Büyülü Sırlar

Manzaranın Tadını Çıkar

Jade

Bazı şeyleri ayıran ince bir çizgi vardır. Ancak konu ben olunca ne çizgi vardı, ne uyarı. Gördüğüm kehanetler açık açık ne, ne olacağını söylüyordu ne de rüyalarımdan ayırt edilebiliyordu. Beni içimde büyük bir fırtınayla beraber bırakarak uykumdan ediyordu.

İlk gördüğüm kehanette kendi ölümümü görmüştüm ve daha altı yaşındaydım. Anneme güçlerimi benden alması için yalvarmıştım. Böyle bir durumda vücudumun içten içe çürüyeceğini ve sadece acı çekeceğimi söylemişti. Tek yolu zihnime engeller koymaktı. Babam ben doğduğumda kehanetleri göreceğimi anladığında zihnime engeller koymuştu. Atladığı bir konu vardı. Ben rüyalarımda olacakları yaşıyordum, annemin kehanetleriyle şiirler olarak rüyalarına giriyordu. Engeller yıkıldığındaysa kehanetler bana acı vermek için elinden geleni yapmıştı ve altı yaşındaki küçük bir kız için katlanılamaz bir durumdu. Yaşadıklarımı atlatmamdaki en büyük yardımcım Daniel olmuştu. Daha güçlerini bile kontrol edemeden bana hafızamı silerek gördüğüm kehanetleri unutturmayı teklif etmesi beni derinden etkilerdi.

Taşınmamış olsalardı aramızdaki arkadaşlık kardeşliğe dönüşürdü ama şimdi durum çok farklıydı.

Tüm bunları düşünerek kalkmış, kahvaltı yapmış ve evden çıkmak üzereydim. Vestiyerdeki aynadan son kez durumumu kontrol ettikten sonra çantamı da alarak evden çıktım.

Evin önünde tanımadığım bir araba vardı. Spor bir arabaydı ve gece mavisiydi. En sevdiğim ikinci renk. Arkamı dönerek kapıyı çektim. Tekrar arabaya döndüğümde karşımda Daniel'ı görünce küçük çaplı bir şok yaşadım. Arabasına yaslanmış, yüzünde yarım bir gülümsemeyle beni süzdü.

"Günaydın gün ışığı," dedi.

"Günaydın," dedim bende ona gülümseyerek. "Bugünlük şoförüm sen misin?"

Yüzündeki gülümseme kibirli bir hal aldı. "Başkaları da oldu demek. Arabada seks rahat olmuyor aslında."

Arabaya doğru ilerleyerek yanına geldim. "Uyarın için teşekkürler."

Benim için kapıyı açarken "Hiç arabada seks yapmadın mı?" diye sordu.

"Çok şey kaybetmiş sayılmam diye düşünüyorum," dedim kendimi konuya kaptırarak. Niye bu konuyu Daniel'la konuşuyordum ki.

Arabaya bindikten sonra kapıyı kapattı ve kendi tarafına dolaşarak yerini aldı.

"Bugün beni götürmek istemenin sebebi bu mu?" diye sordum. "Araba da seks."

Arabayı çalıştırarak motoru hayata döndürdü. "Eğer öyle birşey olacaksa yatakta olurdu, arabada değil. Ayrıca bunu ima etmezdim," dedi.

"Ne yapardın peki?" Neden şu çenemi kapalı tutamıyordum. Dünki olaylardan sonra hemde.

"Eve girer ve..." Bana yan gözle baktı. Bende ona gözlerimi dikmiş, ne söyleyeceğini bekliyordum. Başını çevirip yola bakmaya devam etti. "Doğaçlama yapardım sanırım."

Beklediğim cevap bu değildi. Yolun geri kalanı sessiz geçti, tabi bakışmalar oldu. Bu işin sonunu gerçekten merak ediyordum. Neden istediğim şeyin kehanetini göremiyordum ki.

İç isyanıma son verip arabadan inecek Daniel'la beraber okula doğru yürümeye başladık. Birkaç kişi bize iğneleyici bakışlar atıp yoluna devam etti. Kafamın içindeki dürtü beynimi cimcikledi. Bunların derdi neydi? Daniel'a baktığımda hiç de umursar gibi bir hali yoktu.

Sınıfca girdiğimizde Lexi ayaklarını yere vura vura yanımıza gelerek yüksek sesle isyan etmeye başladı. "Daha fazla dayanamayacağım! Al onu benim yanımdan."