K.ara O.rmanda M.elek A.ğlıyor - 2

937 101 29
                                    

Ethan

"HAZAL" omzumda bir el hissettiğimde gözlerimi açtım, öylece yanımda uyuyordu. Daha sonra bana dokunan kişiye baktığımda Fırat'ı;

"Ethan sadece bir rüya gördün sakin ol"

"Onu kaybetmiştim Fırat!" Tekrar ellerini tuttum da soğuktu ama yaşıyordu, işte beni bırakıp gitmemişti ama uyanmıyorduda.

"O güçlü bir kadın dünde gösterdi bunu pes etmeyip sizi bırakmadı"

"Evet benim karım güçlü bir kadın" tüm değerlerini kontrol ettikten sonra odadan çıkmıştı. Yine baş başa kalmıştık, belki hayatımda hiç bu kadar sevmemiştim monitör den yükselen o kalp sesine, dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinler gibi dinliyordum.

Yavaşça oturduğum yerden kalkıp, alınına bir öpücük bıraktıktan hemen sonra çıkmıştım, yoğun bakımdan hızla otoparka koşmaya başladım, arabaya bindiğimde aklımda olan tek şey çocukları hastaneye getirip Hazal'a bak hepimiz burdayız demekten başka bir şey geçmiyordu.

Evin önüne geldiğimde hızla inip kapıyı çaldım açıldığında, Müge karşımda duruyordu öylece;

"Çocuklar uyandı mı?"

"Evet efendim"

"Çocukları hazırla o zaman"

"Nereye efendim"

"Soru sormada hazırla çocukları" hızla odamıza doğru çıkmaya başladım en sevdiği fotoğrafları çantaya koydum. Kemanını çalarken kayıt ettiğim, videoları. İlk dinlediğimiz şarkılar ne var ne yok hepsini koydum içine, oda dan çıktığımda hızla merdivenlerden aşağı indim.

Hepsi hazırdı, cebimden telefonu çıkardığımda kapıdan dışarı çıkmaları için işaret ettim. Bir yandan Vural'ı arıyordum. Arabayı uzaktan kumandayla açtım, çocukları arabaya yerleştirdi ve o esnada telefon açıldı.

"Vural ben çocuklarla hastaneye geliyorum"
"Tamam da çocuklarla mi? Neden."
"Hazal onların sesini duyarsa daha çok güçlü olur"
"Doğru düşünmüşsün dostum."
"Her hangi bir değişiklik var mı?"
"Hazal hala uyuyor, bizden de kan testleri alındı. Seni bekliyor Fırat"
"Tamam ben birazdan oradayım" telefonu kapattığımda hızla direksiyona geçtim, dikiz aynasından arkaya baktığımda Mavi, pusettin içinde çoktan uykusuna dalmıştı.

Arabayı çalıştırıp, parktan çıktığımda hızla ilerlemeye başladım ama çocuklar için, hız sinirini aşmadan sürüyordum.

Hastane önüne geldiğimde, arabayı park edip hemen aşağı indim peşinden, kapılarını açtım Altan hemen arabadan aşağı atladı ve elimi tuttu. Peşinden Özgür indi, o Mügenin elini tuttu. Müge bir yandan pusette yatan kızımı taşıyordu ön koltuktan çantayı alıp arabanın kapılarını kitledim ve hastane içerisine yürümeye başladım.

Vuralların yanına geldiğimde, hızla Nazlım'a koştu çocuklar. Onları orada bırakıp yoğun bakım ünitesinin bulunduğu kata çıktım. Çantanın içerisinden fotoğrafları, bilgisayarımı usb içerisinde bulunan video ve müzikler hepsi ile birlikte yatağı yere doğru ilerledim. Tekrar üstümü değiştirip içeriye girdiğim, onu tekrar öyle yatarken görmek nefesimi kesmişti. Hemen elimdekilerini bırakıp sıkıca elini tuttum, normal ısıdaydı.

Dosyasını kenardan alıp baktığımda çok şükür beyin fonksiyonları iyi gözüküyordu ama uyanmadan bilemeyecektik, dakikalarca duran kalbin ona bıraktığı hasarı. Bilgisayarı açtığımda ilk onun keman çalışını açtım ve baş ucuna çocuklarla olan tam bir aile fotoğrafımız koydum.

Okyanus'un Güz'ü - (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin