim. Yani bazı hissettiğim şeyler vardı ama onlar-"

"Tamam, anladım," diyerek sözünü kestim. "Zaten ben de Brain'la gerçekten çıkmıyorum. Brain'la anlaşma yaparak senden intikam almak istemiştim."

"Sanırım hak etmiş olabilirim," dedi beni kendine çekerken. Yüzünü saçlarımın arasına gömerek kokumu içine çekti.

Jade

"Annenin bunu başarabileceğine emin misin?" diye sordu Lexi şüpheyle.

"Tabi ki," dedim. "Benim bulaşık makinesine sığdırdığım bulaşığın üç katını sığdırıyor."

Lexi ile işlerimizi bitirdikten sonra holde annemin bizi çağırmasını beklerken laflıyorduk. Daniel mutfaktan elinde büyük bir cupkek tabağıyla dışarı çıktı. Bahçeye çıkarken ona gülümseyerek el salladım.

"Kızlar," diye annem mutfaktan seslenince yardım etme zamanının geldiğini anladım.

Annem mutfakta oradan oraya koştururken aynı zamanda bize emirler yağdırıyordu. Ablam geleceği için çok heyecanlıydı. Başka zaman olsa emirlerine kulak asmazdım.

"Masada eksik var mı?" dedi annem fırından börek tepsisini çıkartırken.

Lexi ile aynı anda "Hayır," dedik.

"Misafirler geldi mi?"

"Hayır."

"Süslemelerde sorun var mı?"

"Hayır."

"Masa da eksik var mı?"

Lexi bıyık altından gülerken ben "Anne onu sormuştun," dedim.

"Öyleyse herşey hazır demektir," dedi fırın tepsisindeki börekleri tabağa koyduktan sonra.

Ocaktaki kek jölesi fazla kaynamaktan köpürerek taşmaya başladı. Tam da herşey hazır derken...