Beni bir kere olsun dinle.

1.2K 114 21
                                    

Hazal

Yerde öylece diz çökmüş, yumruklarımı vuruyordum ona defol diye bağırırken, insanların bana nasıl baktığım umrumda değildi. O kadar söze rağmen gitmiyordu ve bana doğru geliyordu yere diz çöktüğünde onu iteleyip uzaklaşmıştım;

"Sakin bana dokunayım deme ! Sakin" yavaşça ayağı kalkıp uzaklaşmaya başlamıştım ortalıkta Vural yoktu belli ki bunu o planlamıştı. Şu anda onu dahi görmek istemiyordum hatta elimden gelse tekrar çıkış yapıp giderdim ama evlilikleri buna manı oluyordu. Herşey düzeldi demişken şimdi nereden çıkmıştı, ona yıldan sonra neden geri dönmüştü havalimanından dışarı çıktığımda tam arkamdan geliyordu kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdiğinde başım göğüsüne çarpmıştı.

O an bana sarılmasına hiç birşey diyememiştim ama sarılamamıştım da, bir anda çevremizdeki insanlar bizi alkışlayınca peşimizden gelen insanları fark etmiştim. Toplumumuzun kanayan yarası birinin birşeyi varsa kaçırmadan izlerdik onların acısını bilmeden onların gözünde iki sevgili kavuşmuş barışmıştı benim gözümde ise gücümü yitirmiştim.

Güçlüklede olsa ondan uzaklaştığımda hiç birşey söylemeden arkamdaki taksiyi işaret etmiştim valizlerim araca yetleştirilirken Ethan bakıp eklemiştim;

"Bir daha sakin karşıma çıkma ben seni kesip attım içimden şimdi dönmen bana bir anlam katmıyor" dedikten sonra taksinin kapısını açıp binmiştim kapıyı kapatırken onun bana olan son sözlerini duymuştum.

"Beni bir kere olsun dinle Hazal yalvarırım dinle" kapıyı kapatmış taksiciye ilerlemesini söylemiştim. Şimdi ne yapacaktım, evde gelmemi bekleyen özlem dolu ailem varken Vural'a olan kızgınlığım gitmek isteyimi azaltıyordu ama gitmem gerekiyordu Ethan'ı tekrar onlara yansıtamazdım.

Ben bu düşünceler içerisinde kavga ederken verdiğim adrese gelmişti çoktan taksi şöförü ben uyardığında başımı kaldırıp bakmıştım evine uzun zaman olmuştu gelmeyeli tüm ışıkları yanıyordu, kapıyı açıp yavaşça indiğimde, araç sahibi çoktan inmiş ve valizlerimi indirmişti. Tutan miktarın biraz fazlasını verdiğimde üstü kalmasını söyleyip göndermiştim adamı. Kapının önünde öylecek duruyordum, tam beş yıl sonra tekrar evimdeydim zaman ne kadarda hızlı geçmişti, yavaşça kapıya yaklaşıp elimi zile doğru götürdüğümde içimdeki hüzün bir yandan sevince dönmüştü.

Zile bastığımda sanki kapıda bekliyorlarmış gibi hemen açılmıştı ve hepsi öylece duruyordu karşımda;

"Ben geldim" diyebilmiştim güçlükle kollarımı kaldırırken ağlamaklı sesimle birlikte tüm ailem bana sarılmıştı. Hepsine aynı anda sarılmayı özlemiştim, onların yanında olmayı özlemiştim. İçeri geçtiğimizde Vural çantamı arkadan getiriyordu. Ona öyle kızgındım kı daha fazla dayanamamıştım;

"Vural bunu bana nasıl yaparsın"

"Hazal ben senin için yaptım"

"Ne oluyor Hazal neden abini bağırıyorsun kızım"

"Anne o ne olduğunu çok iyi biliyor! Abi sen bana hiç iyi birşey yapmadın kabuk bağlamış yaramı kanattın. Sönmüş ateşimi yeniden harladın"

"Ne oluyor bize anlatacak mısını?"

"Ne olduğunu söylim Nazlım ben abim Ethan bulmuş ve yetmiyormuş gibi geldiğim gün beni karşılaması için onu göndermiş"

"Bu da ne demek oluyor Vural" o esnada babamın güreleyen sesi irkilmem neden olsada sorularımın cevap bulmalıydı.

"Dinlemeden infaz ediyorsunuz direk bense sadece onu dinledim ve emin olunki geçerli sebepleri var"

Okyanus'un Güz'ü - (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin