Doktor Hazal - 3

849 97 3
                                    

"Hamileyim" şok olmuş bir halde konuşmaya devam ettim "Nazlım ne yapacam şimdi"
"Görüyorum hamile olduğunu, Ethan söylemen lazım"
"Hayır, söyleyemem"
"Zaten evlenmeyecek misiniz? Neden saklıyorsun! Yoksa... yoksa aldıracak misin?" Kızgın bir ifade ile bakıyordu gözlerime.
"Tabi ki hayır! saçmalama bir cana kıyamam ben üstelik, Ethan dan bir parça taşıyorken"
"E o zaman neden söylemeyi düşünmüyorsun"
"Bilmiyorum ama şu anda bilmesini istemiyorum"
"Ne zaman bilmesini tercih edersin doğurduğun zaman mı?" Gittikçe sinirleniyordu.
"Hayır ya saçmalama"
"Hazal bak bu iş şaka değil, ciddi bir şey karnında bir bebek taşıyorsun ve bunu babasının bilmesi lazım"
"Evlendiğimiz gün söylesem"
"O zamana kadar karnın burnuna gelirse"
"Ethana göre yaz çıkmadan ama biz eylüle giriyoruz, eylül sonu gibi düğünümüz olsa kimse anlamaz hamile olduğumu"
"Acele etmeniz den şüphelenirlerse"
"Off bilmiyorum Nazlım!"
"Ethan zaten erken olmasını istemiyor mu? E o zaman kimse anlamaz. Umarım"
"Nazlım yarın bana ultrason yapar misin? Bebeğin kalbini duymak istiyorum. Hem ultrason ile kes belli olur hamile olduğum"
"Oda bir gerçek! Neyse yapacak bir şey yok uyuyup sabahı beklememiz lazım"

Yataklarımıza uzandığımızda aklımda bebekten başka bir şey kalmamıştı, gün boyu yaşadıklarım hepsi uçup gitmişti, kendimi hazır hissetmezken şimdi tuhaf bir şekilde annelik iç güdüsü ile bebeğimi hayal etmeye başladım. Bebeğimin onu istemediğimi düşünmesini istemiyordum.

Gece çoktan 3 geçmişti ve benim gözüme bir damla dahi uyku girmemişti. Sabah olmasını iple çekiyor, bebeğimi görmek için heyecandan uyuyamıyordum. Sonunda çareyi her zaman ki gibi, aylardır almadığımı kemanımı elime alarak geçirmiştim. Balkonuma çıkıp, Tomaso Antonio'nun Chaconne parçasını çalmaya başladım, uzun zamandır bu parçayı çalmıyordum. Evdekilerin uyanması ya da uyanmaması şu anda umurum da dahi değildi. Tek isteğim bu parçayı çalmaktı ve ben şu anda onu yapıyordum. Şafak sökmeye başlarken kaçınca kez çalıyordum bilmiyorum ama durmakta gelmiyordu içimden parmak uçlarım sızlasa dahi.

***

Sabah aşağı indiğim de gözümün altında torbalar oluşmuştu çoktan, tek umudum yürüdüğüm yerde uyumamaktı. Bilmiyorum ama içimden uyumaktan çok onun kalbinin sesini duymaktı, odanın içine girdiğimde. Nazlım uyanmış beni izliyordu;

"Teşekkür ederim canım arkadaşım, uyumama izin vermediğin için"
"Bence uyumuşsundur"
"Eh biraz. Çok heyecanlısın değil mi?"
"Galiba bilmiyorum içim içime sığmıyor"
"O zaman bekle bir düş alayım hemen hastaneye geçelim"
"Tamam" o düş'a girdiğinde bende hızla kıyafetlerimi değiştirip, rahat bir şeyler giydim. Saçımı ördükten sonra o çoktan çıkmış ve giyinmişti.
"Hadi annemler uyanmadan gidelim"
"Onlarında uyuduğunu sanmıyorum ya hadi neyse" hızla evden çıkıp, babamın arabasını aldım ve ona mesaj attım.

Hastaneye geldiğimizde yerimde duramıyordum resmen, beni hemen odaya alıp kapıyı kitledi ve çatalın üzerine yatmamı söyledi. Yatağım da içimde tuhaf duygular beslerken, bir yandan ya orada değil ve test sonuçları yanlış çıktı ise diye panik halindeydim. Ultrason açıp, jeli sıktığında kalbim yerinden çıkacak gibiydi, tenime değen buz gibi jel ürpermeme neden olurken aynı zamanda monitöre bakmaya devam ediyordum. Sonra bir den bire gözlerimi tavana diktim ve korkmaya başladım çünkü henüz duyduğum bir kalp atışı yoktu. İçimi saran heyecan bir den bire acıya dönüşmüştü. Hani hazır değildim anne olmaya şimdi, sessizlik neden bu kadar üzüyordu beni üstelik sabaha kadar beni uyutmayacak kadar. Gözlerim Nazlım'a kaydığında yüzü gülüyordu, sesi açtığımda orada hızla çarpan kalp sesini duymaya başlamıştım. Oradaydı, küçücüktü ama oradaydı, benimleydi. Gözlerimden inen yaşlara hakim olamıyordum;

"O annemiz şimdiden ağlıyorsa, kalan sekiz ayı düşünemiyorum"
"Nazlım saçmalama sadece görünce.. bebeğimizi"
"Hazal söyleyeceksin demi"
"Düğün hediyesi olarak evet"
"Tamam, şimdi gelelim asıl meseleye senin bugün nöbettin var ve hiç uyumadın çok fazla kahve içemezsin bunu unut"
"Bak onu bende bilmiyorum" üstümü düzeltip normal oturmaya başladığımda elime ultrason sonucunu vermişti. Fasulye kadar bir şeydi ama o benim fasulyem di.

Okyanus'un Güz'ü - (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin