Bencil Erkek

96 9 0
                                    

Jade

Okul otobüsü bizi ormanın içindeki bir patikadan götürerek ağaçların sıklaştığı bir yerde bıraktı.

Eşleşmelerden şikayetçi olan bir tek Lexi değildi. Benle Vincent, Nick'le Blair, Daniel'la da Sunny eşleşmişti. Profesör Watson bu konuda çok acımasız davranmıştı.

Sınıfça patikadan ilerleyip büyük bir açıklık bulduğumuzda haritalarımızda yerini işaretleyerek ormanı incelemek üzere dağıldık.

Vincent ile böyle bir yerde kaybolmamak için haritayı elimden hiç bırakmadım. Gerekli yerlerde notlarımı alarak iki saatlik yürüyüşten sonra tekrar kamp alanına döndük.

Biz gittikten sonra açık alana kamp kurulmuştu. Yemeklerimizi yemek için banklara otururken Sunny'nin deli gibi etrafı taradığını fark ettim. Kolundan tutarak dikkat çekmeyeceğimiz bir yere sürükledim.

"Ne oluyor?" dedim kolunu bırakırken.

"Nick ve Blair hala dönmedi."

Kamp alanına şöyle bir baktım. Haklıydı, dönmemişlerdi ama daha bir çok kişi daha yoktu. "Merak etme," dedim yumuşak bir tonda onu sakinleştirmeye çalışarak. "Daha gelmeyenler var. Lexi ve Joseph de ortada yok."

Derin bir nefes alıp verdi. Görülür bir şekilde sakinleşmişti. "Lexi ormanın derinliklerinde Joseph'i ayılara yem yapıyordur."

Hemen ardından da ağaçların arasından önde Nick arkada Blair çıkarak kamp alanına giriş yaptılar. Nick sırtındaki ağır çantayı bankın üzerine bıraktı ve çanta tahta bankta tok bir ses çıkarttı. Sunny hızlı adımlarla Nick'in yanına gitti. Bende arkasından onu takip ettim.

Ağzını açıp konuşamadan Blair "Çok eğlenceli bir keşif gezisiydi Nick. En kısa zamanda tekrar yapalım," dedi ve Nick'e el sallayarak yanımızdan uzaklaştı.

"Neyi keşfettiğinizi sormayacağım," dedi Sunny imalı bir şekilde.

Nick kollarını Sunny'nin beline dolayarak kendisine çekti. "Arkamdan popomun çok seksi olduğunu söylemiş olabilir ama fikrini önemsediğim tek kişi sensin."

Sunny'nin tüm siniri geçerken yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Birbirlerine yaklaşırlarken bende bu durumun mahremiyetinin farkına vararak oradan uzaklaştım.

Kamp alanında Daniel'ı aramaya başladım. Sunny ile gelmişlerdi ama şimdi yoktu. Geri dönüp Sunny'ye soracaktım ki biraz meşgul olduğunu hatırlayarak kendim aramaya koyuldum. Karanlık ormanın içinde ilerlerken uzaklardan sanki düşme sesine benzer bir ses yankılandı. O yöne doğru giderken karşılaşacağım manzaraya kendimi hazırlamaya çalışıyordum. Aslında ne beklediğimi bile bilmiyordum. Belki de Lexi gerçekten Joseph'i bir ayıya yem yapıyordu. Belki de ayı Joseph'in tadını sevmemiş ve Daniel'ı mideye indiriyordu.

Tahminlerinim hiç biri doğru değildi çünkü Daniel bir ceylanı mideye indiriyordu.

Yerde hareketsiz yatan ceylanın boğazına, uzamış ve sivrileşmiş dişlerini geçirmişti. Gözleri kapalıydı ve ceylanın kanını emerken boğazından yükselen hırıltılardan zevk aldığı anlaşılıyordu.

Baş dönmesiyle ayaklarımın altındaki yer sarsılıyormuş gibi hissedince yanımdaki ağaca elimi dayayarak destek aldım. Karşımdaki manzaradan gözlerimi alamıyordum, büyülenmiş gibiydim.

Daniel işini bitirince dişlerini ceylanın cesedinden çekti. Dişleri eski boyutuna gelince dudaklarında kalan kanı yalayarak temizledi. Gözlerini açarak bir süre kanını emdiği cesede baktı ve bakışlarını yukarı kaldırınca gözlerimiz buluştu. Yüzündeki mennun ifade yerini şoka bıraktı ve ardından da pişmanlıkla karışmış endişeye.

Büyülü SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin