~KATİLİN AYAK SESLERİ~

624 97 5
                                    

Gökyüzünün karanlığı açılarak yerini hafiften maviliğe bırakıyordu. Gece ile sabahın arasındaki o müthiş çizginin ortasındaydı Galata... Polis ekipleri gelmiş ve "OLAY YERİ GİRİLMEZ" yazılı şeridi, cinayet mahallinin çevresine çekmişlerdi. Kapıda üç polis aracı ve etrafında saate aldırış etmeden, merakının ağır bastığı bir kalabalık beliriyor Gazanfer'in gözüne. Burnunun dibinde maskeyle bir polis memuru Gazanfer'e yaklaşarak,

"Başkomiserim, silah kendisine aitmiş. Cebinden ruhsatı çıktı. İncelemeler tamamlandı, kaldıralım mı cesedi?"

Gazanfer, Rıfat'ın parçalanmış kafatasına tekrar bakarak yanıtladı,

"Kaldırın."

İki memur ceset torbasını getirip, Rıfat'ın cansız bedenini torbaya koydu ve fermuarı çekti. Taşıyıp götürürken Sermet müdür geldi ve ceset torbasının gidişine baktıktan sonra Gazanfer'e yaklaştı.

"Neler oluyor Gazanfer? Benim niye haberim yok böyle bir şeyden?"

"Müdürüm, Murat'a haber vermiştim. Bir ekip getiremezdim, yalnız gelmem gerekiyordu. Zanlıyı tedirgin edip elimden kaçırabilirdim."

"Kes lan!" diye çıkıştı Sermet müdür. Fazlasıyla sinirlenmişti bu duruma,"Bir daha böyle başına buyruk bir iş yaparsan açığa alınırsın. Bilmiş ol!"

"Anlaşıldı, müdürüm."

Sermet müdür bir süre etrafı inceledi. Daha sonra tüm polis memurlarını araçlarına binip merkeze gitmeleri için tembih etti. Tek kaldığımızda ise tekrar yanıma gelip,

"Bir şey öğrenebildin mi bakayım? Ne dedi?"

"Konuşturmaya çalıştım da konuşmadı müdürüm. Ama Fuat Utku dosyasını kapatabiliriz artık. Çünkü Rıfat Kurtalan, cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Üzerimdeki kayıt cihazıyla da teyit ettik."

"Tamamdır. Hadi sen de atla arabana merkeze gel."

Gazanfer, vakit kaybetmeden Salih Terzi'ye gitmek istiyordu. Sermet müdür'e itiraz edercesine,

"Mürüdüm, benim bir kaç işim var. Bir iz peşindeyim."

"Bak, tehlikeye düştüğün anda haber vereceksin. Duydun mu beni?"

"Duydum müdürüm." diyerek onayladıktan sonra aşağı inerek aracına doğru yöneldi Gazanfer. Gökyüzü yavaş yavaş aydınlanıyordu. Galata Kulesi'nin ışıkları sönmüştü. Kalabalık dağılmıştı polis ekipleri ayrıldıktan sonra. 

Gazanfer, arabaya binerek bir süre öylece durdu. Fuat'ın katili açığa çıkmıştı. Rıfat, üstelik Fuat'ı tehdit etmişti. O zaman Fuat, Pamir'i öldürmediğine göre Rıfat da Fuat'ı öldürdü. Peki ya Nehir? Ya da bir dakika... Acaba Fuat, Nehir'i öldürdü diye mi Rıfat onu öldürdü? Ama o zaman intikamını almış bir baba olarak gururla söylerdi bunu. Galiba tüm bu soruların cevabı Salih'te olabilir diye düşünerek arabanın kontağını çalıştırdı ve hafifçe debriyajdan ayağını çekerek gaza kökledi. 

Haliçten geçerken, temizlenen deniz kokusunu çekti içine. Aklına bundan bir kaç sene öncesi geldi. Araçlar haliçten geçerken camları kapattıkları zamanları... Eyüp'ü geçtikten sonra Balat'a varıp Dostlar Kıraathanesine vardı. Araçtan inip, dün geldiği kıraathaneye daha kararlı bir şekilde giriyordu. Kapıya yaklaşıp açacağı sırada kapının kilitli olduğunu gördü. Bir iki defa daha zorladı ama nafile. Camdan içeriye baktı ama kıraathanede kimse görünmüyordu. Gazanfer, iyice tedirgin olmuştu kaçma ihtimali aklına geldikçe. O sırada on yaşlarından sırtında bir çantayla çocuk geçti. Gazanfer hemen çocuğun yanına yaklaşarak,

C · 208 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin